..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasýný, içinde tek bir balýk olmadýðýný bildiði bir göle sarkýtýr? -Adalet Aðaoðlu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Sevgi ve Arkadaþlýk > Esin Yardýmlý




29 Temmuz 2004
Özür  
Esin Yardýmlý
Ayaklarý onu otomatik olarak sahilin sonundaki duvarýn ardýna, aðacýn altýndaki kimsesiz küçük düzlüðe getirmiþti. Eskiden beraber geldikleri, yan yana oturup manzarayý izledikleri küçük düzlüðe... Sakinliði bulduklarý yere... Artýk bulamayacaklarý yere.


:CAHB:
Kapýyý hýzla çarparak kapattý, attýðý her adýmda daha da fazla hafifleyen öfkesini umursamadan sert adýmlarla apartmandan çýktý. Apartman kapýsýnýn önüne, basamaklara oturdu. Yüzünü ellerine gömdü... Apartman kapýsýnýn açýldýðýný duymak, birinin yanýna oturduðunu, gönlünü almaya çalýþtýðýný fark etmek, yanýna oturana karþý biraz da olsa somurtmak, sonra da onunla sarýlýp barýþarak tekrar eve girmek istiyordu. Ama apartman kapýsý açýlmadý, hayalinde uzun uzun konuþup da hatalarýný bir bir söylediði, ders verdiði, yanýnda oturduðunu (için için orada olmadýðýný bilmesine raðmen) zannettiði kiþi de yanýna gelmedi.
Madem öyle? O da giderdi öyleyse.
Ayaða kalktý. Sanki apartmanýn önündeki basamaklarda otururken bir ömür geçirmiþçesine yorgun hissediyordu kendini. Kapýyý açýp merdivenlerden çýkýp onun yüzüne bile bakmadan kanepeye uzanmak ve hiç bir þey olmamýþ gibi televizyonu açmak ne de iyi olurdu þimdi...
Öðlen saatlerinde bile arabalarýn tek tük geçtiði yokuþlu sokaðýn ortasýna gitti. Parke taþlarla döþeli yoldan aþaðý doðru yürümeye baþladý. Tabii, güzel bir hafta sonunda zaten kimsenin sokaða döküleceðini zannetmiyordu sabahýn altý buçuðunda ama, sokak gerçekten de bomboþ gözüktü birden gözüne. Aðýr aksak adýmlarla köþedeki yirmi dört saat açýk olan bakkala doðru yürüdü. Daha önce buradan sadece bir kaç kez alýþ veriþ etmiþti ve açýkçasý þu anda da dükkândan içeri girmeye özellikle meraklý deðildi. Bu bakkalýn sahibiyle her karþý karþýya geliþinde birbirlerine birbirlerinin beyinlerini okurcasýna dik dik bakarlar ve hiç selamlaþmazlardý çünkü.
Eh, bu kadar beynini okumaya çalýþmýþtý adam... Artýk ona bir selam verirdi herhalde.
Ama hayýr, baþka biri, daha önce burada hiç rastlamadýðý bir kadýn yaklaþýp yanýna, ne arzu ettiðini sormuþtu þimdi.
Sabahýn bu saatinde aklýna satýn alacak hiç bir þey gelmiyordu. Sadece vakit geçirmek için girmiþti buraya aslýnda. Kadýna dönüp soðuk bir su istediðini söyledi. Kadýn ayaklarýný yere sürte sürte tezgâhýn arkasýna geçti ve tezgâhýn altýndaki soðutucudan su çýkarmak için aþaðý eðildi. Tezgâhýn ardýnda gözden kaybolmadan önce son anda ona kaçamak, meraklý ve suçlayýcý bir bakýþ atmýþtý.
Kadýnýn suyu çýkarmasýný beklerken, topu topu beþ-altý saniye içerisinde sýkýldý hemen. Önündeki duvara asýlý olan tabeladan suyun fiyatýna baktý. Masaya üstünü almakla uðraþamayacaðý bir miktar parayý koyup tezgâhýn üstündeki ýlýk sulardan birini aldý, bakkaldan çýktý.
Yine aklýna az önce evde olanlar gelmiþti. Niyeyse bakkaldaki kadýn, kadýnýn ayaklarýný yere sürte sürte yürüyüþü ve bir þiþe suyu isteme düþüncesi onu oyalayabilmiþti biraz, ama o oyalanmak istemiyordu. Boþu boþuna aldýðý suyu kaldýrýmýn kenarýna koydu. Çevresine bakýnmaya baþladý.
Denizden kýyýya doðru esen rüzgar yüzüne vuruyordu saçlarýný. Sokaðýn ilerisinde evini, salonun penceresini görüyordu. Onlarý görmek istemiyordu. Ters tarafa dönüp koþmaya baþladý. Saçlarý rüzgârdan dolayý daðýldý, topuzunu tutan küçük toka yola düþtü, yüzü terden sýrýlsýklam kesildi. Arabalar önünde durdu, uyanmakta olan kentin insanlarý ona garip garip baktý, rüzgâr saçlarýný daha da fazla uçurdu.
Yumruklarýný sýkmýþ önüne çýkan her engelin yanýndan, üstünden, altýndan geçerken nereye koþtuðunu, nereye koþabileceðini, koþabilecek neresinin olduðunu düþündü.
Ayaklarý onu otomatik olarak sahilin sonundaki duvara, duvarýn ardýndaki aðaca, aðacýn altýndaki kimsesiz küçük düzlüðe getirmiþti. Sürekli beraber geldikleri, yan yana oturduklarý, manzarayý izledikleri küçük düzlüðe... Sakinliði bulduklarý yere. Hiç konuþmadan saatler geçirebildikleri noktaya.
Nefes alýþ veriþini toparlamaya çalýþýrken duvarý týrmanýp arkasýna geçti, küçük düzlüðün üstünde baðdaþ kurdu; önündeki dalgalý denizle gökyüzünü ayýran ufuk çizgisinin bile doðru düzgün belli olmadýðý, yanlýzca tek tük bir kaç adayla süslü, sisli, sade manzaraya baktý.
Çok sonra yanaklarýnýn ýslanmýþ olduðunu fark etti. Sessiz sessiz aðlamýþ, hatta bunu kendisi bile fark etmemiþti. Gözyaþlarýný elinde hissedince titrek titrek gülümsedi sebepsiz yere. Mutlu olmak istiyordu aslýnda. Bütün bunlarý unutup, her þeyi, ama her þeyi unutup gülümseyebilmek istiyordu…
Aniden kendini ondan uzakta, ona ait olmadan ve onun ait olduðu kiþi olamadan bomboþ hissetti. Eve gitmek, hatanýn kimsede olmadýðýný, aslýnda hiç bir hatanýn olmadýðýný söyleyerek suçu ikisine de yýkmadan bu iþi bitirmek istiyordu. Ama aslýnda hata kendisindeydi, kendisini kandýrmamalýydý, onu da kandýrmamalýydý... Onu terk etmemeliydi. Birbirlerine yetmiyorlar mýydý ki hem?
Üçüncü kiþiyi aklýna getirdi... Bir daha piþman oldu olanlar yüzünden. Hepsi de kendi baþýnýn altýndan çýkmýþtý üstelik. Kendisiyle onun arasýna bir baþka kiþiyi sokmak... Üf, hatalýydý kendisi iþte..!
Derken, birden bire bir kývýlcým çaktý sanki kafasýnda. Kendisi bir hata daha yapmýþtý. Karþýsýnda konuþtuðunu hayal ettiði kiþiye tam çýkmadan önce zarar verdiðini hatýrlamýþtý bir anda.
Bir titreme nöbetine tutulmuþtu sanki! Yarým saat önce yaptýðý þeyin, o kocaman hatanýn farkýna ancak þimdi varabilmiþti. Gidip özür dilerse reddedilebileceði korkusunu her yerinde hissetti. Ancak ayný zamanda dönmek, piþmanlýðýný dile getirmek de istiyordu. Tanrým... Tanrým, tanrým, tanrým..! Nasýl olmuþtu bu... Nasýl böyle bir hata yapabilmiþti?
Gözlerine dolan yaþlarý silmekle uðraþmadý çünkü piþmanlýðýnýn bir kanýtýydý bunlar. Hiç olmazsa suçunu anladýðýný anlýyordu kendi kendine. Cezasýna, yaptýðý þeyin sonucuna hazýrladý kendini. Hazýrlayabilmeye çalýþtý, ama baþaramayacaðý kesindi. Sessiz hýçkýrýklarý içinde boðulacaktý neredeyse. Duvarýn üstünden geçti, sahil boyunca sessiz sessiz, öylesine, geldiði yöne doðru yürümeye baþladý. Bir yandan da üçüncü kiþiyi gördüðü günden þu güne kadar olanlarý gözünün önünden geçiriyordu.
Bütün yaþananlarýn ardýndan olanlara tarafsýz bir açýdan bakmaya çalýþýyordu þimdi... Ve fark ettiði þey, gerçek, sonuç korkunçtu. Sanki olay boyunca bir tek onun sesi çýkmýþtý. Gerçekten her þeyi o birbirine karýþtýrmýþtý. Ýyice piþman oluyordu iþte þimdi... Üstelik baþý sýkýþýnca zor kullanan da o olmuþtu.
O sýrada orta yaþlý bir adam yanýna yaklaþtý. ‘Neyin var?’ diye sordu. Gözlerindeki yaþlarý umursamadan adama döndü, ona donuk bir bakýþ attý. Sonra yürümeye devam etti.
‘Ýyi misin güzelim?’ dedi adam bu sefer. Halinden anlaþýlmýyor muydu nasýl olduðu?!
‘Yanlýþ anlama ama seni evine býrakmamý ister misin?’ adam onu omzundan tutmaya çalýþtý. Ýrkilerek adamýn yanýndan uzaklaþtý; ardýndan yürüyene, onu takip edene öfkeyle, þaþkýnlýkla, korkuyla baktý. Ne tür bir kaçýktý bu adam da kendisine böyle davranýyordu? Baþýný sertçe iki yana salladý ve korkusunu gizlemeye çalýþtý, adýmlarýný hýzlandýrdý.
‘Korkmana gerek yok yavrum, gelsene buraya, hadi!’ diye seslendi adam arkasýndan. Bunun üzerine kendini tutamadan koþmaya baþladý yine. Farkýnda olmadan evin önüne gelene kadar da durmadý.
Yine evinin önüne varmýþtý iþte... Bakkalýn önünden geçmiþ, hatta iþinin baþýna geçmiþ olan adamla dik dik bakýþmýþtý yol üzerinde. Saçlarý rüzgârý iki yönden de yemiþ, gerçekten karmakarýþýk olmuþtu... Týpký düþünceleri gibi.
Kararsýz kararsýz apartman kapýsýna bakýyordu þimdi. Çekingen hareketlerle uzanýp elini zile götürdü, anahtarý yoktu. Aslýnda anahtarý hiç olmamýþtý; genelde ya eve hep beraber girerlerdi, ya da evde kendisini karþýlayacak birilerinin olduðunu bilirdi çünkü. Anahtarýnýn olmasýný çok isterdi... Özellikle de tam þu anda, çok ama çok istiyordu bir anahtarýnýn olmasýný.
Elini zilden kaçýrdý, geri geri bir adým atýp kapýdan uzaklaþtý. Kapýyý çalmak, içeri girmek, bu durumla yüzleþmek istemiyordu. Olanlarý unutmak, hiç olmazsa düzeltebilmek için onunla konuþmasýnýn þart olmasý onu çok ama çok geriyordu.
Bunun üzerine yaptýðý hatayý kabullendiði gibi korkaklýðýný da kabullendi; yani olaylarla yüzleþmek istememesini…
Birinci katta olan evine, arka bahçeye açýlan penceresinden girmeye karar verdi. Bu bir saçmalýktý ama hiç olmazsa onu isteðine ulaþtýracak, kapýnýn önünde ayaküstü küçük bir konuþma yapmalarýný engelleyecekti. Çünkü emindi ki, o býraktýðý yerde, býraktýðý gibi duruyor olacaktý. Yani... En azýndan emin olmak istiyordu bundan.
Hem... Hem zaten belki uyumuþtu o, sonuçta onu uyandýrmak da istemiyordu kapýyý çalarak.
Yürüyerek binanýn arkasýna dolandý. Ardýndan sarmaþýklara ve pencere parmaklýklarýna tutunarak yukarý, kendi evinin olduðu kata vardý ve açýk pencereden odasýna girdi. Yataðýn üstü o olmadan bomboþ gözüküyordu gözüne doðrusu. Düþüncelere dalýp bir süre ayakta durduktan sonra bu iþi taze kafayla daha rahat bir þekilde sonuca baðlayabileceðine karar verdi. Bu sadece olaylarla yüzleþmekten bir kaçýþtý, kafasý gayet taptazeydi aslýnda. Ama yine de yataðýna uzandý. Uzun bir süre boyunca bir o yana, bir bu yana dönüp durdu. Uyku tutmuyordu bir türlü...
Üçüncü kiþiden iyice nefret ediyordu artýk. Hem zaten, o varken –biriciði varken yanýnda... Öbürüne ne gerek vardý ki?
En sonunda onunla barýþmanýn gerçekten en iyisi olacaðýný anladý. Kararlý olduðuna kendini inandýrmaya çalýþtý ve sessiz adýmlarla antreye, onunla tartýþtýðý, ondan ayrýldýðý yere gitti. Gözleri endiþeyle titreyerek onu aramaya baþladý salonda, antrede. Kendisi olmayan öfkesini dindirmek için sokaða çýktýðý sýrada onun da evden ayrýlmýþ olmasý durumunda kendini asla affedemezdi ve de bu kararlýlýðý bir daha gösteremezdi çünkü, biliyordu bunu...
Ama... Ah! Ýþte oradaydý. Gülümsedi titrek titrek. Yavaþça, sessizce kanepeye yaklaþtý. Heyecanýndan, onu rahatsýz etmek istemediðinden dolayý nefes bile almýyordu... Canýnýn fazla acýmamýþ olmasýný, onu fazla yýpratmamýþ olmayý diliyordu. Kanepenin arkasýna uzandý ve onu çekip çýkardý…
‘Özür dilerim Yumoþ, cidden bir daha asla seni býrakmayacaðým!’ diye fýsýldadý dostunun kumaþ kulaðýna, ona sýký sýký sarýldýðý sýrada.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sevgi ve arkadaþlýk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Aleyda

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Öðrendim Ki, Kleopatra Hiç Bir Zaman Kleopatra Deðilmiþ...
Bir Öykü
Kül
Aslýnda Sevimli Yaratýklar
Prenses ve Ejderha..! 1. Bölüm
Kedix ve Köpex
Aydýnlýktaki Karanlýk ve Karanlýktaki Aydýnlýk
Yanlýþ Adým
Suyun Üzerindeki Adýmlar
Karanlýðýn Getirdikleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Düþ [Þiir]
Ýlkler... [Þiir]
Buzul Çaðý [Þiir]
Nokta [Þiir]
Kitap Kahramaný [Roman]
Gelecekten Dönüþ... Giriþ [Roman]
Bir Kavanoz Viþne Reçeli [Deneme]
Sevgili Okurum... [Deneme]
Orman Ýneði... [Deneme]
Aðabiler Üzerine Bir Araþtýrma [Ýnceleme]


Esin Yardýmlý kimdir?

. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Gördüðüm, tanýdýðým, hayal ettiðim, yapýtýný okuduðum herkes.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Esin Yardýmlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.