Sözlerini Anlamadığım Kürtçe Bir Türküde Ağlıyorum

Şarabıma, sigarama, yastığa inat, yerdeki halıya inat, ‘Türk’ kışkırtmalarına inat Kürtçe, İbranica, Lazca, hatta tüm dünya dillerince ağlamak istiyorum. Yeter ki notalar otursun yüreğimin bam teline…

yazı resim

Sözlerini anlamadığım Kürtçe bir türküde ağlıyorum. Bir mum sönüyor, şarap tükeniyor kadehte…
Sözlerini anlamadığım Kürtçe bir türküde ağlıyorum. Murathan Mungan yoldaş yanımda, bir nefes sigara daha…
Sözlerini anlamadığım Kürtçe bir türküde ağlıyorum. Ağlarken öyle ulvi amaçlarım, derin yaralarımda yok üstelik… Amaçsız…
Sözlerini anlamadığım Kürtçe bir türküde ağlıyorum. Yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum… Türkçe!!! Sigaram, şarabım Türkçe!!! Kalemim, kağıdım, yerdeki halı, kanepenin üstünde yastık, Türkçe!!! Duvarlarımla Türkçe konuşuyorum…
Kürtçe dinliyor, Türkçe yaşıyor, Türkçe duyuyorum. Gözyaşının dili ne? İbranice ağlamak istiyorum yarın, ertesi gün Lazca…
Şarabıma, sigarama, yastığa inat, yerdeki halıya inat, ‘Türk’ kışkırtmalarına inat, kafatası propagandalarına inat, Kürtçe, İbranica, Lazca, hatta tüm dünya dillerince ağlamak istiyorum. Yeter ki notalar otursun yüreğimin bam teline…
Kadeh, yastık, pijama, yerdeki halı Türkçe olsa ne yazar? Gözyaşının dili yok, ırkı, vatanı, dini yok…
Kimbilir ben doldum belki, Kürtçe türkü bahaneydi… Şarap, mum ışığı, Murathan Mungan bahaneydi…
Doğru zamanlarda doğru tepkileri koymayı bilmeyen bünye, belki ilk kez müziğin ve halkların kardeşliğini baltalayanlara inat doğru tepkiyi koyabilmiştir anlamadığı bir dilin notalara serpiştirilmiş yazgısında ağlayarak..

Başa Dön