"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana |
|
||||||||||
|
İlk defa adını benden öğrenen Minnoş dediğimde kulaklarını havaya dikip Son hızla koşup yanıma tüneyen. Bir kedim vardı üstelik karnı burnunda Kapımın önünde yatıp bacaklarıma dolanan Evlat aşkıyla bir lokma için bana katlanıp Kapıyı her açtığımda acı acı yalvarır gibi miyavlayan. Ve bir sabah dört kedim olmuştu artık Yeni doğmuş üç yavrunun başındaydı anneleri Her sevmek için yaklaştığımda bana kızan Bir anneleri vardı,yavrularını kendini büyütenden bile sakınan. Önüne yuvarladığım iplik yumağından ziyade Bir damla fazla süt üretebilmek için Oyunların hepsini bir kenara bırakıp Çöp çöp,çatı çatı dolaşıp yiyecek arayan. Bir akşam üstü asker yolculayan araçlar Balkonda oturup çayımı yudumlarken Ansızın beliren acı bir fren sesi Nasıl indiğimi hatırlamadığım sayısız basamaklar Öylece çöküp kalmıştım başucunda Titreyen dudaklarım tetikliyordu gözyaşlarımı Okşayamıyordum artık kana bulanan başını. Peki ne olacaktı o sahipsiz üç yavru Bir yandan sevgiye ve korunmaya muhtaç Bir yandan büyümek için yemeğe Anne sevgisiydi aslında en büyük ihtiyaç. Sofradan gizli gizli kaçırdığım peynirle Bakkaldan aldığım şişe şişe sütler Hiç birşey kapatamazdı içlerindeki boşluğu Ne şefkat kokan sesim ne de verdiğim öğünler. Bu yoklukta büyütmeye çalıştım onları Sarıyı siyahtan,siyahı tekirden ayırdetmeden Yeri geldi düşe kalka büyürken Yeri geldi hayatın gerçek yüzünde kavga ettiler Ama benim gözümde hiç bir zaman büyümediler. Önce sarı kayboldu peşine siyah Bir tekir kalmıştı parmak uçlarımda O da kayıptı yoktu bir sabah Tesbih boncukları gibi dağılıp gittiler. Bir kedim vardı beyazı çok siyahı az İlk defa adını benden öğrenen Minnoş dediğimde kulaklarını havaya dikip Son hızla koşup yanıma tüneyen. Şimdi ne o ne de emanetleri var Evlatlarına sahip çıkabilme çabasıyla Herşeyi bir kenara bırakmış anneydi o Bir aracın altında son nefesini veren. Hepsinden geriye yalnız ben kaldım Anneliğin nasıl bir duygu olduğunu bir kediden öğrenip Sevdiğim herkes için hiç düşünmeden Tereddüt etmeden ömrümü araçların arasında tüketen ben.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kerem Yüce, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |