"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Düşünüyorum bazen. Şöyle bir realite var. İnsanların ortalama yaşam süresi bir çok ülke ortalamasını baz alırsak 75 olduğu söyleniyor. 50 yaşını aşmış bir kişinin hayatta kalacağı süre, hayata geçirdiği süreden daha az. Yani hayatının bir başka deyişle üçte ikisini geride bırakmış. Yarın ölebilme gerçeğini bir kenara bırakıyorum. Bu yaşlara ulaşamadan ölen milyonlar var ki, ayrıca herkes ölecek yaştadır. Şimdi bir çoğunuzun bu yazıyı okurken ne anlatmak istediğimi merak ettiğinizi biliyorum. Yazımın başlığında belirttiğim gibi “şöyle düşünüyorum bazen”. Allah’ın biz kullarına düşünme ve akletmeyi ‘hâla akletmez misiniz’? yaratması en büyük ikramlardan bir tanesidir. Tabi bu aklı idame ettirmenin yaşadığın mekanla, oturup kalktığın insan kalitesiyle çok büyük alakası var. Şahsen ben 40 yıldır hayatı hep şehirden ibaret sanırdım. Bir mekan değişikliği yapınca fark ettim ki şehrinde ölümü varmış. Öyle ya gündüz paha biçilemeyen işyerlerine sokaklara caddelere gecenin en bohem saatinde hiç kimse 1 TL vermez. Bu bir tercih meselesiydi. Şehrin ekonomisine kalabalığına hengâmesine talip olanlar için bulundukları yer çok değerlidir. O yüzden şehri sevenlerine terk ettim ve köye taşındım. Şimdi yıllar önce doğduğum topraklarda gezinirken farkındalığımın değiştiğini fark ettim. Orman aynı orman, ağaçlar aynı ağaç, kuşlar aynı cins fakat ben görmüyor ve duymuyordum. Önceleri ormanda ağacı fark edemeyen ben, şimdi aynı ağaçtan düşen yaprağın yere indiğinde çıkardığı sesi duyabiliyorum. Yazının başlığına dönecek olursak insanların bu kadar kısa bir dünya hayatı için çok uzun boylu hayaller kurdukları ve bu hayalleri gerçekleştiremeden bir çoğunun dünyasını değiştirdiğini fark ettim. Aşırı dünya hırsıyla ekonomik anlamda çok ciddi stokçu olan bir kardeşimle konuşurken hayattan beklentin nedir diye sordum. Bütün beklentisinin yaşlanınca bakir bir orman içinde iki katlı bir mütevazi ev yapacağını ve orada yaşayacağını söylemesi çok garibime geldi. Onun hayal diye önüme koyduğu, benim dar ekonomimle yıllardır yaşadığım bir gerçekti. Bu sözü ondan duyunca yaratıcıya karşı Şükrüm ve hamdım bir kat daha arttı. Diyeceğim o ki 60 yıllık hayat için 600 yıllık plan yapmaya gerek yok çok kısa bir dünya hayatımız var keyfini çıkarıp gidelim. Yaşayarak tecrübe ettim.! Darwin’in fiziksel anlamda ki dönüşüm manifestosu ‘evrim teorisini’ kökten reddediyorum fakat; İnsanların düşünsel anlamda ki evrimini de görmezden gelemiyorum. İnsanların maymundan türemediği gerçek ama, maymun iştahlı oldukları kesin. M.AVCI
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mehmet avcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |