|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sevdalanalım
Orhan Bani
Şiir > Garip
Hadi, yine öyle bak seviyor gibi, yeniden yak yüreğimi
Kızarsın yüzüm, tutulsun dilim, bir garip olalım, sevdalanalım
Vakit çok mu geç, sevemezmiyiz, ağarmış saçlarımın suçu benimmi?
Varsın geçsin yıllar, ağarsın saçlarım, yine öyle bak, beraber yanalım
Pek bir şey söyleme, seviyorum deme, yıllar çok şey aldı, sözüm yok kendime
Ben yine suskunum, ben yine sensiz, bir nedeni yok, seviyorum nedensiz
Gönül had bilmiyor, yak ki yanalım, dö
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Bilimsel > Ruhbilim |
21
|
|
|
|
Beklemediğin kişiden göreceğin psikolojik şiddet ciddi bir travmadır beklemediğin darbe. Brütüs gibi.
Silahın isteyerek veya kaza ile patlaması, MS sanılan duygusal şiddetin perde arkası sonucu değiştirmez. Burada, duygusal şiddetin istenerek, istenmeden, zorlayıcı nedenlerle işlenmesi sonucu değiştirmez.
Bir taşıt ile gidiyorsun |
|
22
|
|
|
|
Sessiz tinimin özsuyu gümüş bir çizgi gibi çenemde birleşip, kucağıma akarken, düşündüm.
“ Gözyaşlarının tadı neden tuzludur?”
“ Denizlerin ve Okyanusların suyu neden tuzludur?” |
|
23
|
|
|
|
Yaşanmış bir olumsuz deneyimin, yaşandığı yere gelirken bir şekilde gerilim yaşamanın açıklaması bu. Burada tehlikeli bir olay yaşandı, dikkatli ol. Aynı tehlike var.
|
|
24
|
|
|
|
MS diye pazarlaması yapılan olay, aşağıdaki bulgular ve benzerlerinden ibaret. Buna ilaç firmaları ve hasta olduğuna inanan, öğrenilmiş çaresizler dahil--- inanıyor. Firmalar bilerek inanıyor.. Ben güzel bir kobayım. Bu avantaj.
Yoksa o kitap haklı mı
|
|
25
|
|
|
|
Russell, Kierkegaard, Tolstoy gibi düşünürler, dinsizlikten ziyade, dinin neden olduğu ahlaksızlık olgusuna ısrarla dikkat çekerek, çok önemli toplumsal bir gerçeği açığa çıkarırlar. O halde, eğer "dinin ahlaksızlığı" söz konusu ise, dinin, aslında "ahlaksızlığın dini" konumuna düşmesi de kaçınılmaz olabilir. |
|
26
|
|
|
|
Rengimizi görmek için aynaya bakın.
Dünya ile aşık atan, onunla aynı oranda sulu. Yani % 70 .
Maymundan geldiğini iddia eden bazı canlılar vardır. Aslında öyle demiyorlar da, kendi çaplarında üstün zekalarını göstermek için, küçümser bir yöntem izliyorlar.
Siz de anlamış gibi yapıp, ha evrim kuramı mı dediniz, anladım deyiverin.
|
|
27
|
|
|
|
Ruhunuza bir nebzede olsa Dokunmak.. |
|
28
|
|
|
|
MS ile ilgili problem çözüldü. Ama yürüme sorunu aşılamadı. Nedeni basit. Site arkadaşımın önermesi.
Sorun mucize ilaç değil. Kortizon ve türevleri değil
Sorun değişmeyen şartlar. Çözüm sorunun içinde.
|
|
29
|
|
|
|
Piromani (piro= ateş, mani=hastalık; Ateş Manyaklığı) sado-mazo cinsel içtepilerden kaynaklanan ağır ve tedavisi çok zor olan bir ruh hastalığı olup herhangi belirgin neden olmaksızın insanları, canlıları veya eşyaları ateşte yakmaktan, yangın çıkartmaktan zevk alma hezeyanıdır. Bu bağlamda eski çağlarda ve özellikle Ortaçağ’da insanları odun yığınları üstünde yakanların, şehirleri ateşe verenlerin piromanyak olduğunu söyleyebiliriz |
|
30
|
|
|
|
İnsanların anıları aslında hareketsizdir onlara hareket kazandıran kendileridir. |
|
31
|
|
|
|
Stres konu olarak incelendi.
Psikolojik şiddet ile duygusal şiddetin aynı şeyi anlattığı görüldü.
Duygusal şiddetin, travma sonrası stres bozukluğuna götürebileceği görüldü, şaşırıp kalındı.
Bir klasör var. Uzmanı için sıradan bir bilgi olabilir. Benim için yeni ve müthiş bilgiler. |
|
32
|
|
|
|
Son edindiğim bilgiler kafamı karıştırıyor. O neydi, psikolojik şiddet ve bileşke kuvvet. Aynı kaynaktan sürekli şiddet ve değişik kaynaklardan saldırılar. |
|
33
|
|
|
|
Kendini başkasının yerine koymak
Kendini başkasının yerine koymak nasıl olur. Sevinci, üzüntüye, acıya, tatlıya her şeye ortak olmak. Film kahramanı ile birlikte, ovaları, dağları, dereleri dolanmak, yüzme bilmediği halde, suda kulaç atmak ve derine dalmak. Karacaoğlan ve Pir Sultan Abdal ile insan sevgisini yaşamak…
Saldıran orduya karşı kurulan cephede savaşan bir asker olmak, yargıçlarla birlikte zor kararlara imza atmak.
Kasparov ile satranç oynayıp, O. Veli ile kadeh tokuşturmak. Biraz da şiir üzerine söyleşi. |
|
34
|
|
|
|
Kartalların uzun bir yaşam süreleri vardır, yetmiş yaşlarına kadar yaşayabilirler. Fakat kırklı yaşlarında zorlu bir dönemeç, sıçrayış onları beklemektedir. O yaşlara geldiklerinde gagaları göğüslerine kadar uzar, pençeleri esnekliğini kaybeder, sertleşir, tüyleri ağırlaşır ve kalınlaşır. |
|
35
|
|
|
|
Aşık mıyım ben yoksa. İstanbul’da, Kadıköy’de şiir yazıyorum yağmurlu bir günde ve Karaköy İskelesi’nin önünde. Hayır, hayır...Maltepe’de, kim ipler Birleşmiş Milletlerin bilmem hangi kararını diyorum. Feci şekilde aşıkım. Çözmekte zorlanıyorum elbette aşkın ne olduğunu. (Ben neyim’den)
|
|
36
|
|
|
|
klıma duygusal şiddet geldi. Başka işimiz yok ya, hep damardan giriyoruz. Asıl yolculuk küçük dünyamızda. Yine başka bir konu vardı bileşke kuvvet
Kuvvetler deli mayın |
|
37
|
|
|
|
Ben neyim...masum bir genin itirafları... kendi halinde bir itiraf, yorum veya ona benzer bir değerlendirme.. |
|
38
|
|
39
|
|
|
|
Evren içi evrensel akış, evrensel zarf hareketiyle (evrensel palet hareketiyle) hem akış hem de engellenmedir. Engelleme, engellenenin temadan olan; temayı tamamlayan imge boşluk eksikliğini evrene özgü zıt karakterleriyle dönüşür. Evrenin dengesizliği; akış halindeki dengesizlikle, evren içinde yeniden gel git hareketinin rezonanslarına dönüşür. Her rezonans yeni bir rezonansız niceleyişine dönüşmekle süreç karşılıklı ikili karakterine döner. Evren kendi rezonans salınımlarıyla sünme, kısalma salınımın eylemi olmakla kesikli sürekli titreşim veya tiril hareketidir.
|
|
40
|
|
|
|
BAKMAK VE GÖRMEK ÜSTÜNE
Bir insana bakınca ne görürüz
|
|
|
|