Unutsa Tanrı Günahlarımı Gelecektin

Sen yeryüzünde bir melektin,yeryüzündeki tek melektin bu yüzden vazgeçemiyordum ve tanrı çözünce zincirlerimi,bilerek basarken ateşin en koruna görmüştüm;sana benziyordu herkes,hepsi senin gibi melekti,tek bir melekti,tanrının huzurundan kovulan o melekti...

yazı resim

Birazdan buluşurum kendimle,bitmeyen kavgamız sürüp gider;ben uçurumdan bakarken sen güneşi izlersin yeryüzünden.İşte böyle bir tezat sana giden yollar,her yanı dikenli her yanı meçhul.Oysa çıplaktı ruhum,takılmıyordu elbisem dikenlerine.Maytap gibiydi mayınlar sözlerinin yanında,sense yüreğimde eşgali meçhul canlı bombaydın aslında.Enseni her gördüğümde bir çekirdek terkediyordu kovanı ve bir çekirdek kadar hızlı gidiyordun solumdaki dört kapılı o yolda,dört kapının anahtarıyla.Dilim sıkışmışken dişlerimin arasına,kan sızarken sinsi sinsi dudaktan dur diyemezdim dalgaların hırçınca döverken sahillerimi.Gidiyordun;uzağıma attığın her adımda bir kuş düşüyordu yere ağzında zeytin dalıyla ve veriyordu son nefesini gözleri açık.Birden bire dursa yağmur,güneş saklanmasa bulutların arkasına,gökkuşağının bir renginden sen çıkıp gelsen ve bir ömür boyu ben o rengi sevsem,unutulsa zeytin ağaçlarının kırılan dalları,yere düşen kuşlar,geldiğin her adımda bir yıldız düşse ayaklarının altına,mutluluğun resmi çizilse değmeden kalem kağıda,daha fazla kavrulmasam acının sacında kendi yağımla.
Unutsa tanrı günahlarımı biliyorum çıkıp geleceksin üstelik ben gel demeden,tek kelime etmeden ve mahşerde buluşacağız günahlarımızdan arınıp son kez bakışacağız,sarılamadan uzaktan uzağa.Tövbemde gizliydi pişmanlıklarım,tövbem kadar büyük tövbem kadar sınırsız.Solumdaki meleğin kalemi bitmişken sağımdakinin yazacak tek kelimesi yoktu ve izin vermiyordu tanrı artık pişmanlıklarıma tövbe bulaştırmama.Bense tanrının zincirlerinden kurtularak en büyük pişmanlığıma yani sana koşmak istiyordum inatla.Halbuki çözülseydi zincirlerim ateşe basacaktım,ruhumla birlikte bedenimde yanacaktı o sonsuz boşlukta.Biliyorum bahis oynamıştı üstüme melekler;Hızır'a yasak kılınmışken ruhum kaybetmiyordu azrail,dolaşıyordu nefesiyle birlikte ruhumda.
Sen yeryüzünde bir melektin,yeryüzündeki tek melektin bu yüzden vazgeçemiyordum ve tanrı çözünce zincirlerimi,bilerek basarken ateşin en koruna görmüştüm;sana benziyordu herkes,hepsi senin gibi melekti,tek bir melekti,tanrının huzurundan kovulan o melekti...

Başa Dön