1 Mayýs’ýn hikaye ve tweetlerde bu kadar güzel kutlanýlmasý gerçekten gözlerimi yaþatýyor… Hemen hemen herkes emekçinin yanýnda ha, öyle mi? Daha 1 hafta oldu olmadý, Uçan at Havayollarýna ait çalýþan bir genç ve arkadaþlarý kutsal bir günde raký içmek gibi geri dönüþü olasý olmayan amansýz bir günah iþledi. Haliyle ümmet-i Muhammed olduðumuz ve böyle þeylere takatimiz de olmadýðýndan Uçan at; toplumun da gazýný almak tadýnda onlara hak ettikleri cezayý verdi. Hem alkol aldýklarý, hem de kendilerince espri yaptýklarý için; bu gençlerin iþlerine son verip, yazýlý açýklama da yaptý. Aklýma geldi þimdi… Uçan at; Dünya tarihinde ikramlarý ücretli yapan ilk hava yolu sanýrým deðil mi? En azýndan Türkiye ve KKTC sýnýrlarý içinde kesin öyle… Allah razý olsun.

Devam edelim… O kadar dinimiz hakkýnda hassas ve bilgiliyiz ki camide içki içtiler dendiðinde de ayný hassasiyeti göstermiþ, elimde görüntüler var diyenleri þak þaklamýþtýk… Görüntüler çýktý mý? Çýkmadý… Hatta caminin imamý ben de o gece oradaydým, kimse birayla camiye girmedi dedi diye, bilmem nereye sürüldü… O imam sýrf doðruyu söylediði için sürgüne uðrarken, günümüzde sadece raký içenleri eleþtirip nutuklar atan Ümmet-i Muhammed neredeydi? Neredeydi bugünkü 1 Mayýs kafasý? Yoktu deðil mi?

Yoktu… Niye? Anlarýn toplumuyuz… Bir haber ya da an görüyor, o an karar veriyor, asýyor, kesiyor biçiyoruz… Sonrasý? Sonrasý bizi ilgilendirmiyor… En sevdiðimiz anlar ise yatak görüntüleri ve alkol… Birileri seviþti ve alkol aldýysa vurun kahpeye tadýnda onlarý yerden yere vuruyoruz… Amma velakin þu þuraya þu kadar para aktarmýþ, þu buradan þu kadar hortumlamýþ, bu þunun sayesinde þu mevkiiye torpille getirilmiþ falan bunlar bizi ilgilendirmiyor… Aksine bunlar olurken devlet onaylý maçlara bahis oynamak ve oradan gelir kazanmak bizleri daha çok ilgilendiriyor… Öyle ya… Kumar deðil ki bu. Devletin onayý var. Þans oyunu sadece.

Tüm böylesine akýl sýr ermez þeyler olurken; Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduðu cumhuriyette Kýlýçdaroðlu gibi vakt-i zamanýnda ne Gezi Parký’nda, ne Onur Anýtý’nda, ne de herhangi alkollü bir eðlencede göremediðimiz arkadaþ ve saz arkadaþlarýnýn kahramancýlýk oynadýðý ve bunlarý eleþtirenlerin de iktidar yanlýsý diye lekelendiði zamanlarda; bir þekilde doðru insanlarýn, düþüncelerin ve sistemin gelmesi için mücadele eden insanlarýn; kah yazýlarýný, kah yürüyüþlerini, kah ise capslerini görüyoruz… Yine de bir þeyler deðiþmiyor, deðiþemiyor… Çünkü hala kol kýrýlýr içinde kalýr kafasýndayýz.

Baþkanlýk sistemi gelmiþ, cumhuriyet bayramý kutluyoruz; kasa sýfýrlanmýþ, dürüstler içeri týkýlmýþ, enflasyon almýþ baþýný gitmiþ, alkol alanlarý iþlerinden ederek Müslümancýlýk oynuyoruz; sað ile sol arasýndaki farký bilmiyor, sað görüþü Müslümanlýk sanýyor, aksine her seferinde güç sahiplerini güçlendirerek, onlara da el pençe divan durarak 1 Mayýs’ý kutluyoruz.

Buradan nereye geliyoruz? Oku’ya… Öyle ya ilkinde toplum tüm mucizelere raðmen inanmadýðý için kaybetti. Ýkincisinde toplum naifliði ve saflýðý kirlettiði için kaybetti… Üçüncüsünde ise henüz kaybetmedi… Bu yüzden daha da kaybetmemek için adalet, hak, liyakat, hoþgörü, dürüstlük hakkýnda ne kadar cümle ve ayet var; zina ve alkol hakkýnda ne kadar var bunlarý algýlamalý, sorgulamalý, en sonunda baþka insanlarýn hayatlarý hakkýnda yorum yapmalý… Yine de ahkam kesmemeli… Öyle ya kulun kula ahkam kesmesi, ekmeði ile oynamasý haddine mi?