sığ bir aşk oynaşmasında
kırıldı tüm camlar
yıkılan bir duvar altından
çıktı hayalet
sırtına saplanan bıçak bile
daha az keskin
havaya savrulan yalanlardan
ısrarlı bir kandırmaca
aşk yatağındaki mest oluş
sığ bir sevişmenin aşıklarında
yitik zaman
biteviye boşluğunu yaşamak
dile vurulmuş bilinmez bestelerin
içimde bir yangın
harı kimsede değil
rıhtıma sığınmış son gemiyi de saldılar
açık denize…sonsuzluk
fırtınalar hoyratça savurur
duraksız yolculuklarda
az hiç bu kadar az olmamıştı
şehre düşen gölgelerin arasından
sıyrıldı yalan bir görüntü
kırmızı bir ihanetten geriye
vurdumduymaz esintisi
anlamsız sevda sözlerinin
sığ bir aşk oynaşmasında kırıldı tüm camlar
vurulduk gecenin koynunda
kan damlıyor güne