Mutluluk, insana yakýn gibi görünen en büyük uzaklýktýr bence. Ne zaman mutluluðu yaþadýðýmýzý düþünsek sonunun hayýrsýz olacaðýný düþünmek artýk bizde bir ortak özellik oldu. Çok güldüðümüzde bile muhakkak aðlayacaðýz diye düþünmek artýk bizde bir alýþkanlýk oldu. Bizi bu aþamalara sürükleyen ne acaba? Bu sorunun cevabý muhakkak güven olmalý. Çünkü ne kendimize ne ülkemize ne çevremize ne de dünyamýza güvenme iþini beceremiyoruz. Zaten bunlarýn çoðu güvenilmez varlýk oluyor. Bir gün yüzüne gülerken ertesi gün seni aldatýp baþkasýný tutuyor. Ama bunlarýn içinde seni yüzüstü býrakmayacak olan tek þey sensin. Gerisi yalan… senin de kýymetini bilmezsen e daha ne kalacak?
Hayatýmý hep beni üzen insanlar için kýnadým. Bir arkadaþým yanlýþlýk yaptýðý zaman kendime ne kadar þanssýzým dedim ve belki de kendimden vazgeçmek istedim. Çoðumuz öyle deðil mi? Çevredeki parazitler yüzünden bize bir þey yapmayan kendimizi öldürmeye çalýþýyoruz. O’na yazýk deðil mi?
Dünyayý ne kadar umursarsan o kadar bunalýma düþüyorsun deðil mi? Aslýnda deðmez çünkü o sana senin verdiðinden daha az acý çektiriyor unutma.