/kalabalýðýn tam ortasýnda
suyu arayan bir çöl bedevisiyim/

çýðlýk seslerinden mustarip bu ser
duyarsýz ve umarsýz bir acziyet
kelamýn kemale eremediði
bir uygarlýk safsatasý
boynu bükük ve garip bir keyfiyet

/sövmek sözcüðünün kendisinden bile rahatsýz olan
hangi devrin hangi uç divanesiyim/

karanlýða kafa tutan
loþluða tahammülsüz
düþüncelerin iddialý karmaþasýnda

/nesnelliðin peþinde aydýnlýðý arayan
kýrýk bir asanýn aksak sahibesiyim/

bir devranýn hengamesinde
deli divane gezinip
gerçeðin peþinde koþan

/ne yazýk
baþladýðý noktaya dönen devr-i dairesiyim/

göreceli bir hamiyetin
þaþkýn ve arsýz
beklentisiz / çýkarsýz

/met-cezirlere açýk
dolaþýp duran ahmak pervanesiyim/