Bir deliyle baþederken, yapýlacak en mantýklý þey normal rolü yapmak. -Herman Hesse |
|
||||||||||
|
Esin’in aklýna bir þey geldi. Düþünmeye baþladý... Josef’i hatýrlamýþtý... Büyümüþtü artýk Josef, en azýndan büyümüþ olmalýydý... Esin de uzun zamandýr görmemiþti onu... Hemen bir buluta atladý Esin ve papaðan baþlý þemsiyeyle birlikte bir bulutun üstüne oturmuþ kitap okuyan Marry Poppins’i görmeye gitti.. ‘Ah, nerelerdeydin?’ diye sordu Marry Poppins. ‘Ben de bir daha hiç gelmeyeceksin sanmýþtým.’ ‘Yoo.. Tabii ki gelirdim...’ diye kem küm etti Esin. ‘Ben... Sadece.. Son günlerde baþka þeylerle uðraþýyordum...’ ‘Kýsa kes lafý, zaten ben senin düþüncelerini okuyabilirim biliyorsun..’ dedi Marry Poppins bakýþlarýný kitabýndan kaldýrýp Esin’e doðrultarak. ‘Ne o, Josef’i mi özledin?’ ‘Þey.. Evet.’ dedi Esin. ‘Onu buralarda bulabileceðimi düþünmüþtüm.’ ‘Ama o da uzun süredir gelmiyor buraya..’ dedi Marry Poppins. Saatine baktý. ‘Þu an uyuyor olmalý... Dur çaðýrayim.’ ‘Peki.’ dedi Esin ve beklemeye baþladý. Ama sonra beklemekten sýkýldý ve Marry Poppins’in þemsiyesiyle yere süzüldüðü bölgeye doðru bir buluttan diðerine atlayarak ilerlemeye baþladý. Derken yolda Tabiat Teyze’yi gördü. Tabiat Ana ile sohbet ediyordu, hemen yanýnda da Sigara Külü uçuyordu Rüzgâr’ýn hafif esintisiyle... Yanýndan bir Ejder ve Ejderia kanatlarýný savura savura geçtiler, üstlerindeki XVI. Kuraða Prens ve XXI. Prenses Pamuk ona el salladýlar... Yoluna devam etti Esin. Üzerinde ‘Hayvanlarýn Cennetine Gider.’ yazýlý bir tabelanýn bulunduðu bir bulutu geçti... Evlerin üzerinden uçtu.. Yolu uzun sürmüþtü doðrusu. Josef’in bütün bunlarýn arasýna saklanmýþ olmasýna þaþýrmýyordu gerçi.. Onu kocaman dünyadan ayýran duvarlarý örüyordu bütün bu gördügü kiþiler, eski dostlar çünkü... Her ne kadar dýþardan bir darbe almamasýný ve sarý þekerlerle dolu dünyasýnýn zarar görmemesini saðlýyor olsa da bütün bu canlýlar ; apaydýnlýk, bembeyaz ve saf ama yine de köredici bir parlaklýkta olan ýþýklar saçýyorlardý etraflarýna, karanlýðýn içinden gelecek olan birini her kim olursa olsun geri çeviriyorlardý.. Nasýl olmuþsa olmuþtu ve bu sefer Esin bütün bu eski arkadaþlarýnýn saçtýlrarý apaydýnlýk, bembeyaz ve saf ama yine de köredici bir parlaklýkta olan ýþýklarýn arasýndan rahatça geçebilmiþti o gün.. ‘Pýst, Josef !’ dedi Esin. Yataðýnda uyuklayan Josef’i dürttü. ‘Josef uyan !’ ‘Ha, ne ?’ dedi Josef, ‘a, sen misin Esin ?’ ‘Evet.’ deyip güldü Esin. ‘Hadi gel, göldeki korsanýn baþý dertteymiþ biliyor musun?’ ‘Ciddi olamazsýn!’ dedi Josef. Hemen yataðýndan kalktý, uyanmýþtý artýk. Kaptan Josef korsana baktý. Zavallý Korsan’ýn gemisinin direðindeki siyah bayrak yýrtýlmýþtý, artýk kimse onu dikkate almadan geçiyordu gölden... Ama Josef bunu önemsemedi ve hemen pijamasýnýn cebinde hep duran sihirli sarý ipliði aldý. Bu ip sihirliydi, iðne olmadan kendi kendine yýrtýlmýþ bayraðý dikebilirdi yani... Korsan’ýn bayraðý dikilirken uzaktan bir top sesi duyuldu. Birileri Korsan’ýn gemisine saldýrýyordu.. Bunlar olsa olsa Süper Ayý ve çetesi olabilirdi. Süper Ayý ve çetesi Süper Ayý, yeþil yýlan, tavþan ve Aðaç’tan oluþuyordu. Aðaç’ýn kökleri vardý ama o bu kökleri ayak gibi kullanabiliyordu, bu sayede de yürüyebiliyordu.. Ama her yürüyüþünde yer gümbür gümbür sallanýyor, çevredeki herkes onun geldiðini anlýyordu. Aðaç bu yüzden çok üzülüyordu çünkü Süper Ayý çetesindeki diðer kiþilerin hiç biri onun bu özelliðini sevmiyordu. Ona kalsa kötü bir çete olduklarý için önden geldiklerini haber vermek masum hayvanlara, insanlara ve uzaylýlara yarar saðlýyordu ama diðer kiþilerden hiçbiri onun bu düþüncesini de sevmiyordu. ‘Kimse beni sevmiyor!’ dedi Aðaç en sonunda sýkýlarak. Ve aðlamaya baþladý. Ve aðladý.. Ve aðladý.. Ve aðladý.. O kadar çok aðlamýþtý ki artýk göz yaþý kalmamýþtý içinde. Bunun üzerinde göz yaþý yerine yapraklarýný dökmeye karar verdi ve saçýný silkeleye silkeleye aðlamaya, yapraklarýný dökmeye baþladý. Dökülen yapraklar kocaman gölün üstünü tamamen kaplamýþtý, artýk buradan bir yol geçebilirdi. Bunun üzerine Josef kocaman kýrmýzý bir halý bulup gölün üstüne serdi ki buradan geçenlerin çoraplarý ýslanmasýn. Sonra test etmek için halýnýn üstüne bir adým attý. Ve bir adým daha.. Ve bir adým daha.. Ve bir adým daha.. Ve bir adým daha atacaktý ki.. Serdiði halýyý topraða çivilemeyi unuttuðunu farketti. Ama artýk çok geçti. Gölün üstünü bir kat daha göl gibi kaplamýþ olan yapraklarýn içine gömülmüþtü bile. Ve orada sinsi yaprak bitleri yaþýyordu. Sinsi yaprak bitleri çok sinsi yaratýklardý. Her zaman sinsi sinsi ortalýkta dolaþýr, sinsi sinsi gülümser ve sinsi sinsi yaprak yerlerdi. Sinsi sinsi sýrýtýr ve sürüne sürüne yapraklarýn arasýna süzülürlerdi... Ama onlara sinsi yaprak biti dense de yaprak bitine hiç benzemezlerdi. Yeþil ve kývýr kývýrdýlar, týpký geçen hafta sonu Josef’in yediði o þekerlere benziyorlardý üstelik. Ama sinsi yaprak bitleri þekerlemeye benzeseler de þekerleme deðildi. Josef bir tanesiyle konuþtuktan sonra anlamýþtý bunu. ‘Merhaba.’ demiþti sinsi yaprak biti sinsi sinsi sýrýtarak. ‘Sana da merhaba.’ demiþti Josef yapraklarýn arasýndan sýyrýlmaya çalýþýrken. ‘Beni buradan kurtarýr mýsýn ?’ ‘Niye yapayim ki bunu ?’ diye sormuþtu sinsi yaprak biti sinsi sinsi. Ve sinsi sinsi sürüne sürüne yapraklarýn arasýna süzülmüþtü. ‘Eðer bir þekerleme olsan böyle yapmazdýn.’ diye seslendi Josef. ‘Çünkü þekerlemeler þeker þeylerdir ve sinsi yaprak bitleri gibi sinsi sinsi sýrýtýp sürüne sürüne yapraklarýn arasýna süzülmezler.’ Sonra yukarý çýkamayacaðýna göre daha da derine, gölün dibine inmeye karar verdi Josef. Belki su böcekleri ve deniz kýzlarý ile deniz erkekleri onun dýþarý çýkmasýna yardým edebilirdi... Göle indi. Suyun dibinde, kumlarýn üstünde bir deniz kýzý ve bir deniz erkeði su kabarcýklarýyla oynuyorlardý. Josef onlara yaklaþtý. ‘Merhaba.’ dedi. ‘Sana da merhaba.’ dedi deniz erkeði. ‘Bizimle oynamak ister misin?’ diye sordu deniz kýzý. ‘Aslýnda yukarda yardým etmem gereken birileri var...’ dedi Josef, aklýna korsan gelmiþti. ‘Ama onlara güvenim sonsuz, onlar kendi baþlarýnýn çaðresine bakabilirler.’ ve su kabarcýklarýyla oynamaya baþladýlar. Su kabarcýklarýný suyun altýnda þiþirip elleriyle tutuyorlardý sonra birbirlerine atýyorlardý. Ama hýzlý olmalarý gerekiyordu çünkü þiþen su kabarcýklarý ellerinden kurtulduðu anda gölün üstüne çýkmaya çalýþýyordu. Derken akþam oldu ve bütün sular karardý. ‘Senin annen ve baban seni merak etmez mi?’ diye sordu deniz kýzý. ‘Biz gitmek zorundayýz.’ ‘Peki ben ne yapayim?’ diye sordu Josef. ‘Benim de annem ve babam beni merak eder ama yukarý çýkmamýn bir yolu yok ki..’ ‘Kesinlikle var.’ dedi deniz erkeði. Kocaman bir su kabarcaðý þiþirelim, sonra sen de onun üstüne çýk, o gölün üstüne götürür seni.’ ‘Doðru!’ dedi Josef. ‘Ve kocaman bir tane üflersek o beni yaprak gölünün üstüne de çýkartýr!’ Ve kocaman bir su kabarcýðý þiþirdiler. Sonra Josef su kabarcýðýna bindi ve deniz erkeði ve deniz kýzýna el sallayarak yukarý çýkmaya baþladý.. Su kabarcýðý yükseldi.. Ve yükseldi.. Ve gölün üstüne ulaþtý.. Ama su kabarcýðý büyüktü ve kocamandý... Yükselmeye devam etti.. Ve yükseldi.. Ve yükseldi.. Ve yaprak gölünün üstüne ulaþtý.. Ama su kabarcýðý kocamandý ve büyüktü... Yükselmeye devam etti.. Ve yükseldi. Ve yükseldi.. Ve uzaya ulaþtý.. Ama uzayda hava olmadýðý için su kabarcýðý daha fazla yükselmedi. Josef de nefes almak için kafasýný su kabarcýðýnýn içine soktu ve öyle uçmaya devam etti, uzay gemisiyle uçan Lego Adam’a rastladý bir süre sonra. Lego Adam onu Noel Baba’nýn yanýna býrakabileceðini söyledi eðer isterse. Ama Josef Noel Baba’nýn yanýnda inmek istemiyordu, caný yataðýna dönmek istiyordu.. Bunun üzerine Lego Adam sarý uzay gemisini dünyaya çevirdi ve Josef’in odasýnýn penceresinden içeri girdi. Josef pencereden içeri girerken küçücük olmuþtu, týpký bir sinsi yaprak bitine benziyen þekerleme gibi. Ama sonra büyüdü.. Büyüdü.. Büyüdü.. Büyük bir ev kadar oldu. ‘Ama uykum var benim.’ dedi Josef. ‘Þimdi büyüyüp bir ev kadar olmak istemiyorum çünkü eðer büyüyüp bir ev kadar olursam yataðýma sýðamam.’ Bunun üstüne hemen küçüldü, odasýnýn içine girebilecek kadar oldu.. Ama boyu hala iki metreydi. Bunun üstüne biraz daha küçüldü, sihirli þekerlemesi sayesinde yapýyordu bunu. Ama þekerlemesi boyu bir metre yetmiþ beþ santimeteryken bitti. Josef bu boyda olmak da istemiyordu... Bunun üzerine Süper Ayý’yý çaðýrdý yanýna, ondan boyunu biraz küçültmesini rica etti. Süper Ayý yapabilirdi bunu çünkü artýk kötü deðildi o ve sihirliydi. Ve Josef’i gerçek boyuna getirdi... Josef de yataðýna girdi ve gözlerini kapadý... Uzaktan bakarken Esin Josef’in boyunu tam olarak kestiremese bile bayaðý uzamýþ olduðunu farketmiþti. ‘Ýyi geceler..’ diye fýsýldadý Josef ona. ‘Ýyi uyu.’ dedi Esin. ‘Sen de.’ dedi Josef. Esin odanýn ýþýðýný söndürdü ve pencereden dýþarý çýktý... Yolda Marry Poppins ile birlikte giderken Sigara Külü ile Rüzgar’ýn yanýndan, Hayvan Cenneti’nin bitiþiðindeki buluttan, Tabiat Teyze’nin evinin oradan, Ejder, Ejderia, XXI. Prenses Pamýk ve XVI. Prens Kurbaða’nýn altýndan ve Kedix ile Köpex’in evinin üstünden geçtiler... Köredici ýþýk yine her tarafýný doldurmaya baþlamýþtý. Marry Poppins’in bulutuna geldiler. Marry Poppins gülümsedi ve þemsiyesinin yanýna oturdu, kitabýný açtý ve Esin’e baktý. Esin’in gözleri kýsýlmýþtý, çünkü bütün eski arkadaþlarýndan ona doðru yayýlan ýþýk köredici bir ýþýk gibi gözükmeye baþlamýþtý. ‘Güzel bir gündü. Ama artýk uyanman gerek ne yazýk ki.’ ‘Sahiden de...’ dedi Esin. Sonra gerindi ve yataðýndan kalktý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Esin Yardýmlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |