..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




8 Temmuz 2020
Monarþinin Dili Oligarþinin Dili 2  
Bayram Kaya
Eski ahde göre tekil egemenliðe göre olan söylem ve zikirden doðan çeliþme, biz demenin zikri içinde çoklukta tekil olan yeni bir tevhit dilini doðuruyordu. Bu dil "biz" diyen oligarþinin gücüydü.


:EIA:
Hücreden, organizmaya; atomdan moleküllere; tekil yaþamdan, topluluk ve toplum sal kolektif yaþamlara; üretimden, tüketime; iklim sel çevrimden, alanlara; her þey birleþme, kovalent bir bað tarzý pasif ya da etkin biçimde ortaklaþa olanýn organzesidir.

Ama ne hikmetse kendi hüküm alaný içinde tek olan, mülkün sahibi olandý. Monarþin olandý. Her þeyi hakkýyla bilendi. Tedirgin edici sahiplikler üzerinde oturuyordu. Bu tedirgin ediciler nedenle bilmek duymak zorundaydý.

Sahibi olduðu tedirgin ediciler saðlatma gibi ürettirme gibi inþanýn unsurlarýndan olan kolektif birim zamaný, kolektif gücü, kolektif aklý veya ortak akýl gibi inþa unsuru türü ortaklýklarý tanýmamakla, ortaklaþmayý bilmemekle, ortak olanlarý unutmakla-unutturmakla aslýnda her þeyi bilmemiþ oluyordu!

Mülkü olan her þey kolektif yapý (müþtereklik) bileþenleriydi. Ve kolektif iletmeye göre olan varlýða "mülkün sahibi O" diyordu. Bu haliyle ve bu aþamada mülkün sahibi Turu Sina gibi, El Þadday gibi birim alan içinde bay erki bir sahiplikti.

Yani “her þeyi hakkýyla bilen ve mülkün sahibi olan O” diyen her monarþin alan içi genel söylemler; o günün ilk inþa zaman koþullarý içinde gücü yetme, hükmetme gibi monarþin eylemleri ortaya koyan söylemlerdi. Kolektif olan ne varsa onlarýn üzerini örtmekle ilk kes meþru olmak istemenin gayretiydi.

Ne var ki gün geldi. Tarihin akýþý ve inkiþafýn (geliþmenin) gereði olarak, saðlatan üreten iliþkilerin bir genleþmesi olaraktan El, monarþin bir alan içi düzen ile yetinemezdi. Yetinemedi de. Özel mülk sahipli kolektif iliþkileri iyi bilen. Ve kolektif iliþkileri kendisine mülk yapmýþ olmakla her þeyi iyi bilen ÝL BAY, ya da bay erkleri bileþmeleri ortaya çýkacaktý.

Zaten tüm parçalar bir yere ait olmanýn alan etkisine göre birleþme eðilimindeydiler. Bu tür EL BAY veya ÝL BAY türü birleþmeler ya da monarþin tarzý güç birliði yeni bir durum senteziyle güç paylaþma ortaklaþmasýný ortaya çýkaracaktýlar.

Bu yeni ortaklaþma durum muhasebesi içinde “her þeyi hakkýyla bilip söyleyen, zikir sahibi olan, anmaya anýlmaya layýk olan o” demek yerine þimdi de “zikri biz indirdik, Söz sahibi olan, anmaya anýlmaya layýk olan biziz" diyordu. Bu sözlerdeki biz lafzý ortaklýk ifade eden, ortak tanýr bir söylemdir.

El tarzý inþa, tekilerk olma durumundan çýkýp; tekilerk durumunda olan ve her þeyi bilen diðer mülk sahibi tekil bileþen güçlerle birleþti. Ýttifak etti. Ahit etti. "Biz" söylemi oligarþin denen veya takým erki denen ilk tarihsel yapýlarýn söylemiydi.

Kolektifin mülkü, zikir söylemi ile zikre göre pay edilmiþti. Özelleþtiren ihale ile kolektife ait olan ne varsa zikir sahibi El üzerinde kalmýþtý.

Þimdi ise kendi zikir alaný dýþýna taþmanýn yeni durumu karþýsýnda kiþisi mülk sahipliði üzerinde zikir sahipleri bileþmesi vardý. Zikir yetmiyordu. Neye karþý? Mülksüzlere karþý. Ýnkiþaf eden gidiþata karþý.

Gidiþata göre birleþmenin gücü bir erk paylaþmaydý. Ýradeyi paylaþmaydý. Zikri veya zikrolunaný paylaþmaydý. Özel mülk sahipleri eksenli yeni güç birliði ortaklaþmasýna takýmerki veya oligarþi deniyordu.

Sümer bey erki olan ensiler ililer sentezi rahip krallar olan Lugal El Lugallerdi. El zikri monarþin dediðimiz ensilerden ililerden geliyordu.

Zikre göre mülk sahiplerinin en yetenekli baþý; lugaldi. Melikti. Sultandý. Kraldý. Emirdi. Buyruktu. Yahut ta padiþahtý. Lugal söylemi monoteist monarþi dönemi zikir sahipliði olan iman akdi nedeniyleydi.

Bizler bazý kavramlarý kendi dinimiz içinde duyabiliriz. Bu bizim genel olandan özel olana doðru sýnýrlanan, daraltýlan ve genel olan bilgiden eksikliðimizdir. Koþullanmamýzdýr.

Monoteist monarþi, özgecil tutum ve davranýþtan; üreten iliþki kapasiteli donanýmlarýyla birlikte; hoþlanma yönü aðýr basan kolektif oluþ yoksunu bilinçsizliðe yani özne bencilliðe rücuydu.

Nesnel bað iliþkileri olan özgecilikten kopup; kolektif kapasiteyi ele geçirmek isteyen zikir söylemine tabii olmaktý. Bir Bel tapýnak, bir Ýþtar tapýnak rahibi gibi zikre yani mülkün sahibine rükû ve sücuttu.

Hamurabi gibi Nemrut gibi zikrini söyleyen kiþi sözün (zikrin) sahibi ise, aracýya gerek yoktu. Yok, eðer zikrinin, aklýnda geçenin gölgesi olup; zikrin gölgesine sýðýnan davranýþ ve söylemse bu temsilcilikti.

Oligarþi içinde zikir olan, zikrin dile gelmiþ kiþisi olan Davut gibi, Süleyman ve niceleri gibi padiþah kiþisi oligarþide önde gelen bu tutumlara baþ ve tercüman olan kiþiydi. Padiþahtý.

Padiþah Pankuþlar Meclisi gibi genel bir soylular meclisi oluþurdu. Soylular mülk sahibi olanlar, kaderde doðuþta pay sahibi olanlarýn oluþturduðu meclisti.

Ön ittifaklarda totem meslekli üreten güçlerin oluþturduðu kurul vardý. Oligarþide bu kurul yerine kaderinde mülk sahibi olmasý yazýlmýþ olanlar vardý!

Osmanlýdaki mülk sahibi ayanlar bu kurulun üyesiydi. Bunlar güvenilir kiþilerdi! Her halde kölelerin güvendiði kiþiler deðildi.

Padiþah bu danýþma meclisine (kurula-divana-huzura) bu ayanlarý seçerdi. Bunlara da ayan veya ayanlar meclisi (oligarþisi) denirdi.

Ayan meclisi, oligarþi içinde oluþan güvenilirlerdi. Güvenilirlik mülk sahibinin; kendisi gibi diðer mülk sahibini (zikir sahibini) kollayýp gözetmesiydi.

Güvenirlik, çýkar birliði olmanýn birbirini gözlerinden tanýdýðý; egemenin egemeni gözünden tanýr olduðu bir güvenilirlikti.

Ayanlar kurulu yanýnda seçimle halktan gelen temsilciler de vardý. Bu tür umumi (genel) meclise, meþruti monarþi veya meþruti oligarþi denir. Mülksüzleri de iþe katmakla az biraz meþrulaþmaydý.

Oligarþin meþruiyet burjuva hukukunun gereðiydi. Fabrikalarýnda çalýþtýracak köle bulamayan burjuva tarým kölelerine yöneliyordu.

Tarým kölelerini tarým alanýnda kurtarýp fabrikalarda çalýþtýrmak için köleliðe; aslýnda sadece tarýmdaki köleliðe karþý çýkýyordu. Sanayi köleliðine bir diyeceði yoktu!

Burjuvalar (para adamlýðý olan yeni mülk sahipliði) biliyordu ki köleler veya mülksüzler ya tarým da ya sanayide; illa bir mülk sahibine sýðýnýp üç otuza çalýþmak zorundaydýlar.

Kolektif üretim ve ancak ve ancak kolektif üretime dayalý kullaným, tüketim olanaðý olan özgürlük, özelleþen mülk sahipliði nedenle kolektif olanak yitirilmiþti.

Özgürleþme aslýnda zikirci anlayýþ nedenle yitirilmiþti. Özgürleþme doðayý üreten kolektif güç ileydi. Ama kolektif gücün kullaným ve tüketimini yeniden köleci zemin içinde aramaktý!

Köle emeði olan yerde genelin özgürlüðü olmazdý. Köle emeði olan yerde ancak ve ancak zikir sahiplerinin haksýz edindiði kullaným ve tüketim özgürlüðü olurdu. Kolektif üretip kolektif paylaþým üzerinde kiþisi kullanýp tüketmedikçe özgür olamazdýnýz.

Ýnsan özgürlüðü kaybettiði yerde deðil de hiç bulamayacaðý bir yerde köle oluþunun içinde arýyordu. Özgürlük köleliðin zýttý filan deðildir.

Özgürlük kolektif gücün ortaya koyduðu bir geliþmenin kullaným tüketim yansýmasýdýr. Kölelik ise mülk sahibi olup olmama zikirci iliþkilerin ortaya koyduðu zikre uygun kolektife göre geri bir durumdur.

Burjuvazi insan hakký, hukuk deyip güya tarým kölelerini özgürleþtirdi. Týrnak içi söylersek "özgürleþen" tarým köleleri iman ahdi yerine bu kes de kendi isteðiyle ya da toplu sözleþmeyle emeðini burjuvaya satan yeni tip bir kölelik ile yeni bir ahit zikri içine doðmuþtu.

Bir yaný ile halk söylemi de köleliðini pazarlýk usulü satan emekçi söylemiyle; amele sýnýfý; iþçi sýnýfý diye belirtilir oldu.

Sonuçta halk söylemi zikrin ortaya koyduðu; zikri belirten bir karþýtlýktý. Halk ta zikir yoktu. Zikri olan da halk deðildi. Magna Karta ile birazcýk ta senedi ittifak ile tebaa oluþ az az geri kalmaya baþladý.

Oligarþi veya takým erki demek panteon birliði demekti (tevhitti). Oligarþi zikir üzerine biz diyen zikrin gözetmesi üzerine varlýklý olanlarýn birliðidir.

Panteon merkezlerinde; "bir zamanlar yeryüzünde 35 bin tanrý vardý" diye ifade edilen birçok egemen durumuyla, politeisti El, vardýr.

Panteon merkezleri de ön ittifak merkezleri gibi politeisti bir görünüm ve yapýydý. Ama arada çok fark vardý. Ön ittifaklalar üretim iliþikli üretim hareketi merkezleri olmakla totem meslekli politeisttik bir yapýydý.

Oysa takým erki olan tevhidin merkezleri (oligarþi merkezleri-panteon merkezleri) özel mülk sahipli zikrin (söylemin) merkezleri olan; monarþin beylerden, efendilerden oluþan yapýnýn birliði, birleþme tevhidiydi.

Totem alan, özellikle YASA diyordu. Yasa doðada tekil saðlama durumlarý yerine geçen sosyal ve kolektif gücün; eylem, iletiþim ve ortaklaþma birliðini söyleyen kolektiflik olmakla; tekil duruma karþý özellikle belirtilen YASAYDI:

Ýlk yasa; totem alan içinde kolektif güç sayesinde kolektifçe doðada saðlatmanýn yasasýydý. Yani tekil ve bencil saðlamaya göre kolektif ve ortaklaþma olaný söylemekle sosyo-öznel ve özgecil oluþla YASAYDI.

Üretim iliþkileri üretim yapma üzerindeki ortaklaþmayý saðlatma olarak söyleyen sosyo toplumsa özneli oldukça nesnel yasalardý. Tevrat bu kolektif bilinçli yasalarý eski ahit ve yeni ahit diye sýnýflar.

Oysa "zikir" denen söylem ne saðlatan iliþkiydi. Ne üreten iliþkiyi söyleyen yasaydý. Kolektif üretim üzerinde kolektif üretimi ve kolektif üretimin özne ve nesnesine mülk demekle "mülk benim diyen zikirdi".

Kolektif olaný yani ortaklaþma üretim nesnesi ve üretim öznesi olaný kiþi mülkü olarak tarif edip; pay etmenin söylem gücü olmakla; anma, anýlma, hatýrlatma olmakla; zikirdi.

Zikir, kolektif üretim nesnesini ve kolektif üretim gücünün öznesi olan insaný, kiþileri; "benim kulum, benim mülküm" diye zikrederek mülkünü kimi kiþiler üzerinde býrakan illüzyon oluþ enfeksiyonuydu.

Zikir kolektife ait olaný kimi seçilmiþ kiþiler tasarrufuna ihale tescili yapýyordu. Zikrin yaptýðý tescil nedenle zikrin anlamý meþru olmamaktan ötürü zikir çýrpýnýþ içindeydi. Zikir meþru olmayaný (yasa olmayaný) zikir üzerinde yasa veya meþru kýlmanýn söylem tehdit dilindeki baský ve basýnçtý.

Bu aþamada oligarþi sadece özel mülk üzerinde ortaklýk tanýmýyordu. Ama bileþimin gücü kendi gibi sahiplikleri olan benzerler, denkler üzerinde bir ortaklaþma ve birleþmeydi. Gelecekte þirket adý altýnda mülk ortaklaþmasý da yapacaklardý.

Yeni durum içinde kiþi sahipli benzerlerin ve denklerin zikir denen biz söylemi içinde ittifaktý. Ve yeni yapý sadece zikir söylemli mülk sahipleri birleþmesiydi. Ýlk monarþin yapýlar zikredenle, zikre boyun eðen iman ehli ayrýþmasýydý.

Zikir ihaleyi, paylaþtýrmayý söylüyordu. Neyin ihalesini ve neyin paylaþtýrýlmasýný söylüyordu? Mülküm dediði kolektife ait kolektif gücün ihalesini ve paylaþýlmasýný söylüyordu. Zikre göre yapýlan paylaþma sonrasýnda birinin elinde iman ahdi ve imanýn þartý kalmýþtý.

Zikir sahibi olan diðerinin elinde ise kolektifin gücü olan zikir de denen mülkün ÝHALESÝ kalmýþtý. Zikir söylemli mülkler veya ürettiren güç birliði ile monarklar; inþa gereði olarak mülk sahiplerinin kendi arasýnda yönetme, söz söyleme gibi kolektif oluþa geçmenin de kavramýydý.

Burada oligarþin güç birliði veya ortaklýðý denen durum (tevhit); kamusal ortaklýk deðil monarþi dediðimiz tekilerk güçlerinin zikir söylemli birleþmesiydi. Yönetme, mülk sahibi olma, hak ortaklýðý gibi zikir söylemli oligarþin güç kolektif ligi olmanýn ortaklaþmasýdýr. Zikir, kolektif olana bir parantez; bir ayraç içi söylem açmaydý

Bu türden sentezlerle takým erki içinde olan monarþi, ister istemez kendi aralarýnda bir danýþmaydý (meþveretti). Takým erki danýþmasý ilerdeki soylular egemenli mutlak monarþinin ayak sesleriydi.

Nasýl ki tarihi akýþ içinde (tarihi seyrediþ içinde) verimlilik adýna köle emeðinin bir kýsmýný köleye veren dere beyler ortaya çýkmýþtý. Benzer verimlilik anlayýþý güden tutumla kölenin çalýþmasýnda gelen güç kavramý adý altýnda; zikre göre olmak kaydýyla halka da yönetimde söz sahibi olma hakký tanýnmýþtý.

Bu hak kolektif birim zamanlý bir hak ve hak ediþ deðildi. Mülk denen zikir sahiplerinde en çok zorla ve bazen de aracýlar eliyle lütufla alýnan bir haktý. “Biz izin vermesek yürüyemezdiniz” deme kibri gibi bir lütuftu. “Biz dilemedikçe siz yapamazsýnýz” gibi. Kibir þeytanda bulunur deniyordu. Mülk sahibi tevazu gerektiðinde zikir sahibi olmanýn kibrini kendinden iblise doðru öteleyip tevazuu üzerine alýyordu.

Asýl kibir mülk sahibi olucu zikirdeydi. Kibir zikir ahkâmýna göre yönetende oluyordu. Böylece sultanýn olduðu yöneten yapý yanýnda bir de ayan meclisi meclisi mebusan olmakla meþruti bir oligarþi veya meþruti bir monarþi ortaya konacaktý.

Monarþi: kolektif güç karþýsýnda veya ortaklaþma karþýsýnda; ortak (kolektif) güce karþýn tekil olanýn veya monarþin güçle meþru olmanýn; söylemi ve zikriydi (anmasý-anýlmasýydý).

Her bir monarþin bey olanýn kendisine özgü, kendi mutlaklýðý (egemenliði-sahipliði) vardý. Tekil olana göre; tekil olup bitecek olana göre tekil bir (mono) söylem zikri olan söylemleri vardý (egemenlikleri, sahiplikleri, mutlak oluþlarý) söylemleri vardý.

Her bir monarþiye göre, her bir monarþi içinde olan bu söylemlerin söylem gücü, o monarþin sahipliðe ait zikri ifade ediyordu.

Her birine göre "tekil erk gücü" olan monarþin söylemler giderek monarþiler ittifaký oldu. Monarþiler ittifaký ilk zikrin ittifaký olan oligarþiydi. Oligarþi zikrin tekil erkler arasýnda paylaþýlmasýydý. Oligarþi bay erkleri arasýnda zikrin ortaklýk gücünü ortaya koymaydý. Zikirler, sahiplik beratýydý. Ve güç tanýmý olan mono (tekil) söylemdi. Egemenlikti. Mono olan eski ahit oligarþi içinde birbiri ile çeliþir oldu.

Eski ahde göre tekil egemenliðe göre olan söylem ve zikirden doðan çeliþme, biz demenin zikri içinde çoklukta tekil olan yeni bir tevhit dilini doðuruyordu. Bu dil "biz" diyen oligarþinin gücüydü.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ölçü 4
Ölçü 2
Kendisini Kopyalama 1
Ölçü 1
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Kolektif Alan 24
Totemi Dil 24/ý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Asuman [Þiir]
Ayrýlýk Nedir? [Þiir]
Bülbülü Öldürmek [Þiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Þiir]
Bildin mi? [Þiir]
Yol Yolcudan Habersiz [Þiir]
Köle 3 [Þiir]
Köle 2 [Þiir]
Bildin mi? III [Þiir]
Hata Yapmak [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eðitimci. 1950 Mucur / Kýrþehir doðumlu.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.