Pembe Ponponlu Terlikler

-Ponponlu terliklerinden nefret ediyorum.

yazı resimYZ

-Ponponlu terliklerinden nefret ediyorum.

Hiç bu kadar acımamıştı içim. Susakaldım, bakakaldım gözlerine,gözleri, terliklerimde...

-Bir kere her şeyden önce pembe.Pembe rengi hiç sevmediğimi bilirsin.

Adanın sonbahar yelini hissettim ellerimde,yosun kokusu genzime doldu, sanki boğdu.Sonra bulutlar...Bulutların arasından sıyrılan ikindi mavisi...

-Baksana burunları delindi delinecek.

Kavun şarabının tadını duyumsadım nedense...Sakızlı muhallebiyi de ilk tattığımda aynı şeyi hissetmiştim; lezzetin şiiri bu olmalı demiştim kendi kendime.

-Üstelik ayakların öyle taraklı ki, terlik terliklikten çıkmış mavnaya dönmüş.

Oturduğum koltukta doğruldum. Sırtımı sağlamca dayadım geriye.Terliklerim halıyla tabanım arasına sıkıştı. Balkon kapısından bir tutam rüzgar doldu odaya...Oda sevince durdu.

-Sağ tekinin üzerindeki leke....! Salça lekesi mi o?

Büyük fırtınalardan sonra, birbirinin içine geçmez mi dalları o koca ağaçların? Sonra nasıl ayrılırlar birbirlerinden......? Kırılmazlar mı?

- Ah şimdi sen alınırsın da terliklerin için söylediklerime........!

Neden alınacakmışım ki,

bir numara küçük aldığın,

pembe aldığın ,-evdeki tek pembe rengimiz-

hem de ponponlu aldığın, üç yaşımdan hatırladığım tek anım ponponlu ayakkabılarımı giymemek için ağlarken kusmamdır-

bana aldığın,

ilk evlilik yıldönümümüzde aldığın,

pembe ponponlu terliklerim için söylediklerine........

Başa Dön