Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Þiiri edebi bir tür olmasýnýn dýþýnda, yaþamla çok yakýn bir iliþki içinde hatta çoðu kez özlenen, olmasý gereken bir yaþamýn ta kendisi olduðunu düþünürüm. Olumluluðu içinde taþýyan bir yaþam biçimi ve eylemlerin tümü olarak düþünürüm. Kaðýda dökülen sözcükler ise, yaþamýn içinde var olan bu þiirsel eylemlerin anlýk fotoðraflarýdýr. Asýl olan yaþamýn þiirsel olmasýdýr. Þairin yaþamý da bunun içindedir elbet. Kaðýtlara dökülen sözcükler þiir olup akarken; yazanýn dünyasýndan yükselen heyecanýn, onu alýmlayanlar tarafýndan da duyumsanmasý beklenir. Bu duygu aktarýmý saðlandýktan sonradýr ki þiir yazýlmýþ olur. Yoksa eksiktir, olmamýþ demektir. Þairin kendi yaþantýsýnda olsun, gözlemlediði yaþamlarda olsun, þiir önce yaþamýn içinde yakalanmalýdýr. Yaþamýn içinde insanlarýn birbirini mutlu etmek için yaptýðý her eylemde þiir tadý vardýr biraz. Hiç nedeni yokken, beklenmedik bir anda bir arkadaþýnýzý telefonla arayýp , hatýrýný sormanýz bir þiirdir. Hasta olan bir dostunuzu, gecenin bir saatinde ziyaret ederek sýkýntýsýný paylaþmanýz bir þiirdir. Özel bir gün bile deðilken , sevdiðinize çiçek vermek bir þiirdir. Yoldan geçerken size bakýp duran bir köpeðe selam vermeniz bir þiirdir. Saymakla bitmez bunlar. Birlikte yaþadýðýnýz insanlara ya da tüm canlýlara, yaþamlarýný kolaylaþtýrmak için, onlarý mutlu etmek için yaptýðýnýz her eylem þiir gibi de deðil, þiirin tam kendisidir. Bunlarý yaþayan, duyumsayan, gözlemleyen þairlerin de yaptýðý þey, bu þiirsel anlarýn ebedi kýlýnmasýndan baþka bir þey deðildir. Bu demektir ki, þairler elbette kendilerinde var olan þair yeteneklerine sahip olmakla birlikte, þiiri bu yeteneklerini ve birikimlerini kullanarak yaþamýn içinden çýkarmalýdýrlar. Mutlaka kendisi yaþamalýdýr demiyorum ama keskin gözlemleriyle yaþamdan almalýdýr þiirsel kaynaðýný. Böylece çift taraflý bir þiirsellikle oluþan þiir çýkar ortaya ki , gerçek þiir budur bana göre. Bir yanda yaþamýn þiiri bir yandan da yeteneði , duyarlýlýðý ve birikimiyle baþtan aþaðý donanýmlý bir þairin yaþamdaki bu þiiri yakalayarak, bir de kendi teknesinde yoðurarak somut bir þekilde þiir olarak nesnelleþtirmesi. Ýþte böyle bir þiirin güzel olmamasý ve sevilmemesi olasý mýdýr? Deðildir elbet. Böyle þiirler de çok ender ortaya çýktýklarý için de, okurlar deðerini bilirler ve ilgilerini esirgemezler. Çünkü þiir alýmlandýðý anda ortaya çýktýðýna göre, okurlarýn da bu þiirin yazýlmasýnda büyük katkýlarý bulunmaktadýr. Neyin þiir neyin þiir olmadýðýný bildikleri için de, þiiri gördükleri zaman dört elle sarýlýrlar. Sözcükleri alt alta yazmanýn þiir olduðunu sanan ve bunlarý þiir olmadýðý halde þiir diye ortaya çýkarýp üstelik bas bas baðýranlar, þiirin okunmadýðýný, sevilmediðini söylüyorlar. Gerçek anlamda þairlerle kendilerini bir kýyasladýklarýnda, niçin þiir okunmadýðýný ve buna sebep olanýn da kendileri olduklarýný anlayacaklardýr. Pek anlayacaklarýný sanmadýðým için biraz ip ucu vermek istiyorum. Þiir yazamayan ama yazdýklarýný þiir diye okuyanlara bir baktýðýmýzda; bir þiir dinletisinde herkese bir þiir okumak için izin verildiðinde, bunlar beþ on þiir okurlar. Olmadýk yerde, olmadýk zamanda þiir okumak için ýsrar ederler. Üstelik de en uzunlarýný. Ýnletirler dinlemeye gelenleri. Bundan da büyük zevk alýrlar. Ne kadar çok iþkence yaparlarsa, o kadar iyi þair olduklarýný sanýrlar. Eðer birisi bir dinletide, kendinden istenmediði halde çok þiir(!) okuyorsa bilin ki okuduðu þiir deðildir. Çünkü kendisi þair deðildir. Gerçek þairler, istenmeden þiir okumazlar. Okumalarý için ýsrar edildiðinde ise dinleyenleri sýkmadan ve tadýnda býrakarak bitirirler okumayý. Çünkü þiir ne bir eksik, ne de bir fazla sözcükle kurulur. Her þey ölçüsündedir, tamý tamýnadýr. Þiir olmasýný bu her þeyin yerli yerinde ve olmasý gerektiði kadar olmasýndan alýr. Tadýný da buradan alýr. Gerçek þairler de her þeyi tadýnda býrakarak yaptýklarý için, her zaman sevilirler, okunurlar ve kitaplarý okurlarý tarafýndan kapýþýlýr. Olur ya, bu þair olmayanlarýn piyasada koþturup da,okurlarý, gençleri ve öðrencileri þiirden soðuttuklarýný gördüðümüzde, gerçek þairlerin kim olduðunu ve gerçek þiirin ne olduðunu öðretmek üzerimize düþen bir namus borcu gibi geliyor bana...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Coþkun Karabulut, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |