İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell |
|
||||||||||
|
+ Hoş geldin. – Hoş bulduk. + Niye burada olduğunu biliyorsun, değil mi? – Biliyorum. (Bilmiyor ama hissediyorum) + Peki… Bakalım şimdi yaptıklarına… Yaşadığın zamanlara… Ne gibi şeyler yapmış, yaşamış ve senden başkaları için bir şeyler katmışsın… (10 saniye geçer) Kusura bakma, biraz daha bakıyorum kağıtlara bize de son dakika bilgi verildi, önümü toparlıyorum problem olmaz değil mi? – Yok, yok hiç problem değil benim için, nasıl uygun görürseniz. + Çok teşekkürler. Evet… Şimdi anladığımız kadarıyla erken yaşta evlenmiş, bir erkek, bir kız çocuğuna sahip olmuş, 20 seneden beri de aynı işte çalışmışsın… Bunun dışında tekrar bakıyorum… Fakat bulamıyorum… Sadece insanların ‘’özel gün’’ dediği günleri kutlamışsınız ve dahası olmamış… Doğru mudur? – Doğrudur… Yaşadığım zamanda hem kendimi, hem de ailemi güvende tutmam gerekliydi. Bana söylenenleri yapıp çok da göze batmamak istedim açıkçası. Malum… Maddi durumum da belli. + Tamam ama yıl 2027, Mayıs ayına baktığımızda hakkının yenildiğini ve bile bile senden alt birinin, pozitif ayrımcılıkla üst olduğunu görüyoruz. Buna niye ses çıkarmadın? Ses çıkarsaydın hakkını alabilirdin. Sana bu yol sunulmuştu. – Dediğim gibi… Elimdekini kaybetmek istedim, riske girip sahip olduklarımı kaybetmek istedim. + Peki ama tekrar o dönemde bakıyoruz. Bazı siyasal seçimler olmuş… Yine aynı insanlardan medet ummuş, buna göre de kararlar vermiş, mücadele edenleri dikkate dahi almamışsın, doğru mudur? – Yine doğrudur… Çevremdeki insanlar beni eleştirsin istemedim… Bekledikleri gibi davrandım, istedikleri kişileri tercih ettim ki dışlanıyor olmayayım istedim, beraberinde de buna göre davrandım. Çare olsalar bile ben kim, savaşmak kim? Evlatlarıma kim bakacak ben ölünce? Ya işimden kovulursam? + Bunu da not alıyorum… Pekala… Şimdi hayatınızı özetlemem gerekirse; çoğunlukla doğduğunuz yerde yaşamış, eğitim görmüş ve erken yaşta evlenmiş birisiniz… Hiçbir risk almamışsınız… Hiçbir şeye karşı çıkmamışsınız. Tabiri caiz ise su akar yolunu bulur tarzında yaşamışsınız. Size göre bu yaşamda herhangi bir yanlışlık yok mu? – Açıkçası hayır. Çünkü bir sistem var ve toplumun belirlemiş olduğu kurallara uymamız gerekli. Tabi ki ara ara münakaşa edebiliriz, fakat dahasını sorgulamak ya da sorgulatmak yanlış gibi geliyor. + Çok teşekkür ederim açık sözlülüğünüz için… Yine de biraz geçmişe bakalım. Kah Musa, kah İsa, kah Muhammed zamanlarına baktığınızda ve son emrin ‘’oku’’ denildiğini görüyoruz. Dolayısıyla sorum şu. Sizce okuyup, dinleyip, kendi dilinde anlayıp, peygamber yolunda ilerleyip; doğruluk ve adalet için savaşanlar; şahsi ve aile güvenliklerini hiçe saydıkları için yanlış mı yapmışlardır? – Efendim? Tam olarak anlayamadım… + Uyanacaksın birazdan… Korkma.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |