Bir ölü týrtýl. Bir kibrit kutusunda unutulmuþ, kelebek olmayý beklerken. Ondan bu beklenirken. Kurumuþ. Dönüþümün bir an önce olmasýný isteyen; bilinciyle týrtýlý buna zorlarken; týrtýlýn yumuþak gövdesi acý ile dolmuþ. Bütün isteðini týrtýlýn gövdesine akýttýðý için çocuk, unutuvermiþ týrtýlý kibrit kutusunda. Konteynýrda havasýzlýktan ölen Çinli göçmenler gibi acýyla kývranmýþ bir süre. Varoluþ acýsýný bastýrmýþ, bedenin hayatta kalma arzusu. Kurþun tabuttan farksýzken bedeni için, kibrit kutusu. Ve arzu, görünmez çizgiyi geçince, kývrandýran acýya dönüþmüþ. Kibrit kutusunun tatlý salýnýmlar yaptýðýný gören bir sinek, içinde hissettiði özgürlüðün aðýrlýðýyla kutunun üstüne konmak zorunda kalmýþ. Týrtýl son nefesini vermeden, nasýl bir kelebek olmak istediðini anlatmayý baþarmýþ sineðe. Özgürlüðe kanat çýrpan koyu kýrmýzý kanatlardan bahsetmiþ. Sonsuz evrende kendini sýkýþmýþ hisseden insanýn, görünmez kanatlarýyla durmadan çýrpýnýp koyu kýrmýzý kana boyanmasý gibi týpký. Týpký onu kibrit kutusunda unutan çocuðun büyüdükçe, yarasýnýn da büyümesi gibi. Akan koyu kýrmýzý kana bakan, týrtýlý hatýrlayan sineðin göðe acýsýz kanat çýrpmasýyla her þeyin unutulmasý...