Babam

bir de şu Babalar günü olmasa...

yazı resim

Babam…

Nasıl özlüyorum seni bilsen
Nasıl tütüyor burnumda hasretin
Nasıl kayıp gittin avuçlarımdan su gibi
Keşke aynı gün ölseydik,
Nasıl dayanılır yokluğuna bilmiyorum babam…
Gidişin sabahtı babam…
Aniden, alıştırmadan, sessizce
Hazır değildik yokluğuna
Söylemeden gittin,
Yanağımda son damla gözyaşını bırakıp da gittin babam...
Senden sonra bir daha sabah olmadı babam...
Bir daha güneş doğmadı kaderime
Bayramlar da olmadı
Bayram sabahları öptüğüm nasır tutmuş ellerin de
Eğilip toprağını öpeyim babam...
Havva nine sevdiğin sarı kurabiyelerden satıyor / duyuyormusun
Almadım, alamadım babam/
Sensiz şimdi tadı da yoktur onların
Çevirip gittim başımı...
Bir de şu Babalar günü olmasa
Takvimleri yakmak geliyor içimden/ küllerini savurmak
Dayanamıyorum/ kahroluyorum
Ağlıyorum...
Sen tütüyor sigaram duman, duman
Hayat duvarlarımın boyası dökülmüş
Gözlerimin fer’i / yaşamın rengi
Sırları dökülmüş aynada kaybolmuş babam…
Beni sorma/
Benden sorma babam
Ben buradayım/ hep buradayım
Bir yanım eksik/ bir yanım yetim
İki büklüm babam… çaresiz
Bir çığlık uzağında/ tarifsiz acılardayım
Aman vermez mor geceler/ ben gene buradayım
Akşamlar gider/ geceler gelir
Sen gelmezsin/ kokun gelmez
Bilirim gelemezsin babam

Başa Dön