Elimizden Tutan Biri Var (!)

Yazmaktan bahsediyorum. Ama kılavyenin tuşları arasında sendelemeden.. Yazamıyoruz besbelli, özellikle de mektup. Yazamamak diyorum, çünkü bu kadar duyarsız olmak yakışmıyor bize. Olsa olsa elimizi tutan var (!)

yazı resim

Yazmaktan usanç mı geldi nedir? Bir âtıllık var üzerimizde. Hayır, baharın getrdiğinden farklı bir serzenişlik hâli. Uykuya meyilden öte bir duyarsızlık ve boşvermişlik.

Yazmaktan bahsediyorum. Ama kılavyenin tuşları arasında sendelemeden.. Yazamıyoruz besbelli, özellikle de mektup. Yazamamak diyorum, çünkü bu kadar duyarsız olmak yakışmıyor bize. Olsa olsa elimizi tutan var (!)

Geçenlerde iki dosta mektup yazdım. Allah'ım ne güzel şeymiş mürekkeple haşır neşir olmak. Pul parası ödemeyeli çook zaman olmuş. Hatta şüpheye düştüm, acaba "postacı amca" lar yaşıyor mu hâlâ diye.

Mektuplaşmalı birileriyle ama kimle? Belki eski bir öğretmeniniz, belki uzaktaki yâranınız, belki de birileriyle işte! Kim olduğu önemli mi ?!

Bu yazı nerden mi düştü aklıma?
Valla ne yalan söyliyim, hep aklımdaydı ama bu kapıyı aralayan kişi Turgut Çeviker. Posta Kutusu dergisinin kurucusu. Ünlü edebiyyatçıların mektuplarını yayınlıyor Çeviker.

"Elimde binlerce emanet mektup var" diyor. Âşık Veysel, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Bilge Karasu, Özdemir Asaf, Fakir Baykurt, Ali Nihad Tarlan, Nedret Gürcan, Behçet Necatigil, Orhan Veli gibi ünlü isimlerin yazdığı ve onlara gönderilen mektupların bir kısmı Posta Kutusu dergisinde yayımlandı. Ancak bir o kadar mektup da dergi sayfalarında yer alacağı günü bekliyor.

Bence bu dergi alınmalı ve dergiden bir çok ders te alınmalı !!

28 Nisan 2004
Ankara

Başa Dön