Melek geceye kanadını sürdü
Ve bir kadın
Pencereye yaklaştı
İsyan saatlarının başlangıcı Ayın doğuşunu seyretti
Özlemle kucaklaştı göz bebekleri yıldızlarla
Gündüzün kir ve günahları sinmişti yüreğine
Geceler Yâr gibiydi ona
Akıldan geçenlerini Güneşin batımında terk etti
Ve gönülden geçenlerini bıraktı geceye..
Bir damla yaş ile arındı sanki tüm kirlerden yüreği
Olduğu gibi görünüyordu gecede
Acıyı ağır ağır yudumluyordu
Göründüğü gibi olduğu yalanları
İnsanlara,kalabalıklara bırakmıştı
Kapanıp kaldığı odasındaki tüm ağırlıkları
Gecenin kapısında atıvermişti
Şimdi kendisiyle
Ve içinde hapsettiği
kirlenmemiş duygularıyla baş başa
özgürlüğün tadını çıkarıyordu..
Asra yemin olsun
Kaleme yemin olsun diyen Rabbi
ona Kelimeleri öğretiyordu..
Gece tüm kirleri örterken
O gönül hazinelerini açıyordu..
Kadının gerçek yaşamı
Gecenin içinde şiirle başlıyordu..
Ve gece uykuya dalarken
uyanık gönüller vardı.
Kim bilir
belkide onların kırık umutlarıydı
geceyi hala aydınlatan..