İnsanların arasında yaşadığımız sürece, onları sevelim. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Bunu İsmet İnönü’de gördük… Babasının soyadına sığınan Erdal İnönü’de de… Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu ile görüyoruz… Bu kafa aslında sağ düşünce kafasıdır… Ben de O’nun gibi iyiyim… Artık ben buradayım… Artık benim sözüm geçiyor kafasıdır. Ama işte bu işler böyle demekle olmuyor… Bunu sağ olduğunu iddia edip, sol görüş gibi davranarak her kesimi kucaklayıp, daha sonra özüne dönüp sağ ve ötesi davrananlarda gördük. Bu yüzden pekala her seçimi kazanıyorlar… Ne yazık ki tekrar kazanmaları da şaşırtmayacak. Niye? Emine Ülker Tarhan gibi Cumhuriyet kadını parti kuruyor… Desteklenmiyor… Muharrem İnce gibi Atatürk’ün askeri başkaldırıyor… Adam kazandı dedi diye siliniyor… Ümit Özdağ gibi Türkçülük’e sahip çıkan bir siyasi, vatan aşkına yeni bir oluşum yaratıyor… Aman haydi o da deniliyor… Peki bunlar kötü kimden çözüm bekliyorsun diyorsun… Kemal Kılıçdaroğlu diyorlar… Muazzam bir kafa bu gerçekten… Her seferinde yenilmiş, yeni parti kursa %1 oy alamaz, yabancı dili yok, hitabı yok, liderliği yok, bilgi birikimi ya da kültürü yok, hiçbir başarısı yok ama hala oy alabiliyor ve oy da verilecek ha… Peki… Yine de… Şöyle düşünelim… Gerçekten her sene her şeye rağmen iktidarı desteklemiş olanlar; şimdi sırf ekonomik dertlerle boğuşuyorlar diye Kılıçdaroğlu gibi bir arkadaşa oy verirler mi? Cidden böyle bir şey olabilir mi? Vermezler… Ama siz verirsiniz… Verdiniz de… Ekmeleddin’e de… Kılıçdar’a da… Ona da buna da… Niye? Salt parti adına tapıyor, gerçek Atatürkçüleri görmüyor ve başkalarını da pekala şöyle ve böyle eleştiriyorsunuz… Partiperestliğinizi ve korkaklığınızı bir köşede bırakın… Önce kendinize bakın… Sonra diğerlerini eleştirin. Dolayısıyla daha kendi içinde bir takım olamamış, sahte illüzyon ve açıklamaları ne gerçek muhalifler yer… Ne de iktidarcı olmasına rağmen artık ona güvenmeyenler… Bu yüzden bu duruma çözüm üretemediğiniz için de her seferinde kaybetmeye mahkumsunuz. Her seferinde ama… Bu işler Ata’dan sonra kendi suretini paraya basmayla olmadığı gibi onun koltuğunda oturmayla da olmuyor. Başarısız, başarısızdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |