|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sonra Bir Gün
Ahmet Zeytinci
Öykü > Gülmece (Mizah)
Bir varmış, iki yokmuş, üç varmış dört yokmuş, beşin bu işler ile hiç alakası yokmuş, beş o sırada senelik izindeymiş. Develer tellal, pireler berber iken, yavru pireler berber çırağı iken, hem develerin tellallığına hem pirelerin berberliğine, hem de yavru pirelerin berber çıraklığına itiraz çokmuş. İtiraz çoksa da hem develer, hem pireler, hem de yavru pireler hiç mi hiç umursamamışlar bunu. Masal bu ya, adı üstünde işte masal, sen de oku bakalı
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) |
121
|
|
|
|
Sizde Outlook var mı ? Bu nasıl bir şey ? Sizinki kaç numara? 4’ü, 5’i, 6’sı da ne demek oluyor ? En büyüğü kaç numara ? Yoksa 7’si de var mı bunun ? Kurmuşken 8’ini mi kursam acaba ? |
|
122
|
|
|
|
Yetmişli seksenli yıllar, haliyle İnternet, cep telefonu daha hayatımıza girmemiş arkadaş. Bir kızı tesadüfen bir yerlerde yakalayacağız da ona ''Şurada buluşalım.'' diyeceğiz. Tabi bir de bu işleri kızın abilerine çaktırmadan yapacağız. Siyasi yönü de olmayacak. Ne devrimci bacılardan, ne de Asenalar dan olacak, bunlara da dikkat etmek lazım.
|
|
123
|
|
|
|
Bir süre aynaya baktım. Dağınık saçlarımla aynaya baktım. Taranmış saçlarımla aynaya baktım sonra hemen çalışma masama gidip ''Aynaya bakma sanatı'' başlıklı kısa bir deneme yazdım. |
|
124
|
|
|
|
Düşmeye düşer de bu doların ateşi eninde sonunda. Hastalıklarını, etrafa çok bulaştırmazsa da iyi olacak. Onun ateşi düşerse başta Merkez Bankası başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanının da ateşi sürat ile düşecek, yoksa çok ilaç antibiyotik gidecek benden söylemesi... |
|
125
|
|
|
|
Bu nedenle alafranga tuvaletler yazarlara ve yazar adaylarına büyük kolaylıktır. Yanılıyor muyum? Türkün aklı, hani derler ya, ya defi hacette ya da kaçarken ... Yani, boru değil, atalarımız öyle buyurmuşlar, ataların sözünü dinlemek lazım... O atasözleri ki binlerce kez denendikten sonra söylenmişlerdir unutmayalım.. |
|
126
|
|
|
|
O sigara var ya o sigara ne faydalıdır bir bilseniz. İçen insanlara değil canım tabi ki... Kimlere mi? Doktorlara doktorlara. Başta göğüs ve kalp damar cerrahisi üzerine ihtisas yapmış doktorlara bir faydalıdır bir faydalıdır inanamazsınız. Eeeee bu işten ekmek yiyor ailelerinin geçimini sağlıyor doktor abilerimiz ablalarımız. Sigara içenler olmasa adamlar evlerine nasıl ekmek götürecekler. Tabi psikolog ve psikiyatrları da unutmamalı özelikle alkol ve türevlerinin tedavileri konusunda. Alkol olmasa, psikiyatrlar kimi tedavi edecek? |
|
127
|
|
|
|
Bütün dünyada hayat pahalılığının önüne geçmek için her bir ülke bir başka ülkenin parasını şakır şakır bassın, ne de güzel olur trilyonlarca dolar, Euro, Rus rublesi, Hindistan Rupisi, daha neler nelerimiz olur. Bas bas dur... En çok biz dolar basarsak Sam Amca’dan bile daha çok dolarımız olur. Hadi onlarda tuttular Türk Lirası bastılar, Atatürk’ü tanımış olurlar, ne güzel... |
|
128
|
|
|
|
Şimdi gelelim esas konuya selam veren niye borçlu çıksın. Borçlu çıktıysa bile ya da daha önceden borcu varsa bu selam verdiği kişiye, başka bir mesele giriyor devreye. Bu borç nasıl ödenecek? Peşin mi nakit olarak mı, çekle mi, senetle mi? Ya da kredi kartı versek bu borçlu olduğumuza, tost makinesinde kaça bölerler kredi kartımızı? Tost Makinesi mi dedim? Pos Makinesi olacaktı işte anladınız siz onu...
|
|
129
|
|
|
|
Aşk bir delilik hali denir ya sevgi onun akıllı olanıdır işte. Aşkın sevgiye dönüşümüne hiç bir zaman inanmadim ben; aşk ya vardır ya yoktur, varlığı ile yokluğu o denli belirgindir ki; o dönüşme masalına inandırmak kolaydır da… inanmak, zordur. |
|
130
|
|
|
|
Osman köprü olmuş,yatmış deniz üstüne!..:)) |
|
131
|
|
|
|
Hanım efendinin hiç acelesi yoktur, senin acelen olup olmadığı da hiç umurunda değildir. Önce çantasından bir kredi kartını çıkartır... ''Aaa bu değildi yahu!'' der. Peşinden ikinci kredi kartını çıkartır ''Tüh bunun da limiti dolmuştu.'' der. Bu arada sizin sinir katsayınız tavan yapmak üzeredir. Üçüncüyü çıkartır. Uzatır kasiyere, kasiyer takar pos cihazına ''Şifre girin lütfen'' Girer hanımefendi şifreyi Dııt dııt dııt Yanlış şifre... İnsan kredi kartının şifresini hatırlamaz mı? |
|
132
|
|
|
|
Aliyi tanırsınız canım, hani şu ilkokul birinci sınıfta hepimiz tanışmıştık, Cin Ali de derler... Topu tutar, topu atar, koş Ali koş dersiniz, bir an da koşar, bazen de coşar da coşar... Topu Sam Amcaya attınız mı Sam Amca da taca atar hep topu... Sam Amcanın aslında hiç bir oyunu oynayıp da sonunu getirdiği de vaki değil, onu da belirtelim... |
|
133
|
|
|
|
Halay Başılık halayda en önemli makamdır... Öyle herkes halay başı olamaz, herkes halayın başına geçemez. İster de geçemez... Bu işe çok meraklılar vardır en başta... Bir kere halay başına geçmeyi düşünen adayların o gün cebinde beş on tane mendil bulunması gerekir... Olur ya biri düşerse hemen diğerini çıkartacaktır... |
|
134
|
|
|
|
Mizah dergilerini okuyarak, siyasileri dinleyerek, ölmedeniz mi, o zaman daha değişik yollara bakalım. Gündüz ya da gece televizyonların salak programlarını, dizilerini, insana hiç bir şey vermeyen magazin programlarını, insanın metabolizmasını yoran yarışma programlarını, izleyip, zaten kafanız çokça bozulduğu için, kafanızı duvarlara vura vura hayatınıza son vermek için eyleme geçebilirsiniz... |
|
135
|
|
|
|
Bir de şunun tespitini iyi yapmamız lazım. Bor'un Pazarı hangi gün Niğde'nin Pazarı hangi gün ve de Bor ile Niğde arası eşek ile kaç saatte alınıyor, öyle ya bunları bilmemiz lazım acilen. Mercedes ile kırk elli dakikaya gidersen herhalde eşek ile bir günde ya da iki günde anca gidersin. Bor ve Niğdeli hemşerilerimden özür dileyerek fikir yürütüyorum sadece... |
|
136
|
|
|
|
Kadın olup da „hayatımda bir kere bile tacize uğramadım“ diyen birine rastlamadım bu güne kadar. Siz o tacize uğramamış mutlu azınlıktansanız ya da tanıyorsanız böyle birini en azından, yine de bu yazıyı okuyup tacizin bir kadının iki kaşının |
|
137
|
|
|
|
Muhteşem Süleyman lakaplı, İslamköy’ün Yiğidi büyük devlet adamımız Süleyman Demirel de öyle söylemiş ’’Meseleleri mesele yapmazsanız mesele diye bir şey kalmaz.’’ demek ki neymiş efendim, meselelere kafayı takmayacağız. O zaman neremize takacağız? Hiç bir yerimizi takmayacağız... Şeyimize bile, şeyimize bile derken yanlış anlaşılmasın, omurilik soğanından ve sarımsağından dem vuruyoruz... Taktık mı, sonrası sıkıntı. İşin gücün yoksa psikolog psikolog dolaş, yok efendim çocukluğuma inerdin, inemezdin, oradan geriye çıkardın çıkamazdın. İşimiz olmaz... |
|
138
|
|
139
|
|
|
|
Sen azaldın mı bize de bir haller olur, biz de azalırız. Kafamız çalışmaz olur billahi! Deden Kalkan Balığı, emicen İstavrit, Dayın Çinekop, Baldızın Sarıkanat, Büyük büyük deden Orfoz, kilolu enişten Ton Balığı, hep gelir giderler bizim kıyılara... Sen neredesin, yoksa küstün mü bizlere? Küsme bizlere Hamsicik... Küsme ki bizim de midelerimiz bayram etsin... |
|
140
|
|
|
|
İlkokuldaki kız arkadaşım Handan durmadan kağıt yırtardı... Birinci sınıfta başladı ta ki dördüncü sınıfa kadar bu kağıt yırtma alışkanlığından kurtulamadı kızcağız. Erkeklerin karşısına geçer caaaart caaaart diye eline geçirdiği kağıtları yırtardı... |
|
|
|