Sipsivri gagalı, uzun bacaklı
Bir balıkçıl varmış ağzı torbalı.
Kayalıklarda av arıyormuş,
Açlıktan karnı zil çalıyormuş.
Süzülerek mavi sulardan,
Geçmiş yanından iki sazan.
Kibirli tenezzül etmemiş birine,
Demiş: Ağzımı açmam bile.
Ben değilim ki budala,
Bunlara mı kaldım, kala kala?
Biraz daha gezeyim, iyisini seçeyim…
Yakında yengeçleri görmüş,
Onlara da dudak bükmüş.
Akşama dek dolaşmış,
Bu arada gün batmış.
Kayalıkta bir böcek,
Gidermiş sürünerek.
Balıkçıl çaresizce,
Yaklaşarak sessizce,
Eğilmiş koklamaya,
İlk lokmayı almaya.
İştahla kapıp yemiş,
“İşte kısmetim” demiş.
Zor beğenir olmayın,
Şunu hiç unutmayın:
Kader bir kere güler,
Şans geç gelir, tez gider…
Ahmet KARAASLAN