"“Bir yazarın en büyük düşmanı, yazmayı bırakmak değil; kâğıdın kahkahalarla dolup taşmasıdır.” – Franz Kafka"

İnsan Vücudundaki Kusursuz Sistemler ve Hastalıklar Üzerine Tefekkür

İnsan vücudu, kusursuz düzeniyle bir mucize taşır. Günlük koşuşturma içinde fark edilmeyen bu mükemmellik, hastalıklar sayesinde derin düşünme fırsatı sunar. İslam inancına göre bu karmaşık sistemler tesadüf değil, bilinçli bir Yaratıcının eseridir. Sağlık sorunları, insanın kendi yaratılışını anlamasına ve Yaratıcıyla bağının güçlenmesine vesile olur.

yazı resim

**İnsan vücudu yaratılışındaki kusursuz düzenle her zaman dikkat çeken bir mucizeyi barındırır. Bu mükemmel düzen genellikle günlük yaşamın koşuşturması içinde fark edilmeyebilir. Ancak hastalıklar ve sağlık sorunları insanlara bu mükemmel düzen üzerinde derin düşünme fırsatı sunar. İnsan hastalıklar vasıtasıyla vücudunun karmaşık ve titiz sistemlerini bu sistemlerin nasıl çalıştığını ve bu işleyişin ne kadar harika olduğunu kavrayabilir. İslam inancına göre bu düzenin varlığı yalnızca bir tesadüf değil bilinçli bir Yaratıcının eseri olarak kabul edilir. Hastalıklar insanlara kendi yaratılışlarını anlamada ve Yaratıcıya olan bağlılıklarını artırmada önemli fırsatlar sunar. Zihinsel ve bedensel sağlığın bozulması insanı içsel bir sorgulama yapmaya zorlar. Bu süreç insana vücudunun ne kadar hassas ve düzenli çalıştığını hatırlatır. İnsanın vücudu hiçbir tesadüfe dayanmayan büyük bir plan ve düzenin eseridir. Kendi bedeninde meydana gelen ufak bir aksaklık insanın tüm sistemlerinin ne kadar uyum içinde çalıştığını kavramasına yardımcı olur. Kur’an’da bu mükemmel yaratılış üzerine birçok ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerden Alak Suresi'nin ilk dört ayet şöyledir: >“Yaratan Rabbinin ismiyle oku. İnsanı embriyodan yarattı. Oku senin Rabbin en büyük kerem sahibidir. O ki kalemle öğretti.” (Alak Suresi, 1-4) Bu ayet insanın yaratılışına işaret ederken Allah’ın yaratmadaki kudretine de dikkat çekmektedir. İnsan vücudunun işleyişi ve hastalıkların varoluşun sırlarını anlamamıza yardımcı olması bu kudretin bir göstergesidir. İnsanın sinir sistemi vücudun her köşesindeki organlarla haberleşmesini sağlayan karmaşık bir ağdır. Bu ağda nöronların üzerinde bulunan miyelin kılıfı elektriksel iletimin hızını artırır. Bu mekanizma elektriksel iletimin hızlı bir şekilde sağlanabilmesi için son derece önemlidir. MS (Multiple Skleroz) hastalığı bu miyelin kılıfının zarar görmesi sonucu elektriksel iletimde bozulmalar meydana getiren bir hastalıktır. Hastalık beyin ve omurilikte yer alan sinirlerin miyelin kılıfının zarar görmesiyle başlar. MS hastalığının bağışıklık sisteminin kendi vücuduna saldırması nedeniyle ortaya çıktığı bilinmektedir. Vücut miyelin kılıfı yabancı bir madde olarak algılar ve ona karşı bir savaş başlatır. Miyelin kılıfının bozulması vücuttaki iletişimi bozar ve sinir sisteminin düzgün çalışmasını engeller. Bu insan vücudunun ne kadar hassas bir yapıya sahip olduğunu gösteren önemli bir örnektir. Kalp vücudun en önemli organlarından biridir ve elektriksel bir sistemle çalışır. Kalbin elektriksel işlevleri kalp atışlarını düzenler ve vücudun her bir hücresine kanın pompalanmasını sağlar. QT sendromu kalbin elektriksel iletiminde bozukluklar meydana getiren bir hastalıktır. Bu hastalık kalp atışlarının düzensizleşmesine ve ani ölüme neden olabilir. Kalbin işlevini düzenleyen elektriksel sistem vücutta kusursuz bir biçimde çalışarak insan hayatını sürdürmesini sağlar. Ancak QT sendromu gibi hastalıklar bu elektriksel düzenin bozulduğunu ve vücudun içsel düzeninin bozulmasıyla ölümün gerçekleşebileceğini gösterir. Bu vücudumuzun ne kadar kusursuz bir şekilde yaratıldığının ve her bir sistemin bir amacı olduğunun bir göstergesidir. Sinir sistemi hastalıkları insan vücudunun kusursuz işleyişini anlamamıza yardımcı olur. ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığı sinir hücrelerinin bozulmasıyla kasların hareket etmesini sağlayan sinirlerin dejenere olmasına yol açar. Bu hastalık vücutta iletişimi sağlayan sinirlerin zarar görmesiyle başlar ve kas fonksiyonlarını etkiler. Stephen Hawking gibi ünlü bilim insanlarının ALS hastalığına yakalanmış olması bu hastalığın ciddiyetini ve sinir sisteminin işlevini ne kadar önemli hale getirdiğini gösterir. Sinir sistemi vücudun her noktasına bilgi iletmek için kusursuz bir şekilde çalışır. Ancak ALS gibi hastalıklar bu sistemin bozulduğunu gösterir. Bu da insan vücudunun yaratılışındaki harikalığı ve her bir bileşenin birbirine olan bağımlılığını ortaya koyar. Sonuç olarak insan vücudu her bir organı ve sistemiyle büyük bir planın parçasıdır. Hastalıklar bu sistemlerin hassasiyetini gözler önüne serer ve insanları bu yaratılış üzerinde düşünmeye sevk eder. Vücudumuzda gerçekleşen her bir aksaklık Yaratıcının varlığını ve kudretini bir kez daha hatırlatır. Kur’an’da vücudun ve doğadaki her şeyin Yaratıcı tarafından mükemmel bir düzende yaratıldığı ifade edilir. Bu mucizevi yaratılışın farkına varmak ve şükretmek insanın en önemli sorumluluğudur. > “Şüphesiz, senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf sahibidir, fakat çoğu şükretmezler.” (Neml Suresi, 73) İnsanın bedeni her biri ayrı bir görev üstlenen sistemlerden oluşan bir makine gibidir. Ancak bu makinenin hiç de tesadüfi olmayan bir biçimde çalışması bizlere Yaratıcıyı tanımak için çok büyük bir fırsat sunar. Hastalıklar ise bu fırsatları değerlendirmemiz tefekkür etmemiz için önemli birer hatırlatıcıdır.
**

Yorumlar

Başa Dön