"Yazmak, bir yazarın kendi cehenneminden geçerken okuyucularına cennet vaat etmesidir." – Charles Bukowski (kurgusal)"

Gidiyorum

ceplerimde biraz düş/ çokca hüzün kaldı senden geriye

yazı resim

Umudum vardı tükenmeyen
Bitmeyen özlemlerim/ çekilen hasretim vardı
Bir de ölüm,
Ceplerimde biraz düş/ çokca hüzün kaldı senden geriye
Halbuki;
Bir kez çıksan karşıma diyordum
Aşkın uzak/ sevmelerin tuzak olduğunu bile bile
Belki de son kez
Susuyorum..
Gözyaşlarımı avuçlarına bıraktım
Gidiyorum..
Ceplerimde biraz düş/ çokca hüzün kaldı senden geriye
Öksüz çocuklar gibi ağlardım/ hıçkırmadan
Artık yaşayamam sensiz
Adını bağıramam dipsiz kuyulara
Ne senle/ ne de sensiz
Senede bir gün,
Eylülde de gelemem
Birisi kaldı gecenin ayazında/ yüreksiz
Hem mutsuz/ hem umutsuz birisi
Biliyorum..
Yüreğimi kapına bıraktım,
Ecelin koluna girdim
Gidiyorum..

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön