..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabýrlý ve yürektendir, sevgi kýskanç ve övüngen deðildir. -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Yeraltý > Esin Yardýmlý




26 Ocak 2004
Yanlýþ Adým  
Esin Yardýmlý
Çatýnýn sonuna kadar, kenardaki su oluðu boyunca yürüdü. Sonra durdu, son bir kez arkasýndaki hiçliðe, hiçlikteki çocuða doðru baktý. Gözlerini kazaðýnýn koluna sildi. Kollarýný açtý, kafasýný yukarý kaldýrdý.. Tekrar yürümeye baþladý.. Gözlerini kapadý..


:DJGB:
Kedi yalanýyordu. Tekirdi, o kadar güzel bir þey deðildi aslýnda. Þu hep kartpostallarda görünen; zayýf ama uzun tüylü, ya da þiþman vücutlu, basýk burunlu falan olan kedilerden deðildi. Sýradan, biraz þiþman, topallayan, normal bir kedi gibi bakan, ukala olmayan bir yaratýktý…
Peki burada bir kedi ne arýyordu?
Kahkahalar duyuluyordu. Yanýnda erkek arkadaþý vardý. Ona dolu bir bardak getirmiþti, dolu bardakla ilgili baþarýsýz bir espri yapýyordu… Yanlarýndaki arkadaþlarý ona gülüyordu. Arkada çalan gürültülü müzik yüzünden erkek arkadaþýnýn yaptýðý espriyi duyma þanslarý yok gibi bir þeydi aslýnda ya, neyse... Ama bu kafayla bir þey duymadan da gülmek mümkündü sonuçta.
Saat gece yarýsý on iki olduðunda, havai fiþekler gökyüzünü aydýnlatacaðý sýrada içkileri bu hýzla tüketmeye devam ederlerse hiç biri olaylarýn farkýna varamayacaktý... Yeni bir yýlýn baþladýðýnýn farkýna varabilen ise, farkýna varabilmiþ olsa bile, ilerde bunu büyük bir ihtimalle hatýrlayamayacaktý.
Kedi dýþarý çýkýyordu topallaya topallaya. Ona doðru baktý, hiç de esrarengiz gözükmeyen gözlerinden birini deðil, ikisini birden kýrptý. Normal bir kediydi bu, öyle sihirli bir romandan ya da esrarengiz bir filmden fýrlamamýþtý. Muhtemelen barmenin kedisi falan olmalýydý.
Kedi bir adým daha attý. ‘Gidiyorum bak! Farkýndasýn, deðil mi?’ der gibi, aðýr aðýr yürüyordu. Eski tuðlalardan örülü gibi gözüken duvarýn köþesinde duran, pek belli olmayan kapýya yöneldi, ardýndan dýþarý çýktý. Çýkmadan önce son bir kez daha bakmýþtý Burcu’ya.
Kedinin peþinden gitmeliydi.
“Nereye gidiyorsun Burcu?” diye sordu arkadaþlarýndan biri... Arkdaþlarýndan biri. Burcu onun kim olduðunu umursamýyordu gerçekte. Hiç biri onun gerçekten arkadaþý deðildi ki.
“Dýþarý...” diye mýrýldandý Burcu. Erkek arkadaþý onun ardýndan sandalyesinden kalktý, onunla beraber bardan çýkacakmýþ gibi. Dahasý Burcu’ya öyle gelmiþti. Çünkü Burcu tam onu durdurup peþinden gelmemesini söylemek için aðzýný açacaktý ki, gözünün ucuyla arkasýndakine bakýp onun da kalkmasýnýn tek nedeninin dans eden bir grup kýzýn yanýna gitmek olduðunu farketti sadece.
Dünya boþ, þu arkadaþ sandýðý tipler de boþ... Ýþin garibi kendisi de boþ. Peki þiþko çirkin kedi nerde? Kediyle arasýnda tuhaf bir bað oluþmuþtu. Ve o buralarda bir yerlerde olmalýydý. Ah doðru ya, kedi dýþarý çýkmýþtý az önce.
Barýn giriþinde, kapýnýn hemen yanýnda bir ayna vardý. Burcu uzun bir süre boyunca aynadaki yansýmasýna baktý. Turuncu, ensesine kadar olan saçlarýna, kulaðýndaki sallantýlý küpelere, boynundaki tasmaya, elindeki bilekliklere, yüzüklerine baktý. Benliðinin karanlýðýný kendinden saklamak için giydiði fosforlu renkli tuhaf giysilerine... Ona ait olmayan her þeye.
Abanýp açtýðý barýn kapýsýndan dengesiz adýmlarla dýþarý çýktý. Sokaðýn soðuk havasý onu biraz olsun kendine getirmiþti…
Kedi gitmiþti, þimdi önünde bir duvar duruyordu. Bu bir okulun, bir yatýlý okulun duvarý olmalýydý. Peki Burcu böyle bir þeyi nereden bilebilirdi ki? Baþýný kaldýrýp orada olmamasý gereken, çünkü yaklaþýk iki saat önce Burcu bardan içeri girene kadar orada olmayan binanýn üçüncü katýna baktý. Bu kattaki pencerelerden biri aydýnlýktý, pencerede bir çocuk oturuyordu. Açýk kahverengi saçlarý, siyah bir kazaðý vardý.
Ýçtiði bütün o þeylerden olsa gerek, Burcu pencerede oturan yaklaþýk yirmi yaþlarýndaki bu çocuðun yüzünü fazla seçememiþti. Çocuk ona el sallýyordu. Yüzünde hüzünlü bir ifade vardý, yýlbaþý günü olmamasý gereken... Ama orada duran bir ifade. Gözleri parlýyordu. Týpký Burcu’nunkiler gibi. Yýlbaþýna ait deðillerdi... Ýkisi de.
Duvara dokunmak için elini uzattý, baþýný yine yukarý kaldýrdý... Aðýr aðýr.
Baþýný bardan kaldýrdý. Gözlerini bir kaç kez hýzlý hýzlý kýrpýþtýrdý. Barýn arkasýndaki aynadan yüzüne baktý, yüzündeki makyaja, saçlarýna, yanaðýný yasladýðý elindeki yüzüklere, rengarenk giysilerine... Kýsaca; ona ait olmayan her þeye.
Erkek arkadaþý barýn diðer köþesindeki kýzlarla dans ediyordu. Diðer arkadaþlarý da çevreye yayýlmýþtý, kimisi bir þeyler içiyordu, kimisi þu yere geliþigüzel atýlmýþ gibi görünen büyük minderlerin üstlerinde sýzmýþtý. Kediyse ortalýkta yoktu.
Hemen oturduðu sandalyeden kalkýp barýn çýkýþýna gitti. Kýrmýzý tuðlalardan örülmüþ gibi görünen duvarý geçti, kapýyý abanarak açtý. Kendini bir an önce sokaða atmak istiyordu.
Sokaða çýkýnca önünde büyük bir açýklýk olduðunu gördü. Yatýlý okul binasý yoktu, pencere yoktu, çocuk yoktu... Geniþ sokaðýn öbür tarafýndaki binalar dýþýnda hiç bir þey yoktu etrafta. Lambalar, yýlbaþý ýþýklarý, gariptir, yanmýyordu. Her taraf karanlýktý, sokak boþtu...
Kedi de yoktu üstelik.
Ama öyle bir þeyler vardý ki görünmeyen, onlarý hissediyordu, duyuyordu sanki. Rüzgarýn, önünde bir yerlerde bir þeylere çarptýðýný, geri teptiðini hissediyor; yukarýlarýnda bir çocuðun nefes alýþ veriþlerini duyuyordu sanki... Bir-iki adým attý sokaðýn otasýna, karþýsýndaki binalara doðru. Elini havaya kaldýrdý... Sonra hissetti. Duvar oradaydý. Görünmeyen duvara iki eliyle dokundu, pütür pütür yüzeyini hissetti. Baþýný duvara dayadý. Orada duruyordu iþte...
Ellerini duvardan çekmeden bu görünmeyen binanýn çevresi boyunca yürümeye baþladý. Elleri bir pencerenin pervazýna çarptýðý zaman durdu. Pencere pervazý o kadar da yukarýda deðildi, üzerine týrmandý. Sonra duvarýn pütürlü yüzeyi üzerinde baþka çýkýntýlar aramaya baþladý. Biraz daha yukarýlarda bir havalandýrma deliði buldu, ellerinden biriyle oraya tutundu. Ýkinci eliyle de yukardaki pencereye...
Aðýr aðýr týrmanarak sonunda üçüncü kata ulaþtýðý zaman bir pencerenin açýk olduðunu fark etti. Görünmeyen bir binanýn üçüncü katýna týrmanýyordu, þu anda üstünde durduðu görünmez tahta pencere pervazýnýn altýnda, üç kat aþaðýsýnda kalmýþ olan sokak taþlarý görünüyordu..
Bacaklarýndan birini pencereden içeri geçirip yerdeki görünmez tahta parkeyi yokladý ayaðýyla. Eski tahta parkenin tok sesini duyduðu vakit derin bir nefes alýp rahatlamýþtý.
Sonra fark etmediði bir anda pencerenin yanýnda oturan, onu bekleyen, çevredeki diðer her þey gibi görünmez olan çocuk kolunu sýkýca tuttu. Burcu onun nefesini ensesinde hissediyordu, kulaðýnýn oralardaydý yüzü þimdi. Onu öptü.
Pencereden içeri diðer bacaðýný da geçirdi, parkelere iki ayaðýyla, tamamen bastý. Çocuk hala oradaydý, kolundan tutuyordu Burcu’yu. Burcu da onu duyumsuyordu sadece.
Görünmeyen oda boyunca yürüdü Burcu; en sonunda bir kapý bulup dýþarý çýkana dek. Bu görünmeyen bina ona eski okulunu hatýrlatmýþtý, henüz ilk okul çaðýndayken gittiði yatýlý okulu. Ayaklarý otomatik olarak saða doðru giden koridora yönelmiþti, yukarý çýkan merdivenlere doðru giden koridora. Çocuk hala yanýndaydý, artýk onun kolunu tutmuyordu ama Burcu çocuðun üzerindeki kazaðýn hýþýrtýsý, fýsýltý gibi çýkan nefesleri, teninin sýcaklýðý yüzünden onun yanýnda olduðunu biliyordu.
Görünmeyen merdivenlerden yukarý çýkmýþtý, durdu. Ýkide bir aþaðý, sokak taþlarýna bakýyordu. Sessiz sokak ýþýksýzdý hala, etraftaki binalarýn ýþýklarýndan baþka hiç bir ýþýk yoktu yol boyunca. Gökyüzüne, attýðý her bir adýmla biraz daha yaklaþýyordu.. .
Çocuk yine elini tuttu, sýký sýký sarýldý ona. Sonra yürümeye baþladý Burcu’nun elini býrakmadan, Burcu da onu takip etti. Dimdik bir merdivenin önünde duruyorlardý bu kez, içtiði onca þeyin verdiði sersemlik (ve pek kabul etmese de sarhoþluk..) yüzünden zorlansa da çýktý Burcu merdivenlerden, çatýya gelmiþlerdi þimdi... Kiremitlerin yamuk yüzeyi üzerinde yürümek Burcu’ya çok tanýdýk gelmiþti. Eskiden ödevlerini yapmak için çýkardý çatýya... Yatýlý okula giderken, henüz bir okula giderken...
Görünmüyordu çocuk, ama Burcu biliyordu ki o kiremitlerin üstüne oturmuþtu. Bir an için onun yanýna oturmayý düþündü. Ama sonra kiremitlerin bittiði yere kadar gitti. Gökyüzünde yýldýzlar vardý, ýþýk kirliliði yüzünden pembemsi bir renk almýþ olan gökyüzünün hava kirliliði yüzünden grileþmiþ bulutlarla kaplý olmasý bile parýl parýl yýldýzlarýn parýl parýl parlamasýný engelleyemiyordu.
Ama ne olursa olsun her þeyiyle mükemmel olan bir film ya da bir fotoðraf gibi deðildi dünya. Bu kartpostalvari görünümlü gökyüzünü tamamlamak için bulutlarýn arasýna gizlenip bir parça aydýnlýðýný izleyenlerle paylaþan bir ay yoktu çünkü etrafta.
Burcu yüzüne düþmüþ olan turuncuya boyanmýþ saçlarýný tuttu, onlara uzun uzun baktý. Gözleri yaþarmýþtý. Parmaklarýndaki yüzükleri çýkardý, görünmeyen binanýn çatýsýndan aþaðý attý, yüzüklerden bir kýsmý aþaðýdaki görünmeyen pencere pervazlarýnda düþmeyi býraktý, bir kýsmýysa kaldýrýma düþtü. Sonra bilekliklerini çýkarýp attý Burcu. Boynundaki tasmalarla kolyeleri, kulaðýndaki küpeleri, fosforlu renkli küçük saç tokalarýný, son anda aklýna gelen pantolonunun cebinde duran güneþ gözlüðünü. Hepsini, hepsini sýrayla aþaðý attý.
Son olarak attýðý güneþ gözlüðü yere çarptýðý zaman kýrýlmýþtý. Çýkan ses çok sinir bozucuydu, aþaðý baktý Burcu. Kýrýk cam parçalarýna baktý. Çýkardýklarý ses aklýna bir fikir getirmiþti... Niye o da kendini aþaðý atmasýndý ki?
Kemikleri týpký o gözlük gibi çatýrdayarak kýrýlýrdý...
Kemikleri týpký o gözlük gibi çatýrdayarak kýrýlacaktý.
Çocuðun elini omzunda hissetti, arkasýna döndü; çocuðun yüzünün, gözlerinin olduðunu bildiði yere doðru baktý Burcu. Çocuk onu kendine doðru çekti, yere oturdu; görünmeyen elini görünmeyen kiremitlere sessizce vurarak onu yanýna çaðýrýyordu þimdi.
“Ölmeden önce son bir sigara yaksam fena olmazdý aslýnda.“ diye mýrýldandý Burcu, çocuðun yanýna oturdu. Pantalonunun cebinden kýrýþmýþ bir paket, bir de çakmak çýkardý. Paketten aldýðý bir sigarayý yakýp çocuða yaslandý. Baþýný çocuðun omzuna dayadý. Görünmeyen bir kolun onu sardýðýný hissetti, tuhaf bir mutlulukla gözlerini kapadý.
Havai fiþekler patlamaya baþlamýþtý, gökyüzü apaydýnlýktý. Her taraftan mutluluk çýðlýklarý, müzikler, kahkahalar yükseliyordu. O ise yanýnda görünmeyen bir çocukla görünmez bir binanýn çatýsýnda oturmuþ sessizce sigara içiyordu...
Çatýya boylu boyunca uzandý, çocuk da onun yanýna yattý. Uzun bir süre boyunca kýpýrdamadan, konuþmadan, gökyüzünü izlediler. Çocuk arada sýrada Burcu’nun saçlarýyla oynuyordu.
Müzikler hala çalýyordu, yakýn binalardan þarký söyleyen insanlarýn sesleri duyuluyordu.
Saatler boyunca þarkýlar sürdü, müzikler çaldý, insanlar çoþkulu bir þekilde kutlamalar yaptýlar. Burcu’nun saati yoktu ama geçmiþi ile olamayacak olan geleceðini düþünmediði bir anda saatin yaklaþýk üç olduðuna karar verdi.
“Artýk daha fazla düþünmeyeceðim gelmiþi geçmiþi, ya da geleceði.“ dedi Burcu en sonunda. “Ben þimdiye aidim, þimdi ise her an eskiyor, gidiyor, bitiyor, yok oluyor... Týpký benim gibi.“
Çocuk ona sýkýca sarýldý, omzunu sýktý, hala konuþmamýþtý. “Yok olacaðým, biliyor musun?“ diye devam etti Burcu. “Týpký senin gibi...“ kafasýný çevirip çocuðun olduðu yere baktý. “Sen yok musun?” diye sordu. Çocuk ses çýkarmadan Burcu’nun saçlarýyla oynamayý sürdürüyordu. “Sen var mýsýn?” diye sordu Burcu bu kez. Görünmez bir elin onun elini sýkýca tuttuðunu hissetti. Yoktu o... Yoktu, ama vardý.
“Senin gibi görünmez olabilir miyim?” diye sordu Burcu, neden olduðunu bilmiyordu ama gözleri yaþarmýþtý yine. Yutkundu. “Olamam, deðil mi?“
Çocuk Burcu’ya sýkýca sarýldý. Yüzünü ona doðru çevirdi. Uzun bir süredir bakmýyordu Burcu’ya, þimdiyse Burcu yine görünmeyen bakýþlarý üzerinde hissetmiþti üzerinde. Çocuk onun alnýný öptü. “Olabilirim aslýnda.” dedi Burcu çok sonra. “Ama görünmez olmak için olmamam gerekir, olmamak için ölmem gerekir. Ölmek için de intihar etmeliyim... »
Ayaða kalktý, çocuða baktý. Çocuk ayaða kalkmamýþtý. “Ben gidiyorum, geliyor musun ?” diye sordu Burcu umutsuzca. Çocuk cevap vermediði gibi bir türlü doðrulmuyordu da.
”Tamam.” dedi Burcu. ”Ben kendim giderim o zaman.” sonra bir dizini çatýya dayayýp ellerinden destek alarak çocuða doðru eðildi, onu son bir kez sevgiyle öptü. ”Hoþçakal.. ”
Çatýnýn ucuna kadar gitti, kenardaki su oluðu boyunca yürümeye baþladý. Tam su oluðunun bitimine, yanýnda çatýnýn kenarýnda durduðunu hatýrladýðý bacanýn olduðunu hissettiði yere gelince son bir kez arkasýndaki hiçliðe, görünmeyen çocuða doðru baktý. Gözlerini kazaðýnýn koluna sildi...
Kollarýný açtý. Kafasýný yukarý kaldýrdý. Yürümeye devam ediyordu... Gözlerini kapadý...
‘Hayýr,’ dedi. ‘Hayýr.’
Gözleri kapalý bir þekilde yürürken ayaðý kiremitlerden birine takýlmýþtý, þimdi aþaðý düþüyordu iþte... Son nefesini alamamýþtý, kendisini ölüme hazýrlamamýþtý, kollarýný açtýktan sonra bir süre bekleyip kendini aþaðý býrakmamýþtý, düþmüþtü öylesine iþte. Dahasý... Þu anda kendi isteðiyle ölüyor falan da deðildi. Ayaðý takýlmýþtý, bir kaza sonucu aþaðý düþüyordu.
Beþinci kattan aþaðý düþmenin bu kadar uzun süreceðini tahmin etmemiþti doðrusu. Ne kadar saçma bir düþünce gibi gelse de kendisine, þu anda ayný yerden ikinci, üçüncü defa düþtüðünü düþünüyordu Burcu...
‘Hayýr.’ dedi bir kez daha. ‘Benliðim için önemli biriyim ben. Ve kesinlikle, benliðimden daha görkemli bir þekilde ayrýlmalýyým.’
Bir anlýðýna durdu, havada asýlý kaldý. Rüzgarý hissetmiyordu, saçlarý uçuþmuyordu. Gözlerini açtý. Gerçekten de durmuþtu. Kaldýrýma yaklaþýyor gibi gözükmüyordu...
Sonra yine düþmeye baþladý.
‘Bir binadan düþmenin bu kadar uzun süreceðini tahmin etmezdim...’ dedi Burcu. ‘Hiç deðilse kendi isteðimle öleyim, bir kaza, bir salaklýk yüzünden ölmek istemiyorum. Kendi isteðimle öleceðim... Nefesimi tutarak.’
Tam nefesini tutacaktý ki, bir an için betonun sertliðini her yerinde hissetti.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: hýmm
Gönderen: serdar / Antalya/Türkiye
23 Kasým 2004
Öykülerinin gerçekten kaliteli bir fantazi anlayýþý var. Yazýndaki anlattýðýn mekanlarý okuyucunun kafasýnda çok güzel canlandýrtýyorsun ayrýca hayalgücündeki mekanlar çok hoþuma gitti. Verdiðin detaylar çok gerçekçi ayrýca ilginç. Burcunun yarý þuurla nasýl, çýktýðýný bilmeden binaya týrmanmasý olayý çok hoþuma gitti. Bir an herþeyi boþverme koyverme duygusuna kaptýrdý beni. Öykünde, sanki sonsuz bir korku ama yanýnda huzur kaplýyormuþcasýna heryer. Diyalektikleri güzel kullanmýþsýn. Ha, bir tane yazým hatasý bir tanede klavye hatasý buldum :)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Öðrendim Ki, Kleopatra Hiç Bir Zaman Kleopatra Deðilmiþ...
Bir Öykü
Kül
Aslýnda Sevimli Yaratýklar
Prenses ve Ejderha..! 1. Bölüm
Kedix ve Köpex
Aydýnlýktaki Karanlýk ve Karanlýktaki Aydýnlýk
Suyun Üzerindeki Adýmlar
Aleyda
Karanlýðýn Getirdikleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Düþ [Þiir]
Ýlkler... [Þiir]
Buzul Çaðý [Þiir]
Nokta [Þiir]
Kitap Kahramaný [Roman]
Gelecekten Dönüþ... Giriþ [Roman]
Bir Kavanoz Viþne Reçeli [Deneme]
Sevgili Okurum... [Deneme]
Orman Ýneði... [Deneme]
Aðabiler Üzerine Bir Araþtýrma [Ýnceleme]


Esin Yardýmlý kimdir?

. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Gördüðüm, tanýdýðým, hayal ettiðim, yapýtýný okuduðum herkes.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Esin Yardýmlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.