..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > dündar bayram




22 Þubat 2005
Yitik Kelimeler Diyarý  
dündar bayram
Uzun bir yolcululuða çýkma zamaný gelmiþti artýk. Yitirdiðim zamaný kovalama ve büyük sorgulamadan geçme zamaný. Kimsesiz kalanýn ben mi yoksa kelimeler mi olduðunu bilmeden, yazar eskilerinin kaç para ettiðini bilmeden öylece yalýn ve kendi baþýna. Çünkü


:BCJD:
YÝTÝK KELÝMELER DÝYARI

Uzun bir yolcululuða çýkma zamaný gelmiþti artýk. Yitirdiðim zamaný kovalama ve büyük sorgulamadan geçme zamaný. Kimsesiz kalanýn ben mi yoksa kelimeler mi olduðunu bilmeden, yazar eskilerinin kaç para ettiðini bilmeden öylece yalýn ve kendi baþýna. Çünkü yazmak, kendi baþýna kalmanýn kaðýda þifrelenmesinin bir yoluydu belki de. Bu þifreyi bilen kaç kiþi kalmýþtý, onlar neredeydi þimdi . Korku ve karamsarlýk sen bekledikçe üstüne geliyordu sanki. Ben mutluyum ve mutluyken yazamýyor insan zýrvalamasý daha ne kadar oyalayacaktý beni. Doðurganlýðý yitirmiþ olmak bu diþi duyguyu kaybetmiþ olmak belki de itirafý en zor gelendi bana . Yola çýkmanýn zamaný gelmiþti. Herkesin gittiði bir yön vardý hayatýnda, bense yolunu kaybetmiþ gibiydim. Hayat o kadar sankilerle doluydu ki bu hengamede varlýðýmdan bile þüphe duyar olmuþtum. Kim çýkaracaktý beni bu kör kuyudan. Bir giden yol olmalýydý bilinmeyen istikamete. Þehiriçi tabelalarý bu yönü gösterir miydi, yoksa þehirlerarasý karayollarda kara talihe küfrederek gezinmek miydi çözüm? En çok bu karanlýk boðmuþtu beni , belki acý bir fren sesi belki donuk ve anlamlandýramayan bakýþlar. Sonra bir anda gidememek , öylece kalmak olduðun yerde. Gazete sayfalarýndan bir yorgan üstüne ve bir sonraki günün gaztelerinde kýsa ve anlamsýz bir haber olmak. Kim bekler seni , acýndan kim kavrulur bilmeden öylece kardeþ olmak topraða. En çok o zaman gitmek istedim , bu karmaþasýndan dünyanýn . Elim nicedir varmýyor kaleme , gitmek sadece gitmek istiyorum. Bizim gibilerin var olduðu bir yer olmalý, kelimelerini yitirmiþlerin yurdu.
Nerede baþladý bu hikaye, asýl adam ve asýl kadýn kimdi bunu bulmalýydým herþey yok edilmeden önce. Sesleri çalýnmýþ, sessizliði öðrenmiþ bu insanlar topluluðu sesini kimlere kaptýrmýþtý öðrenmeliydim. “Önce kelime vardý” demiþti büyük üstad, bir bildiði olmalýydý. Konuþma kartonlarýyla koca bir hayat geçmezdi ki. Konuþmalýydýk . Sesli ve sessiz harfler çýkarmalýydýk peþpeþe ve bunlar bir anlam ifade etmeliydi. Öncesi ve sonrasý , dünü ve yarýný , gerçeði ve yalaný olmalýydý tüm bunlarýn. Yoksa yalan söyleyen kelimenin kendisi miydi? O kadar çok yalan söylenmiþti ki doðru kelimeler terk etmiþlerdi buralarý , böyle sessiz ve çaresiz býrakarak bizi kendi dünyalarýna, kendi diyarlarýna geri dönmüþlerdi. Giderken onlarsýz yapamayan asýl adam ve asýl kadýný da almýþlardý yanlarýna , o yüzdendi bunca öyküsüz kalmam. Artýk kurgu öyküler zamaný geçmiþ “anlatsam roman olur” devri baþlamýþtý. Ne zaman atlamýþtýk bu çaðlarý, gerçeðin ne olduðunu anlamadan nasýl gerçek yaþamlara dalmýþtýk. Bu iþin sonu yok biliyorum, öyle hýzlý ki zaman þimdi yazdýklarým bile geçmiþe gömülüyor. Sessizlikte keramet var demiþ olmalý birileri. Kelimeler insaný aldatýr, biz size kandýrýlmamýþ kelimeler getirdik demiþ olmalý. Yolculuk bu yöne belli oldu artýk, zaman çalýnan kelimeleri bulma zamaný. Her kelime bir hayatý götürdü bizden çünkü , artýk kapýda beklemek yok girip almalýyýz onlarý.
Geçmiþe uzanmak gerekiyordu bunun için. Önce kelimeleri kronolojik sýraya koymak gerekiyordu. Ýlk ne söylemiþtim , benim söylediðimi diðerleri de söylemiþ olmalýydý. Kapýda herkes sýrasýný bekliyordu mutlaka. Bana neler söylenmiþti, ilk olan hep temizdir. Bir þeyler var hatýrladýðým ama çok eski deðiller, yakýn zaman ne kadar yakýn bilmiyorum, tüm sorun da buradan çýkýyor zaten , unutmak, dün olaný bugün unutuyoruz, yada ben unutuyorum. O zamandý iþte, birkaç zaman önceydi diyelim. Biliyorsun herþeyin bir bedeli var demiþti, oysa bilmiyordum. Hayatým boyunca duyduðum en önemli þeymiþ gibi dinledim onu. Oysa bahsettiði ufak ve önemsiz birþeydi. Kendisini öylesine veriyordu ki anlattýðý þeye, insan korkunç bir tehlikeyle karþý karþýya kaldýðýný sanýyordu. Bunu neyle açýklayabilirdi insan. Ben , kendi hesabýma böylesi ufak ve önemsiz þeylerin böylesi raðbet görmesini anlamamýþtým , þimdi anlýyorum kandýrýlmýþ kelimelerle ancak bu kadar oluyordu demek ki. Boþluða dikilen gözlerimi ona doðru yönlendirdim. “Haklý deðil miyim ?” diyordu. O an anladým doðru kelimElerin beni terk ettiðini , tek söyleyebildiðim Nikaragua’ya trenle gitmem gerektiði oldu. Ok yaydan çýkmýþtý artýk doðru söze ne denir diyemezdim böyle bir durumda, cehennemin dibine gitmem gerektiðini hatýrlattý. Kalktý gitti sonra , özneyi bile hatýrlamýyorum þimdi, edilgen bir hal almalý o zaman tüm bu anlatýlanlar. Yaydan çýkan okun hedefi belliydi artýk. Bir anda aklýma o kadar çok þey gelmiþti ki. Ýlk aþk maceralarým geldi mesela , ocak müdavimi karpuzcu, bankalar caddesi, terk ediliþ lokantasý, boynuzlanma pastahanesi, ilk bakýþ okullarý hepsi birden geliyordu. Ama topladýðýmda o zaman tüm bu betimlemeleri yaþadýklarýmýn ne kadar az olduðunu anlýyordum. Ok meselesi öyle hýzlý büyüyordu ki zarar vermeden neticelenmesi mümkün görünmüyordu. Yýkýk omuzlarla, üzerimde hiçbir yük taþýmamanýn aðýrlýðýyla gidiyordum . Kendime eskiye veriyordum (demek o zamanda böyleymiþim) . Her yýkkýnlýk sonrasý bizim zamanýmýzda böyle deðildi diyordum, oysa öyle bir zamandan söz etmek bile mümkün deðildi. O zaman olsa olsa “tunç devri” olur diyecektim daha sonralarý. Her þeyin bir hayal perdesi üzerinde oynatýldýðý saplantýsý o zamanlar yerleþti kafama.
Eskimiþ þarký sözleri gibi hissediyordum kendimi. “Adýmýz miskindir bizim”le baþlayýp “eskiden karpuz idik” ile biten þarký sözleri gibi. Ama tam o sýralarda “çalgýcý karýsý Binnaz” devri baþlamýþtý. Tüylerimin diken diken olduðu bir mevsime giriyordu sevgili ülkem. Daha doðru ve dürüst kelimeler terk etmemiþti bizi , biraz daha sabretmek istiyorlardý. O zamanlar daha Olric’le de tanýþmamýþtým. Güzel düþler ülkesi diye birþey uydurmuþtum, Utopia gibi kendine münhasýr bir ülke. Kelimlerin göç mevsimine yakýndý zaman, belki “ben sizin babanýzým” manzumesinin yazýlmasýndan kýsa süre önceydi. Güzel düþler ülkesinin Türkiye temsilciliðine aday olduðum günler. O ülkede kelimeler kendi anlamlarýnda kullanýlýrdý. Herkesi takip eden donanýmlý ajanlarý vardý mutlaka. Kendilerinin ne kadar þanslý olduklarýný anlamalarý için halklarýna burada geçen zýrvalýklarý anlatýrlardý. O zamanlar çok aradým o ülkeyi. Olmayacak yerlerde sabahladým, kaðýt yýðýnlarý üstünde , akþamdan kalma düþlerimi þarap –leblebi kahvaltlarýnda erittim. Sonra geçti herþey . Unutmak ne büyük erdemdi. Bir onu unutamayacaktým belki de, yola gidip dönemeyeni.
Kalemle tanýþmama baðlýydý bunlarýn hepsi. Kalemle ve yazýyla tanýþtýktan sonra her þey zincirleme bir trafik kazasý gibi geliþecekti çünkü. Küçük bir çocuktum o zamanlar , þiirle mani arasý þeyler karalýyordum, etrafýmda bunu yapan pek fazla insan olmadýðýndan ben de farklý birþeyler olduðunu sanýyorlardý. Oysa yazdýðým aldatýlmýþ bir toplumun aldatýlmýþ kelimelerinden baþka birþey deðildi.




Evet zamaný gelmiþti yola çýkmanýn , anýlar o kadar kesik kesik ve zorlayýcýydý ki baþa çýkacak gücüm kalmamýþtý. Ama özgürlük kelimelerin ucundaydý. Yazmak , bir anlamda yaþamaktý benim için. Hayatta kalmak için gitmek gerekli , yitik kelimeler diyarýný bulmak gerekli.

                                        
Dündar BAYRAM



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anonim
Yýllarýn Ardýndan

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Kavuþma Meselesi [Öykü]
Bir Sonraki Ayrýlýk [Öykü]
Birþey Gibi Kötü [Öykü]
Bir Sonraki Ayrýlýk [Öykü]


dündar bayram kimdir?

yaþamak, yazmaktýr

Etkilendiði Yazarlar:
oðuz atay , vedat türkali


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © dündar bayram, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.