" ve yalnızlık sigara külü kadar yalnızlık "
Tavaf edilen kalp evlerinin yıkıntıları arasında ayağına takılan taşları izliyordu adam. bütün bilinmiş türkülerini hiç yerine sayarak, boşluğun amansız sonsuzluğunda sürükleniyordu gecenin sırlarına. uzun yol trenlerine inatla, kısa kısa öksürüyordu, bir sigara çekimlik zaman dilimlerinde. teselliyi bulduğu zaman gülümseyeceğine dair söz vermişti kendisine. aramaktan çok uzak duruyorsa da aramamakta bulmamaya yönelik bir eylem değil miydi ?..
Sahipsizliğin verdiği özgürlüğün ağırlığı altında ağrılar sarıyordu sol yanını. şarkılar çalınmış, şiirler bilinmişti. herkes kadar herşey tanıdık, tanıdıkların çoğu kalabalık, kalabalıklar yalnızlıklarına savuruyordu. görülen yüzlerin aksine görmeyen gözlerini biliyordu parmak aralarında. saklanma çabaları yersiz, kendisi uzun zamandır yurtsuzdu.
biliyordu.
mehmed asım.