..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > Yaver ARANCIOĞLU




14 Haziran 2023
Atlantis'in Sırrı - 1  
Bir Gerçek, Bin Hayal

Yaver ARANCIOĞLU


Akın, ünlü bir arkeolog ve Atlantis uzmanıdır. Yıllardır kayıp şehri bulmak için çalışmaktadır. Sonunda, Atlantik Okyanusu'nda bir yerde Atlantis'in kalıntılarını tespit ettiğini iddia eden bir ipucu bulur. Kızı Asena da ona eşlik etmek için okulunu bırakır. Birlikte bir denizaltına binip okyanusun derinliklerine inerler. Karşılarında devasa bir piramit görürler. Piramit, kristallerle kaplıdır ve ışık saçmaktadır. Piramidin içinde, tanrılara ait sırlar saklanmaktadır. Akın ve Asena, piramitten girdiklerinde, tanrıların testine tabi tutulurlar. Piramit çökmeye başlar ve onlar hayatta kalmak için mücadele ederler. Arkalarında Atlantis'in sırrını bırakarak yeni bir hayata doğru yol alırlar. Atlantis'in Sırrı, gerçek ve hayal arasında sürükleyici bir macera sunuyor. Babasıyla yaşadığı macerayı bir kitap olarak yazan Asena'nın anlattığı bu öykü, hayal kurmanın ve sevginin gücünü gösteriyor.


:DID:
Asena, hayatının en büyük macerasına hazırlanıyordu. Babası Akın, ünlü bir arkeolog ve Atlantis uzmanıydı. Yıllardır kayıp şehri bulmak için çalışıyordu. Sonunda, Atlantik Okyanusu'nda bir yerde Atlantis'in kalıntılarını tespit ettiğini iddia eden bir ipucu bulmuştu. Asena da babasına eşlik etmek için okulunu bırakmıştı.

Asena, babasının yanında çalışmaktan çok mutluydu. Onun gibi cesur, zeki ve meraklıydı. Atlantis hakkında her şeyi bilmek istiyordu. Babası ona, Atlantis'in eski bir Türk uygarlığı olduğunu, tanrılarla bağlantılı olduğunu ve ileri teknolojiye sahip olduğunu anlatmıştı. Asena, bunların doğru olup olmadığını görmek için sabırsızlanıyordu.

Babasıyla birlikte bir denizaltına binip okyanusun derinliklerine indiler. Radarlarına göre, Atlantis'in kalıntılarına yaklaşıyorlardı. Asena, denizaltının pencerelerinden dışarı baktığında gözlerine inanamadı. Karşısında devasa bir piramit görüyordu. Piramit, kristallerle kaplıydı ve ışık saçıyordu. Asena, bunun Atlantis'in merkezi olduğunu anladı.

Babası heyecanla denizaltını piramidin yanına yanaştırdı ve Asena'ya dışarı çıkma talimatı verdi. Asena, dalış kıyafetini giyip suya atladı. Babası da onu takip etti. Piramidin girişine doğru yüzdüler. Girişte büyük bir kapı vardı. Kapının üzerinde eski Türkçe yazılı semboller görüyorlardı.

Babası sembolleri okumaya çalıştı:

- Burası Atlantis'in kalbi, Büyük Piramit'tir.
- Burada tanrılara ait sırlar saklanmaktadır.
- Buraya girmek isteyenler, tanrılara saygılı olmalı ve onların testlerini geçmelidir.
- Yoksa lanetlenip sonsuza dek burada kalacaklardır.

Asena, bu uyarılara aldırış etmedi. Babasıyla birlikte kapının açılmasını bekledi. Kapının açılması için bir anahtar ya da bir düğme aradılar ama bulamadılar. Sonra Asena, kapının yanındaki duvarda küçük bir delik fark etti. Deliğin içine baktığında, içinde bir tüy olduğunu gördü.

Asena, babasına seslendi:

- Baba, burada bir tüy var!
- Bir tüy mü? Nerede?
- Şurada, duvardaki delikte.
- Bana ver bakayım.

Asena, tüyü çekip babasına uzattı. Babası tüyü inceledi:

- Bu Ma'at'ın tüyü! Mısır mitolojisinde adaletin sembolü olan tanrıça!
- Ma'at mı? O da ne alaka?
- Bilmiyorum ama belki de bu tüy kapının anahtarıdır.

Babası tüyü kapının üzerindeki sembollere dokundurdu. Birden kapı açıldı ve içeriden ışık dalgaları çıktı. Babası ve Asena, şaşkınlıkla içeri girdiler. Piramidin içi, muhteşem bir manzara sunuyordu. Duvarlar, tavan ve zemin kristallerle kaplıydı. Kristaller, renkli ışıklar yansıtıyordu. Piramidin ortasında ise dev bir kristal küre vardı. Küre, sürekli dönüyor ve titreşiyordu.

Asena, büyülenmiş gibi küreye yaklaştı. Kürenin içinde, farklı boyutlara ait görüntüler akıyordu. Asena, bunların Atlantis'in sırları olduğunu anladı. Babası da onun yanına geldi ve küreye dokunmaya çalıştı. Ancak küre, dokunulduğunda elektrik çarptı.

Babası geri çekildi ve bağırdı:

- Ahh! Bu küre canlı!
- Ne demek canlı?
- Evet, canlı. Bir tür enerji varlığı. Ve bizi burada istemiyor.
- Neden?
- Belki de bizi yabancı olarak görüyor. Ya da bizi test etmek istiyor.
- Test etmek mi? Nasıl yani?
- Hatırla, kapının üzerinde yazanları. Tanrılara saygılı olmalı ve onların testlerini geçmeliyiz.
- Peki, bu testler neler?
- Bilmiyorum ama sanırım çok zor olacak.

Babası ve Asena, küreye bakarken birden piramidin sarsıldığını hissettiler. Duvarlardan su sızdığını gördüler. Babası endişelendi:

- Oh, hayır! Piramit çöküyor!
- Ne yapacağız?
- Hemen buradan çıkmalıyız!
- Ama küreyi almadan mı?
- Evet, almadan. Zaten alamayız ki. Bu küre bize ait değil.
- Ama babacığım, bunun için yıllarca çalıştın!
- Biliyorum ama hayatımız daha önemli. Gel, hemen denizaltına dönelim!

Babası ve Asena, piramitten çıkıp denizaltına doğru yüzmeye başladılar. Arkalarından su dalgaları geliyordu. Piramit tamamen yıkılıyordu. Babası ve Asena, son anda denizaltına ulaştılar ve içeri girdiler.

Denizaltının pencerelerinden dışarı baktıklarında, piramidin tamamen sulara gömüldüğünü gördüler. Küre ise son bir kez parladı ve kayboldu.

Asena, babasına sarıldı:

- Oh, babacığım! Çok korktum!
- Ben de kızım, ben de.
- Atlantis'i bulduk ama kaybettik!
- Evet ama en azından hayattayız.
- Doğru ya. Belki de bu tanrıların bize verdiği bir ders.
- Belki de öyle.
- Peki, şimdi ne yapacağız?
- Şimdi eve döneceğiz. Ve Atlantis'i unutacağız.
- Unutabilir miyiz?
- Hayır, asla unutmayacağız.

Babası ve Asena, denizaltını çalıştırıp okyanusun yüzeyine çıktılar. Arkalarında Atlantis'in sırrını bırakarak yeni bir hayata doğru yol aldılar.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bilim kurgu kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sihirli Kutu: Bir Hayal Kurbanının Hikayesi
Atlantis'in Sırrı - 4
Atlantis'in Sırrı - 3
Atlantis'in Sırrı - 2

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kontrolü Bırakmak
Ali’nin Hikayesi: Nükleer Füzyon Reaktörü Projesi
Yaratıcılar - 1
Arkhe: Evrenin Sırrı
Zeynep’in Felsefe Macerası
Ayla’nın Yolculuğu - 1
Hikmetli Adamın Dersi
Yaratıcılar - 2
Ayla’nın Yolculuğu - 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yaşamak Nedir? Uyanış ve Evrensel Bilinç Yolculuğu [Deneme]
Torpil: Türkiye’nin Nobel Ödülü Engeli [Deneme]
Asgari Ücretle Yaşamak Mümkün Mü? Türkiye’de İşçilerin Durumu [Eleştiri]
Kapitalist Değerlerin Anadolu Coğrafyasında Yarattığı Erozyon [İnceleme]
Beslenme: Sağlık İçin Bir Zorunluluk Mu Yoksa Bir Lüks Mü? [İnceleme]
Göçün Bağırsak Mikroflorası Üzerindeki Etkileri: Suriyeli Göçmenler Örneği [Bilimsel]
Bilişsel Şemaların Dönüştürülmesiyle Beslenme ve Kilo Arasındaki İlişkinin İncelenmesi [Bilimsel]


Yaver ARANCIOĞLU kimdir?

Gıda, Sağlıklı Beslenme, Felsefe ve Sosyoloji Tutkunu Bir Yazar: Yaver Arancıoğlu Merhaba, benim adım Yaver Arancıoğlu. Sizlere kendimi tanıtmadan önce, bu blogda neler bulacağınızdan bahsetmek istiyorum. Sağlıklı beslenme, felsefe ve sosyoloji benim tutkularım. Bu blogda bu konularda yazdığım öykü, inceleme ve eleştirileri sizlerle paylaşacağım. Bu konulara ilgi duyan veya duymak isteyen herkesi yazılarımı okumaya davet ediyorum. Yazmak ve okumak benim hayatımın vazgeçilmezleri. Yazarken kendimi ifade ediyor, okurken yeni dünyalar keşfediyorum. Yazmaya çocukluğumdan beri ilgi duyuyorum. İlk öykümü 10 yaşında yazdım. Öykü, şiir, eleştiri, deneme… Bu türlerde yazmayı seviyorum. Çünkü her biri bana farklı bir yaratıcılık alanı sunuyor. Siz de bu türleri seviyor veya merak ediyorsanız, yazdıklarım size hitap edebilir. Bir dönem bir gazetede yazarlık yaptım. Orada edindiğim deneyimler sayesinde hem yazma becerimi geliştirdim hem de farklı konularda bilgi sahibi oldum. Ayrıca Suriye’den Türkiye’ye başlayan göçler ile yerinden edilmiş insanlar üzerine Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Kuruluşu adına çalışma yaptım. Bu çalışma benim için çok önemliydi. Çünkü göç eden insanların yaşadıkları zorlukları, umutlarını, hayal kırıklıklarını yakından gördüm ve onlara yardımcı olmaya çalıştım. Türkiye’nin Kars şehrinde dünyaya geldim. İlkokuldan liseye kadar tüm eğitimimi İstanbul’da aldım. Üniversite eğitimimi Tekirdağ, Edirne ve İstanbul’da tamamladım. İstanbul – Sosyoloji bölümünü Yüksek Onur derecesi ile bitirdim. Evliyim ve genellikle Türkiye’de yaşıyorum. Yaklaşık bir yıl Azerbaycan’da yaşadım. İnsanlar ile iletişim kurmayı ve farklı insanlar ve kültürler ile tanışmayı seviyorum. Ahşap yakma, takı tasarım, bağlama çalmayı seviyorum. Toplumu ve insanı ilgilendiren neredeyse tüm konulara merak duyuyorum. Bu blogda sizinle düşüncelerimi, duygularımı, deneyimlerimi ve hayallerimi paylaşmak istiyorum. Umarım yazdıklarım sizin de ilginizi çeker ve merak uyandırır. Beni takip etmeye devam edin.

Etkilendiği Yazarlar:
George Orwell, Aldous Huxley, Suzanne Collins, H.G. Wells, Jules Verne


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yaver ARANCIOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.