Sevmek bir başkasının yaşamını yaşamaktır. -Balzac |
|
||||||||||
|
Matematik kitaplarındaki konuların pek çoğu ile günlük yaşamımızda karşılaşırız. Öğrenciler bu çevirimi yapamadıkları için öğrenilenler askıda kalır ve unutulur. Aritmetik işlemler, problemler ilk sınıflardan başlayarak kitabın içinden çıkılarak öğretilmelidir ki ,kalıcı olabilsin. Bu yazıyı Aritmetik Ortalama konusu için yazdım. Matematik kitabında bir iki örnekten sonra formül ve sayısal işlemler var. Öğrenci bu konuyu da diğer konular gibi öğrenmeden, günlük yaşamda her gün karşımıza çıkan örneklerle bağlantı kuramadan geçecektir. Birkaç örnek verelim: Mevsim normallerinde seyreden hava sıcaklıkları, Karadeniz Bölgesi’ndeki 2004 yılı yağış ortalaması, Son üç ayın enflasyon yüzdesi ortalaması, Tüyap Kitap Fuarı’nı ziyaret edenlerin günlük ortalaması, Not ortalaması ile sınıf geçmek, 2004 yılı ÖSS sonuçlarına göre matematik sorularına verilen yanıtların ortalaması (2 sorudur, soru sayısı 25 tir, bir buçuk milyon öğrenci sınava girmiştir) Türkiye’de GSMH’den kişi başına düşen 3000 dolar civarındadır. Bu örnekleri onlarca, yüzlerce çoğaltabiliriz. Bu yazıyı okurken yukarda verilen örneklerin ne ifade ettiğini anlatabilir misiniz? Bu bilgiyi ortaokul birinci veya ikinci sınıftaki bir yakınınızla konuştuğunuzda nasıl aktarırsınız? Genellikle öğrencilerin, küçük sınıflarda bile, anne ve babalarından aldıkları yanıt,”ben bunları unuttum,üzerinden çok yıl geçti “şeklindedir. Demek ki sizler de öğrendiklerinizle yaşamın içinde geçen aritmetiksel olaylar arasında bağlantı kurmamışsınız. Bir ortalama hesabı yapmamışsınız, kazancınızı bir ayın otuz gününe bölerek harcamıyorsunuz. Çocuğunuza bir haftalık harçlık verip, beş gün harcamasını öğretmemişsiniz. Bunlar suçlama olmayıp, aritmetiğin günlük yaşamımızın her diliminde ne kadar bizimle olduğunu anlatmak için yazıldı. Öğrencilerimize, çocuklarımıza, okuma yazma bilen anne ve babalar olarak yaşamdaki bilgileri aktarmalıyız. Benim amacım, karabasan gibi çocukların hayatına çöken matematik kabusunu azaltmaktır. Yakın zamanda iki öğrenci ile matematik çalıştık, konu Aritmetik Ortalama, kitaba hapsedilmiş, yukarda verdiğim örneklerin hiç birini açıklayamadılar. Ben söyledikten sonra, konu içindeki işlemleri ve problemleri yapabildiler. Öğrenciyi kitap ile baş başa bırakmak, matematiği karabasan olmaktan asla kurtaramayacaktır. Çok küçük sınıflarda, çocuklarınızın yakın çevrelerinde sayılara ilgisini çekmeye çalışın. Kendiniz etrafa bakarak örnekler yaratın, bunun için özel bir çaba harcamanız gerekmez. Yemek yerken, para harcarken, zamanı kullanırken, bunun gibi pek çok şey için sayılarla oynayın ki çocuklar aritmetiğin içinde olduklarını anlayıp, kitaptan,dersten ürkmesinler. Ben matematik öğretmeni olarak, öğrencilerime en kolay ve az konulu dersin Matematik olduğunu otuz beş yıl vurguladım, yapmaya devam ediyorum . Yeni bir denemede buluşmak üzere.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Güven Uluköse, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |