..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Serpil Başol




30 Kasım 2004
Aşk Yalnız Yaşanır...  
Serpil Başol
Hep tek başına yaşarsın aşkı. Karşılıklı olanı yoktur, bazılarının söylediği gibi. Belkide böyle yaşanılanı gerçek aşktır. Ve kaç kere yaşarsın bilinmez. Bilemezsin...


:CDGC:
Aşk, tek başına yaşadığın bir olgu ve duygudur. Yalnız kendin yaşarsın. Ve kendin için yaşarsın.

Aşık olduğunu aşık olduğun kimse bilmeyebilir. Hatta sen bile yaşadığın duygunun aşk olduğunu "o" kişiden ayrıldıktan sonra anlayabilirsin. Geceleri uykusuzluğunun sebebi olur. Sanki gözkapaklarına yapışmıştır, kapattığında gelir karşına dikilir hayali... Gündüzleri ruh gibi dolaşırsın sağda solda. Görenler seni tanıyamazlar. "Bu senmisin?" diye sorarlar şaşkın şaşkın. Beraberken dolaştığın yerlerde dolaşırsın. Kumsalda anlamsız şekiller çizerken bulursun kendini. Çay içtiğiniz kafe sıkıcı gelir aniden. Sonra camların buğusuna "onun" adını yazarken farkedersin ki aşk bu...

Bir hüzün kaplar tüm benliğini. Özlem beyninde uğuldayan rüzgardır artık. Beyninin kapılarını çarpar durur. Ağlasan mı gülsen mi bilemezsin durumuna. Hasretini çektiğin aşkı bulmuşsundur işte apansız. Kalbini, ruhunu, mantığını, esir almıştır tüm ihtişamıyla ve kalabalıklığıyla. Kendi haline acırken ve ağlarken zaman geçer. Her yerde arar bulamazsın "onu". Sanki hiç öyle biri yaşamamış gibi , hiçbir iz yoktur. Şaşkın, kalakalmışsındır bir başına, yalnızlığınla, yalın...

Alışırsın bu aşkı tek başına yaşamaya. Paylaşmak istemezsin kimseyle. Belki anlatmazsın dostlarına bile. Çeşit çeşit uğraş bulursun. Hayatı yaşarsın umarsız. Aradan geçen zaman unutturur sana saçlarını, yüzünü, ellerini. Sadece gülümseyişini ve gözlerini unutamazsın. Hayatla alay eden , buruk , acı bir gülümseyiş. Ve kocaman, kahverengi, anlam içeren, boş boş bakan gözler...

Her türlü zenginliğe eş hatıraların seninle yaşar yıllarca. Eskitemez
yıllar, eskimez duyguların. Hatırladığında yegane büyük aşkın acı vermez, acıtmaz canını. Aksine mutlu olursun aşk duygusunu tanıdığın, yaşadığın
için. "Ben yaşadım, pişman değilim" dersin. Hep sadık kalır, başka bir aşkın
peşinden koşmazsın. İhtiyacında yoktur zaten.

Sonra birgün, değişik bir duygu yaşadığını farkedersin. Beraber yaşamaya karar verdiğin kişi öyle bir şey yaparki vazgeçilmezin olur. Tıpkı masallardaki beyaz atlı prens gibi dolu dizgin girer hayatına, sormadan. Hep onunlasındır artık. Gözün hep saatte beklersin günlerce. Kulağın merdivendeki ayak sesindedir. Gözgöze gelmek,gülümseyişini görmek, elinin sıcaklığını elinde hissetmek, dokunmak mutlu kılar seni. Buda aşk mı acaba? diye sorarsın kendine. Sonra sormadan geldiği gibi sormadan da çıkıp gider hayatından. Bu sefer nedense canın hiç acımaz, kanamaz kalbin. Fark etmemişsindir gidişini bile. Seni terk ettiğini çok sonra anlarsın. Ve yine "ona" dönersin. Sorarsın "ona" "hayatım boyunca kaç kere yaşarım acaba aşkı?"

Hep tek başına yaşarsın aşkı. Karşılıklı olanı yoktur, bazılarının söylediği gibi. Belkide böyle yaşanılanı gerçek aşktır. Ve kaç kere yaşarsın
bilinmez. Bilemezsin...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: alihamza / İstanbul/Türkiye
30 Eylül 2005
aşk zâten yaşanmayandır! yaşansa adı aşk olmaz!

:: hokus pokus
Gönderen: yavuz igret / İstanbul/Türkiye
16 Aralık 2004
Sihirli bir deynek aşk dediğin bu deynek kimi zaman kalın bir çam dalı olabiliyor )) Yaşadığın yer itibariyle sen zaten çağlar boyu süre gelen geleneksel bir romantiksin lafın özü dar alanda kendine yaşadığını hatırlatacak objeler peşinde koşan biz şeherliler)) Beton yapılar arasında bile aşka zaman zaman dokuna biliyorlarsa küçük bir sahil kasabasında gemi azıya alırız herhalde)) şaka bir yana bana göre aşk 1 saniye ile 1 ömür arasında her an yada zaman zaman yaşanan bi şii.. güzel bi şii.. hoş bi şii.. yaşanılası bi şii.. Platonik Mılatonik Ya da cintonik)) Aşık olan bir pişman olamıyanı tanımıyorum ben.. Benim aşklarım hepinizin aşklarını döver.. Seninde söylediğin ve benimde özlü bir sözle tastiklediğim gibi aşk bir kişiliktir öyle arkayı dörtleyelim abiler/ablalar mantığı ile yaşanmıyor herkes kendi aşk hikayesinin kahramanı oluyor.. Bende bir zamanların sahil kasabasında oturuyorum deniz evimin yakınında bazen dertleştiğim bir kefal var(Kefal bir balık) adı hilmi.. Arkadaşlarım hilminin aslında her seferinde farklı bir balık olduğunu savunuyorlar ama ben hilminin bir tane olduğunda ısrar ediyorum o benim dert ortağım.. Ne zaman bir şişe şarap alıp sahile insem hilminin aşk adına yaptığı felsefe yüklü söylemlere esir oluyorum.. aslında hilmi doğası gereği her çiftleşme mevsiminde birden fazla balıkla aşk yaşaya bilir ama oda aşkın tek kişilik olduğunu savunmakta, hani bir ara ben hilminin doğasının bir parçası olsaydım ne yapardım diye sorguladım kendimi.. İki gün başımı yastıktan kaldıramadım o sürü senin bu sürü benim dünya denizlerini defalarca tavaf ettimde bulamadım dengimi.. Tam buldum derken ya bir balıkçı teknesine yada bir köpek balığı midesinde kaybettim aşklarımı laf aramızda kimi zaman rakı sofrasında(( dilim varmıyor söylemeye.. Neyse Hilmide bende hani ayrı dünyaların insanları derlerya işte öyle.. Henüz vakit varken aşk için parmak hesaplarını aşmak gerek sanırım.. Başlığa hokus pokus yazdım nedense)) gizemli birşeylere bağlıyacaktım sanırım yazıyı olmadı((( neyse Kendisini tanımam ama sevgiyle kal..

:: Gerçek...
Gönderen: Emrah Deniz DİKBAŞ / Gaziantep/Türkiye
8 Aralık 2004
Dogru olan da işte BU

:: Aşk bir tane
Gönderen: seyfi çelikkaya / Yozgat/Türk ve Caicos Adaları
7 Aralık 2004
bir gecelik aşk, uzun süreli aşk, platonik aşk vs. vs... gibi aşka adlar veriliyor. aşk ne bir geceliktir, ne de belirli bir süresi vardır. platonik denilen şeyde aslında aşk değildir. aşk hissedilebilen bir duygudur. tek yumurta ikizleri gibi, aşık olduğun kişinin acısını, sevincini hissederek yaşarsın. yüzü kızardığında yüzün kızarır, güldüğünde yüzün güler. karşı tarafın aynı şeyleri hissedip hissetmemesi o kadar da önemli değildir. önemli olan hissettiklerinde mutlu olabilmeyi becermektir, aşk. anlatımında olduğu gibi, sevgili serpil.. her zaman mutlu ol, mutlu kal. seyfi

:: Tam anlatmak istediğim şeyler...
Gönderen: Funda Bilgili / İZMİR/Türkiye
4 Aralık 2004
Kıskandım seni sevgili Serpil...Hep anlatmak istediğim duyguları öylesine güzel dile getirmişsin ki kıskanmamak elimde değil... Sonuna kadar katılıyorum sana. Aşk kesinlikle tek kişilik bir duygu...Tebrikler, sevgiler.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Masal Bu Ya!
İstenen Sonsuz Aşk...
Mor Dağların Ardında ki Beyaz Bulutlar...
"" Özlediğin..! ""
Sevdan Bir Ateş...
Gölegeleri Sevmek...
Sıcaklığım... Sevgim...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Işığın Olmak İsterdim...
Zaman
Seni Sevmemin Bedeli, Seni Özlemek Olmamalı...
Özlem Dolu Bu Gece!
Ortaköy de Bulutlu Bir Geceden...
Acıyordu... ve de Kanıyordu...
Aradım Seni Canımcım...
Bir Küçük Nilüfer
Bugün Çaresizlik Dört Yanımda...
Gecenin İçinde Yalnızlığımla...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen... Sevilensin Ya... [Şiir]
Bu Şiiri Sana Yazdım... [Şiir]
Son Bir Gözyaşım Kaldı! [Şiir]
Adın... Dilimin Ucunda [Şiir]
Sesin Martı Çığlıklarında [Şiir]
Sevgimdin [Şiir]
Sen Ağlama Sevgili [Şiir]
Sensiz Yarımım, Biliyorum... [Şiir]
Gece... [Şiir]
İmkânsız Şiir [Şiir]


Serpil Başol kimdir?

Yüreğimdeki sonsuz sevgilerimi , özlemlerimi, mutluluklarımı, hayallerimi, hayalkırıklıklarımı, kısaca yaşamımı kelimelerimle dillendirirken yanımda birilerinin olmasını istedim. . . İstedim ki bu birileri, okuduklarında kendilerini bulsun. . . Ve yaşamı bir şekilde paylaşalım. . . İstediğim , dostluk ve hoşgörü ile dolu bir paylaşım. . . Başka ne isteyebilirim ki?

Etkilendiği Yazarlar:
Genelde çeşitli yazarları okumayı severim... Klasiklerden Dostoyovski en sevdiğim yazardır... Günümüz yazarlarından ise A. Hamdi Tanpınar, Ahmet Arif, Nazım Hikmet, Özdemir Asaf ve aklıma şuan isimleri gelmeyen daha pek çok şair ve yazarı okumayı severim.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Serpil Başol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.