Bazen evrende yalnýz olduðumuzu düþünürüm, bazen de olmadýðmýzý. Her iki durumda da bu düþünce beni afallatýr. -Arthur C. Clarke |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Topkapý Eresin Otelinin restoranýnda oturuyorduk, internetten tanýþtýðým ve yýllardýr çok büyük bir dostum olan ünlü gazeteciyle. "Bak Erden," dedi," bir anýmý anlatayým sana. Bunu ben yazmadým gazeteme, ama istersen sen yaz." Anlatan o oldu, kaleme alan ben. "Gazetem adýna Bayrampaþa Cezaevinde mahkumlarla seri bir röportaj yapmak istedim. Bakanlýktan gerekli izni aldým. Kadýn mahkumlarla Paþakapýsý Cezaevinde ayrý, erkek mahkumlarla Bayrampaþa Cezaevinde ayrý röportajlar yaptým. Bir aydan fazla sürdü bu röportajlar.Büyük ilgi gördü bu röportajlar. Ancak bir bölümü var ki onu yazmadým. Yazmayý da sana býrakýyorum. Erkek mahkumlarla röportaj yaparken, koðuþta yataðýna uzanmýþ, çevreye ilgisiz genç bir mahkum dikkatimi çekti. Onunla da röportaj yapmak istedim. Koðuþtan çýkardým kendisini. Avluda gezinmeye baþladýk. Suçunu sordum. Hýrsýzlýk dedi. Neden yapýyorsun dedim. Sorma abla dedi. Bir iþim yok. Kimim kimsem yok. Evim barkým yok. Tek yaþarým. Hýrsýzlýk yapar geçinirim. Yalnýz benim diðer hýrsýzlardan bir farkým var, asla fakiri soymam. Ben zengin evlerine girer, mücevher ve para çalar çýkarým. Arada da böyle yakalanýr hapse düþerim. Burada tatil yaparým. Bekleyenim, kimim kimsem yok. Hayat böyle sürer gider. Peki dedim, neden bir iþ yapmýyorsun. Çok safsýn abla, hýrsýza kim iþ verir. Bizi kim adam yerine koyar. Ben de bana o iþ vermeyenlerin, vergi vermeyenlerin, bizi bu hale düþürenlerin, bizden çalanlarýn çaldýklarýndan çalýyorum. Yani amme hizmeti görüyorum anlayacaðýn. Devletin alamadýðýný ben çalarak alýyorum ve yetim hakkýna mahsuben devletten çaldýklarýný ben de onlardan çalýyorum. Bu çok özel itiraflar beni þok etmiþti. Düþünsene Erden, benim gibi bir ünlü gazeteci bu genç karþýsýnda verecek cevap bulamýyordu. Uzun uzun konuþtuk, bana rüyalarýný, hayallerini, ne olmak istediðini durmadan anlattý. Çok ilginç biriydi, doðrusu ondan etkilenmiþtim. Bir hýrsýz gibi deðil de, entelektüel biri gibi konuþuyordu. Ailesini sordum. Hatýrlamak bile istemiyordu. Bütün bildiði annesinin kötü bir kadýn olduðu, onu býrakýp gittiði ve nerede olduðunu bilmediðiydi. Ya baban nerede dedim. Babamýn kim olduðunu bilmiyorum dedi. Sanýrým annem de bilmiyordu. Onun bunun çocuðuyum iþte abla. Benim hikayem de bu. Peki dedim böyle güzel ve kültürlü biri nasýl oldun. Hapishanede dedi, ne bulduysam okudum dedi, kendimi yetiþtirdim dedi. Okudukça bu çok zenginlere düþman oldum dedi. Her hapisaneye gidiþimde ona zorla para verdim. Bakýmýný üstlendim. Çýkmasýna az bir zaman kala bütün dostlarýma adeta yalvardým. Mahkuma bir iþ bulmak için. Adý Doðan. Doðan'a iþ bulmak için herkese yalvardým. Bir dostumun yardýmýyla buna bir fabrikanýn geri hizmetinde eski hükümlü iþi ayarladým. Fabrikanýn bahçývaný olacak, köpeklere bakacak ve bahçedeki bahçývan odasýnda yatýp kalkacaktý. Þimdi iþ Doðan' ý ikna etmeye kalmýþtý. Zor ikna ettim Doðan'ý. Ben zenginlerin yanýnda çalýþmam, yapsam yapsam onlardan çalarým diyordu. Bir dene sözüyle zor ikna ettim Doðan'ý. Daha doðrusu benim baskýmla kabul etti. Çýkar çýkmaz iþe yerleþtirdim. Çalýþmaya baþladý Doðan. Bir kaç ay sonra fabrika müdürünü aradým. Doðan'dan çok memnundu. Buna ben de çok sevindim tabi, birini topluma kazandýrmak çok güzel bir þeydi. Bir gün, bir pazar günü bir süpermarkette alýþveriþe gittim. Çok kalabalýktý. Market arabasýný aðzýna kadar doldurdum. Ne bulsam alýyordum. Kasaya yaklaþtým. Market arabasýnýn içinde çantamý arandým. Çantam yoktu. Yerinde yeller esiyordu. Durumu güvenlik görevlisine bildirdim. Birkaç yerle görüþtü. Tutanak tutuldu. Karakoldan polis çaðrýldý. Suçlu ben miþim gibi ifademi aldýlar. Nerede kaybettin, neden kaybettin, ehliyet ve banka kartýný neden çantana koydun, dört bin dolarý nasýl taþýrsýn üstünde gibi onlarca soru. Bütün eþyalarý býraktým. Bana bir çilingir çaðýrmalarýný rica ettim. Arabamýn anahtarý, cep telefonu herþeyim çantayla birlikte yok olmuþtu. Derken çilingir geldi, park yerindeki arabamýn kapýsýný açtý. Ücretini market yönetimi ödedi. Zaten ben istesem de ödeyecek param yoktu. Arabama bindim doðruca eve gittim. Asansörde aðlamak üzereydim. Saatler geçmiþti aradan ve neler baþýma gelmiþti. Kapýyý açan annem, beni eli boþ ve çantasýz görünce durmadan sorular sordu. Kýsaca anlatýp kendimi kanapeye attým. Bir süre uzandým kanapede. Derken kapý çaldý. Gidip açtým. Baktým karþýmda Doðan, elinde benim çantam. Gir içeri dedim, girmek istemedi. Israrla içeriye soktum. Abla dedi, bugün pazar, benim tatil günüm. Eski arkadaþlara bir uðrayayým dedim. Yeni oturmuþtum ki dýþarýda olan öteki arkadaþým eve geldi. Elinde bu çanta vardý. Çalmýþtý. Markette yürüttüm dedi. Çantayý boþalttýðýnda ehliyette senin resmini gördüm. Çantayý onlardan alýp sana getirdim. Hiç bir þeyine dokunmadýlar. Hepsini bana teslim edip özür dilediler. Ben de sana getirdim abla dedi. Doðan düzelmiþti. Hýrsýzlýðý býrakmýþtý. Bu benim eserim ve iftihar tablomdu. Bir süre sonra Doðan fabrikada iþçi olarak çalýþan baþka bir kýzla evlendi. Nikah þahidi de bendim..." BÝR ANI... ERDEN ERKÝN...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © ERDEN ERKÝN, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |