Öyle demişti Pascal
İstersen kalabalıklar içinde yaşa
İstersen binlerle beraber öl
Yalnızsın hep...
Öyle demişti üstat Peyami Safa
Kaderin sevinç ve acıları
Deniz dalgaları gibi
Ruhuna çarparken,nefsini törpülerken
Kalabalıklar içinde
Hep aynı figanı seslendirir ruhlar
Yalnızız...
Gözlerim gözlerine değdiğinde
Ellerim ümitlerimi kucakladığında
Yollarım düşlerime uzandığında
Yalnızdım...
Yalnız sevdim
Yalnız ağladım
Yalnız ben duydum
Sevinç uğultularını gönlümde
Ve yalnız ben paylaştım acılarımı
Kendimle...
Kalabalıklar içinde
Yorgun düşler ve ümitlerin bezgini olan ayaklarım
Gezdirse de bedenimi
Bir yeşili bir maviyi emse de gözlerim
Çevremdeki ses cümbüşü dağıtsa da ruh ahengimi
Yalnızım...
Yalnız geldim bu dünyaya
Ellerim sımsıkı olarak
Hiç terketmemek üzere sıkmıştım avuçlarımı
Ama
Biliyorum ki
Ellerim açık olarak
Terkedeceğim dünyayı
Yalnız geldim
Ve yalnız gideceğim
Bir parçaçacık beyaz bez içinde taşıyacağım
Yarım kalmış ve bitmemiş
Hayat dağarcığımı...
Ağaçlar hüzün secdesinde
Dalgalar hışımla dövüyor kıyıları
Rüzgar iniltiyle karışık çalıyor pencereleri...
Aşkım,ümitlerim ve hayallerim
Ağlıyor sessizden...
Yalnızız...
Yalnızım...
] ] ] ] ] ] ] ] ] ] ]