..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Ortamsal > mehmet avcı




27 Haziran 2021
Düşünüyorum…  
mehmet avcı
Yaşayarak tecrübe ettim.! Darwin’in fiziksel anlamda ki dönüşüm manifestosu ‘evrim teorisini’ kökten reddediyorum fakat; İnsanların düşünsel anlamda ki evrimini de görmezden gelemiyorum. İnsanların maymundan türemediği gerçek ama, maymun iştahlı oldukları kesin.


:ACBE:
27 06 2021
Düşünüyorum bazen.

Şöyle bir realite var. İnsanların ortalama yaşam süresi bir çok ülke ortalamasını baz alırsak 75 olduğu söyleniyor.

50 yaşını aşmış bir kişinin hayatta kalacağı süre, hayata geçirdiği süreden daha az.
Yani hayatının bir başka deyişle üçte ikisini geride bırakmış.
Yarın ölebilme gerçeğini bir kenara bırakıyorum. Bu yaşlara ulaşamadan ölen milyonlar var ki, ayrıca herkes ölecek yaştadır.
Şimdi bir çoğunuzun bu yazıyı okurken ne anlatmak istediğimi merak ettiğinizi biliyorum.
Yazımın başlığında belirttiğim gibi “şöyle düşünüyorum bazen”.
Allah’ın biz kullarına düşünme ve akletmeyi ‘hâla akletmez misiniz’? yaratması en büyük ikramlardan bir tanesidir. Tabi bu aklı idame ettirmenin yaşadığın mekanla, oturup kalktığın insan kalitesiyle çok büyük alakası var. Şahsen ben 40 yıldır hayatı hep şehirden ibaret sanırdım. Bir mekan değişikliği yapınca fark ettim ki şehrinde ölümü varmış. Öyle ya gündüz paha biçilemeyen işyerlerine sokaklara caddelere gecenin en bohem saatinde hiç kimse 1 TL vermez. Bu bir tercih meselesiydi. Şehrin ekonomisine kalabalığına hengâmesine talip olanlar için bulundukları yer çok değerlidir. O yüzden şehri sevenlerine terk ettim ve köye taşındım. Şimdi yıllar önce doğduğum topraklarda gezinirken farkındalığımın değiştiğini fark ettim. Orman aynı orman, ağaçlar aynı ağaç, kuşlar aynı cins fakat ben görmüyor ve duymuyordum. Önceleri ormanda ağacı fark edemeyen ben, şimdi aynı ağaçtan düşen yaprağın yere indiğinde çıkardığı sesi duyabiliyorum.
Yazının başlığına dönecek olursak insanların bu kadar kısa bir dünya hayatı için çok uzun boylu hayaller kurdukları ve bu hayalleri gerçekleştiremeden bir çoğunun dünyasını değiştirdiğini fark ettim. Aşırı dünya hırsıyla ekonomik anlamda çok ciddi stokçu olan bir kardeşimle konuşurken hayattan beklentin nedir diye sordum. Bütün beklentisinin yaşlanınca bakir bir orman içinde iki katlı bir mütevazi ev yapacağını ve orada yaşayacağını söylemesi çok garibime geldi. Onun hayal diye önüme koyduğu, benim dar ekonomimle yıllardır yaşadığım bir gerçekti. Bu sözü ondan duyunca yaratıcıya karşı Şükrüm ve hamdım bir kat daha arttı. Diyeceğim o ki 60 yıllık hayat için 600 yıllık plan yapmaya gerek yok çok kısa bir dünya hayatımız var keyfini çıkarıp gidelim.

Yaşayarak tecrübe ettim.!
Darwin’in fiziksel anlamda ki dönüşüm manifestosu ‘evrim teorisini’ kökten reddediyorum fakat; İnsanların düşünsel anlamda ki evrimini de görmezden gelemiyorum.
İnsanların maymundan türemediği gerçek ama, maymun iştahlı oldukları kesin.
M.AVCI



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çocukluk Anılarım
Küçük Bir Anı...
Dedemin Hayatı...
Geçmiş, Bende Hiç Geçmemiş
Beyaz Türkler
Aldatanlar ve Aldatılanlar
Bir Anı
İmam Hatip Nesli
Ahde Vefa Bekleyen Katır
Sebastian,maria ve Pembe Köşk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakamoz [Şiir]
80’lerde Çocuk Olmak... [Şiir]
Bir Umut [Şiir]
Ey Yâr [Şiir]
Gidiş - Dönüş [Şiir]
Yürümek... [Şiir]
Siyasi ve Fikirsel Evrilmeler [Şiir]
Eski Günler [Şiir]
Ölüm Bizi Eşitledi [Şiir]
Sen Olmayınca [Şiir]


mehmet avcı kimdir?

yüreğimden kopanları cümle olarak yazıya aktarmak istiyorum. . . Güzel olması için özel bir gayret sarfetmekten uzağım. . . Hayat nasıl spontane olayları bize yaşatıyorsa bende o an içimden geçenleri yazmaya çalışıyorum. .

Etkilendiği Yazarlar:
herkesten alınacak birşey vardır


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mehmet avcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.