Bir suskunluğun eşiğinde başlar gece,
Zaman, asumana düşen bir gölge kadar ağır.
Söz, henüz doğmamış bir yıldızın
Sükunetinde
kıvrılır
O sükunet ki
ellerimin boşluğu tutuşunda tutuşur...
Dil bükülür ,
büküldükçe söylemez
Lal bir makama evrilir,
sessizlik tınısında yankılanır...
Uzak bi yolculuktur,
Menzili gözlerimin
Acı kahve camların
buğusunda dokur incilerini
Damağa dayanmış bir acıdır hasretin
Dimağ suskun ama
Kelimeler uçuşur zihnimde kelebek olur eline,
avcuna bak!
kaç kelebek titreşir boşluğunda...
Avuç içindeki sızı,
İşte bu senin adındır tül-ü ayla
Her duayla...
O boşluğa düşer,
titrek kanatların sesi.
Duyuyor musun?
Görüyor musun?
Hissediyor musun beni?
Gitme,
o kelebekler konsun ellerine
Son bahar olsun!
Tcpassenger_ierdoğan
20.10.2025 Ankara