Bilmek kadar kuþku duymaktan da zevk alýyorum. -Dante |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() ( 1 ) Bir gidiþ gittin ki, her taraf sis içinde, göz gözü görmüyordu. Dünya dönmüyordu. Acým dinmiyordu. Masmavi gökyüzünde süzülen jetlerin býraktýðý iz gibi, uysal bir deniz gibi, çaðlar öncesinden kalma bir giz gibi kaldýn içimde. Bir "Allahaýsmarladýk" deyiþin, bir boynunu büküþün, bir "gidiyorum" deyiþin vardý yeþil gözlerin aðlamaklý. Bu gözlerinde son düþüm, bu seni son görüþüm oldu. O kumral saçlarýný gecelerime perde ederdim, gözlerini yýldýz. Ayaklarým sana koþar sicim yaðmuru gibi. Ellerim seni sorar telefon direklerine. Umutlarým daraðaçlarýna asýlýr kuþluk vakti. Yamaçtan huzursuz akþamlar iner, yalnýzlýk kopkoyu oturur yüreðime, acýlar yýðýlýr üzerime. Bir mektup, bir telefon, bir haber, çok bekledim seni zakkum gibi gecelerde sabahlýyarak; uyumadan uyandým yeni bir güne baþlýyarak. Ben güçlüyüm ama, karþýma çýkan yollar pürüzlü; odamýn perdeleri solgun yüzlü. Bir gün döneceksin diye, kaç yýl susuz kaldým sevgiye...Bu gözlerinde son düþüm, bu seni son görüþüm oldu; bu içimde izdüþüm oldu. ( 2 ) Anlat, hadi beni aydýnlat, anlat kör gecelerden, saðýr ufuklardan neler çektiðini? Anlat bir insanýn uzay boþluðunda fýrtýnalar önünde zerrecik gibi kaybolmuþluðunu. Güneþ batýnca ýssýz sokaklarýn loþluðunu, yaþamýn boþluðunu hadi anlat bir insanýn nasýl kaybolmuþluðunu, anlat. Beni aydýnlat, hadi anlat seni dinliyorum. Beni kahretmek için saatlerce anlatýrdýn: Hani sen masal dünyasýnýn prensesi olacaktýn? Hani ipek halýlar serilecekti ayaklarýnýn altýna? Hani önünde eðilecekti asilzadeler? Hani katýn, yatýn, köþkün, kürkün, arabalarýn, mücevherlerin olacaktý göz kamaþtýran? Nerede uþaklarýn, hizmetçilerin, þoförün? Nerede o ýþýltýlý dünyan, nerede o görkemli yaþam? Hadi anlat, seni dinliyorum. Bunlarýn hiç biri olmadý, biliyorum, hiç birini gerçekleþtiremedin. Bunlarý yaþayacaðýný sandýn, oysa yaþayamadýn. Öyle engeller var ki, aþamadýn...Bir kaç pisliðin kucaðýnda bazen aysel, bazen nursel oldu adýn. Sarhoþ mezesi olmaktan, salyalý aðýzlarýn eðlencesi olmaktan öteye gidemedin. Sil, al sana mendil, gözyaþlarýný sil ve o hayallerinin düþlerde olduðunu bil... Bana, boþ þiþelerde baþarýný kutlamak, bana hayatý kahretmek kaldý senden. Anlattýlar: Piþmanlýk gözyaþlarýný da biliyorum, beni unutmadýðýný da... Kendini de mahvettin, beni de... ( 3 ) Ah içimdeki derin sýzým, cancaðýzým,çevrem ne denli kalabalýk olsa da, ben milyonlarýn yaþadýðý bu kentte o denli yalnýzým. Sen yoksan, biter umudum, her þeyim noksan. Umudun tükendiði yerde güller hep erken solar. Güllerin erken solduðu yere acýyla hüzün dolar. Acýyla hüznün dolduðu yerde martýlar bile aðlar. Martýlarýn nasýl aðladýklarýný bilir misin? Bir köþede öyle sessizce...Bakma öyle çýðlýk çýðlýða uçuþtuklarýna...Ýnsanlarýn da doðasýnda vardýr aðlamak. Kimi yalnýzlýðýna aðlar, kimi izlediðine, kimi terkedilmiþliðine, kimi yýkýlmýþlýðýna, kimi sevdiðine ve kimi de yitirdiðine aðlar. Sanki yarýþtýðý pistte yavaþlar gibi; bir duaya baþlar gibi, hüzün veren aþklar gibi...Ben de çim yeþili gözlerin gelince aklýma bir tuhaf oluyorum ve hüzünle doluyorum. Ýçimi sorma hiç bilmece gibi, sanki bütün dertler hep beni bulur, ben güne hasret bir gece gibi, sanki güneþ batar karanlýk olur. Ne yana dönsem, ne yapsam, ne etsem bilemiyorum; yalnýzlýðýn derin izini silemiyorum. Sanki karanlýkta el çýrpar gibi... Azrailin soðuk nefesi, yüzüme çarpar gibi... Sanki ölümüme göz kýrpar gibi... ( 4 ) Üç þey var ki, içimdeki en derin iz; biri ben, biri sen, biri deniz...Sen denizlerin en mavisi, en güzeli, en soylusuydun. En güzel kokan deniz, yakamozlarý en parýltýlý deniz, yosunu en yeþil olan deniz sendin. Yeþilin yüzlerce tonu sendeydi. Her ton bir diðerinden derindeydi. Yeþilin böyle derin bakanýný, tutkuyla iç yakanýný ilk sende gördüm. Havada bir deniz kokusu, bir yosun kokusu, yakamozlarýn alabildiðine parýltýsý vardý. Ýçimde bir yalnýzlýk, terkedilmiþlik, atýlmýþlýk, satýlmýþlýk korkusu vardý. Huzursuz akþamlarda biten bir sevi, seni yitirmek korkusu kadardý. Yollar aþýlamýyacak kadar uzun, geçilemiyecek kadar dardý. Benim en yüksek daðlarýn tepesinde aðarmýþ baþým yok. Yeryüzündeki en ilk ve en eski kilisenin rahibi ben deðilim. Ne varsa en gizli, en özel, en güzel efsaneleri, masallarý, büyüleyici þiirleri ben yazmadým; bir gitar mýrýltýsý gibi aðlayan besteleri ben yapmadým, resimleri ben çizmedim, en görkemli sözleri ben söylemedim. Sen gittin bir hatýran kaldý... Ben bittim bir AH'ým kaldý... Deniz kirlendi ne kaldý?... ( 5 ) Gelmemi isteme, dönemem Ýzmir. Sokaklarýný, sýrlarýný bilirim bir bir. Kopardýlar dalýndan gonca gülümü, elbet gün gelir özlersem ölümü; gelmemi isteme dönemem Ýzmir, niçin dönmediðimi bilirsin bir bir. Bakarsýn ölüm çaðýrýr gelirim Ýzmir; rüzgar olur denizden eserim bir gün, içim yana yana sönerim bir gün; Karþýyaka'da soldu tomurcuk gülüm, artýk çaðýrýyor beni de ölüm. Dönmemi isteme dönemem Ýzmir, Karþýyaka'da ne oldu bilemem Ýzmir, ben bu acýyý kolay silemem Ýzmir, hüzünle tükendi geçti bu ömür, adýmýn anlamý olsa da özgür, ben tutukluyum gelemem Ýzmir, bundan sonra artýk gülemem Ýzmir. Ahh Ýzmir, sen benden daha iyi bilirsin bunlarý bir bir, saçlarýmda ayrýlýk rüzgarý, gözlerimde hüzün varsa, zaman zaman duyduðum sancý günbatýmý kadarsa, çektiðim acý gündoðumuyla baþlarsa, ben hala seni ve yeþil gözlerini unutamamýþsam; ta yürekten seviyorsam; ne tuhaf hala seni özlüyorsam, buram buram gözümde tütüyorsan, uðruna ölmeyi bile düþünüyorsam ve ayný duygularý senin de paylaþtýðýný adým gibi biliyorsam; hala birbirimizi ölesiye seviyorsak ve bir araya gelemiyorsak; gelmemiz de olanaksýzsa; ne yapýlýr Ýzmir hadi anlat bir bir? Sen bilemezsin neler çektim ben neler Ýzmir. Gelmemi isteme, dönemem Ýzmir. Sokaklarýný sýrlarýný bilirim bir bir. Kopardýlar dalýndan gonca gülümü, elbet gün gelir özlersem ölümü; gelmemi isteme dönemem Ýzmir, niçin dönmediðimi bilirsin bir bir. Ancak Karþýyaka 1. Sokak... Sýrlarýyla bende kalacak... Bil ki ölümüm olacak... ERDEN ERKÝN BÝR GÝDÝÞ GÝTTÝN KÝ...( "BÝR DENÝZ MASALI'ndan bir bölüm...")
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © ERDEN ERKÝN, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |