..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Kirazlar ve dutlarýn tadýný çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Eðitim > Orhan TURAN




14 Haziran 2006
Eðitim Üzerine Yerel Bir Bakýþ;  
“Eðitimde 27 Aðustos Modeli”

Orhan TURAN


Türkiye'deki eðitim modellerinin neredeyse tamamý. Avrupa ya da Amerika'nýn bir ilköðretim okulundan çýkmýþ sistemlerdir. Oysa kendi omullarýmýzda varolan modelleri hiç göremedik. Afyonkarahisar'daki bir ilköðretim okulunun, özel okul kalitesini nasýl aþtýðýný araþtýrdým. Üsteli bakanlýk ve okul bütçesinden tek kuruþ almadan.


:BEJJ:
Türkiye, eðitim alanýnda arzuladýðý seviyeye gelemedi. Bunun baþlýca faktörü küresel eðitim uygulamalarýnýn yerel uygulama alanýnda ortaya çýkan sorunlar… Özellikle Anadolu il merkezlerindeki okullarda, eðitim seviyesinin düþmesi ise bu alanda yaþanan eksikliðin ne olduðuna dair ciddi endiþeler doðurdu. Peki Afyonkarahisar özelinde bu soruna nasýl bakýlabilir. Ýþte somut bir örnek ýþýðýnda bir çalýþma….

Türk Eðitim sistemi yabancý öðrenme metodlarýyla dolduruldu. Bu metodlardan en bilineni “Dalton Plâný” adý verilen plandýr. Amerikalý Helen Parkhurst tarafýndan Dalton kasabasý ortaokulunda uygulandýðý için bu adý alan uygulama, “Öðrencilerin ilgi ve yetenekleri birbirinden farklý olduðu için, bunlarý bir "sýnýf"a doldurarak ortak ders yapmak doðru deðildir. Ýnsanlarýn kimi sanata, kimi bilime yatkýn olur; ayný konuyu kimi bir saatte öðrenir, kimi iki saatte. Öte yandan, insan kendinin de aktif olarak katýldýðý konuyu daha çabuk, daha kolay öðrenir. Öðrenci, kendi kendine çalýþmayý öðrenmelidir” bilgisini içeriyor.

Dalton Plânýnda okulun öðretim ortamlarý (sýnýflar) her ders için ayrý ayrý düzenlenir ve oraya, o ders ile ilgili kitap ve diðer malzemeler konulur. Her dersin 10 ay boyunca öðretilecek konularý önceden hazýrdýr ve öðrenci bu konularý alýr, o dersin "laboratuvarýnda" kendi öðrenme hýzý ile öðrenir.

Her laboratuvarda bir rehber öðretmen oturur ve çocuklara yardým eder. Öðrenci her konuda baþtan verilmiþ sorulara göre bir "çalýþma plâný" hazýrlar. Bütün çalýþmalar laboratuvarda yapýlýr; evde çalýþma yapýlmaz. Bir konu öðrenilmeden diðerine geçilmez. Bir üniteyi bitiren öðrenci, o ünite ile ilgili bir testten geçer.

Sadece Dalton Planý deðil Platoon Plâný adý verilen bir baþka uygulama da öðrencilere sunulan bir öðrenme metodu olarak karþýmýzda durur. Bu plana Amerika'nýn Chicago kenti civarýndaki Gary kasabasýnda uygulandýðý için "Gary Plâný" da denir.
Bunlar sadece örnek, bunun yanýnda kullandýðýmýz eðitim sisteminde “Winnetka Sistemi”, “Jena Plâný” adlarýyla bilinen, çoðu bir okuldan çýkma uygulamalardýr.


Anadolu’daki ilköðretim okullarýnda uygulanmasýný önerdiðim bu metod, yukarýda sayýlan, yabancý patentli tüm öðrenme tekniklerini içinde barýndýrýyor. Öte yandan ihtiyaç duyulan proje kaynaklarý için devletin kasasýndan tek bir kuruþ harcanmýyor.


Afyonkarahisar’da bulunan bir okulda uygulanan eðitim modelini ele alalým. Ben bu okuldaki eðitim uygulamalarýna “27 Aðustos Modeli” demek istiyorum. Okulun adý, bu kentte bulunan “27 Aðustos Ýlköðretim Okulu”ndan geliyor.

Bir devlet okulu özel okul imkânlarýna nasýl kavuþur, ya da özel okul imkânlarýný nasýl geçer? Afyonkarahisar’da bulunan bir devlet okulu, öðretmen, öðrenci ve veli iþ birliði ile birçok özel okulu geride býrakýyor.

27 Aðustos Ýlköðretim Okulu son yýllarda gerçekleþtirdiði örnek eðitim uygulamalarýyla “Bakanlýða muhtaç okul” profilinin yok olmasýna örnek oldu. Okul, bakanlýktan ek kaynak almadan, velilerden aidat toplamadan ürettiði projelerle “örnek bir devlet okulu” haline geldi. Afyonkarahisar’da bulunan 27 Aðustos Ýlköðretim Okulu’nu, devlet okullarý arasýnda bir “model” haline getiren uygulamalar ise birbirinden ilginç.

Bir devlet okulu olmasýna karþýn iki yayýn organý bulunan 27 Aðustos Ýlköðretim Okulu’nu bu seviyeye getiren ise sendikacý ve ayný zamanda okul öðretmenlerinden biri olan Ünal Yýlmaz. Okulun 5/c sýnýfý öðretmeni olan Yýlmaz, öðrencilerle kurduðu diyalog ve katýlýmcý eðitim anlayýþý ile yine öðrencilerin çalýþmalarýnýn yer aldýðý ve 5000 adet basýlan 5/C dergisi’ni yayýmladý. Periyodik olan çýkan derginin yaný sýra, yine ayný sýnýf bir de gazete çýkardý. Yayýn öðrencilerdeki yazýnsal yaratýcýlýk anlayýþýný ortaya çýkarýrken, öðrencilerden biri Afyonkarahisar’da yayýn yapan Görüntü Gazetesi’nde, diðeri ise yine Afyonkarahisar’da yayýn yapan Zafer Gazetesi’nde makaleler kaleme almaya baþladý.

Bunun yanýnda yine devlet ve özel okullarda bir örneði olmayan “Veliye Not” uygulamasý da ilk kez bu okul tarafýndan uygulandý. Her yýl yapýlacak olan ve ilk kez geçtiðimiz eðitim ve öðretim yýlý sonunda verilen bu notlarý ise öðrencilerin kendisi verdi. Bazý velilerin, öðrenciler tarafýndan verilen karnesindeki düþük notlar ise “öðrencinin eðitimdeki konumu” açýsýndan oldukça önemli bir uygulama olarak karþýmýzda durdu. Öðrenciler sadece anne ve babalarýna not vermedi. Ýlginç olan uygulama ise öðrencilerin öðretmenlere de karne daðýtmasý oldu. Yine sertifikalar þeklinde düzenlenmiþ karnelere öðretmenlerine not veren öðrenciler, bu öðretmenlerin “ders anlatma kabiliyeti” “sýnýf içi uygulamalarý”, “öðrencilerle iliþkileri”, “davranýþlarý” notlarla belirlendi.

Klasik eðitim anlayýþýnda ki, anlayýþýn uygulanmasýnda bile birçok sorun yaþanýrken, anlatýlan teorik bilgilerin, öðrencinin hayatýnda bire bir uygulanmasýna yönelik pratik uygulamalar açýsýndan yürütülen bu çalýþmalarda, öðrencinin ileriki dönemde ne yapacaðýna karar vermesi için geçmesi gereken zaman indirgenerek, ilköðretim çaðýnda, henüz 3.4. ve 5. sýnýftayken karar verme yetileri güçlendiriliyor.

Ders Anlatma, Tartýþma Yöntemleri, Eleþtirel Düþünme, Ölçme ve Deðerlendirme gibi klasik eðitim metotlarýnýn yanýnda, öðretmene eleþtiri serbestliði, anne babanýn öðrenciye yaklaþýmý, karar verme ve verilen kararlarýn yazýlý olarak yetkili mercilerin elinde bir yol haritasý olarak deðerlendirmeye alýnmasý söz konusu öðrencilerin eðitimdeki seviyesini de direkt olarak etkileyen bir unsur oldu.


27 Aðustos Ýlköðretim Okulu son olarak gerçekleþtirdiði kampanya ile birlikte öðrencilerin kendine olan güvenlerinin artmasýna zemin hazýrlayan ciddi bir eðitim uygulamasý yapmýþ oldu.
Yine 5/C sýnýfý öðretmeni Ünal Yýlmaz ve sýnýfýn 27 öðrencisi tarafýndan, ekip ruhuyla hayata geçirilen proje çerçevesinde tüm öðrencilerin ferdi bilgisayarý oldu. Bir süre önce “Her öðrenciye bir bilgisayar” adý altýnda baþlayan kampanyaya göre, piyasa deðeri 1000 TL civarýndaki bilgisayarlar yarýsý veli yarýsý gönüllü desteði ile öðrencilerin hizmetine sunuldu. Uygulamaya göre, öðrenciler okuldan mezun olana kadar bilgisayarlarýný sýnýflarýnda, sýralarýnýn üzerinde kullanacaklar. Okul bitimiyle birlikte ise evlerine götürerek kullanmaya devam edecekler. Bilgisayar kampanyasýnda, en büyük desteði ise ayný okuldan daha önce mezun olan iþ adamlarý, sendikacý ve diðer isimler oldu. Geçtiðimiz günlerde tamamlanan kampanya ile birlikte okul laboratuarý dýþýnda sýnýftaki öðrencilerin tümünün de ferdi bilgisayarlarý oldu.

Teþekkür sertifikasý daðýtýmý için okulda bir konuþma yapan 5/C sýnýfý öðretmeni Ünal Yýlmaz, okulda yürütülen bu bireysel çalýþmalarý þu þekilde anlatýyordu; “Her öðrenciye bir bilgisayar kampanyamýzýn ilk etabý olan 18 bilgisayar sahibi olan arkadaþlarýmýza bilgisayarlarýný vermek ve maddi katkýlarýnda dolayý destekleyen deðerli büyüklerimize teþekkür belgesi sunmak üzere toplandýk. Geriye sadece 8 arkadaþýmýz kaldý Yýlsonuna kadar onlarý da bilgisayar temin edeceðiz. Ýnanmanýn ve çalýþmanýn sonucunda elde edilen bir baþarýyý beraberce tadýný çýkarmak istedik. Yani sýnýfýmýzda bir arkadaþýmýzýn “Herkese çaðýmýzýn harika aracý derslerimizin birinci yardýmcýsý bilgisayar temin edebiliriz miyiz? Diye hayalle baþlayan düþüncesini seslendirip gerçeðe dönüþtüren bir ekibin kazanýmlarýný beraberce þahid olmak için toplandýk. Bize: Özel okullarda bile olmayan böyle bir imkana nasýl baþardýnýz diye soruyorlar. “ÝNANDIK, BAÞARDIK”

Her öðrenciye bir bilgisayar uygulamasýnda vurgulanmasý gereken bir husus var ki, bu noktanýn da tam anlamýyla bir eðitim çabasý olduðunu ifade etmek gerekir. Okulda yürütülen kampanya kapsamýnda öðrencilerin bilgisayarý hak etmesi için kitap okumak þartý konulmasý, öðrencilerin zihnindeki cihaza ulaþmasý için aþýlmasý gereken bir “engel” oldu. Öðrenciler belki de istemeye baþladýklarý “kitap okuma yarýþýnda” aslýnda kitabý sevmeye baþlýyorlardý. Bunun en iyi örneði de yine sonunda bilgisayarýna kavuþan Ahmet Afþar oldu. Bu öðrenci 90 günde tam 241 kitap okuyarak bilgisayar almaya hak kazandý. Ancak öðretmenlerinin ifadelerine göre bu öðrenci artýk bir kitap tutkunu ve haftada bir kitap okuyabiliyor.


“Nerde bu devlet” demenin “en ayýp noktasý da” burada baþlýyor olsa gerek.
Bu “model” örnek, “Kaynaklarýmýz kýsýtlý”, “Bütçemiz yok”, “inim inim inliyoruz” diyen devlet okullarý için hiçbir bahanenin, eðitimin daha yukarý seviyelere çýkmasýnda bir engel olmadýðýný göstermiþtir.









Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yýl: 2554… Aþkýn Metal Tarihi
1920"den 2007"ye; Türkiye Cumhuriyeti Afyonkarahisar Belediye Baþkanlarý
Biyolojik Silah mý, Doðal Felaket Mi: Kene
Her Yönü ile Afyonkarahisar
Iý. Meþrutiyet'ten Günümüze Afyonkarahisar'da Yerel Basýn
Afyonkarahisar"ýn Ýlk Bankasý Terakki Servet Bankasý
Cumhuriyet Tarihi Afyonkarahisar Valileri
Dünya Gazetesi ile Ýlgili Ýstatistiksel Bir Çalýþma
Türkiye"nin Ýlk Azýnlýk Milletvekili Berç Keresteciyan;
Korkut Özal'la Özel Söyleþi... Korkut Özal; 'Özal'ý Öldürdüler'

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Özledim [Þiir]
Yanacaðým [Þiir]
Öncesi Yok [Þiir]
Seni Kendime Sakladým, Hepsini Bana Sapladým. [Þiir]
Bana Her Þey Seni Hatýrlatýyor! [Þiir]
Benim Adým Mabure; [Þiir]
Su ve Ateþ [Þiir]
Tüm Ayrýlýklara Dair [Þiir]
Dua… [Þiir]
Utandým Filistin [Þiir]


Orhan TURAN kimdir?

Yazarken çarptýðým kayalar, ruhumun akýþýný kemirince görüntü farklýlaþtý. Her otuzuna geldiðinde mi, muahasebe yapma gereði duyar insan. . . Cevaplanmasý gereken çok soru var þimdi. . . Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa baþlamak. . . Ýkinci þans da bu olsa gerek!

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.