"Ben bugüne kadar doğru dürüst hiçbir şey başaramadım. Ama en azından, herkesin saçmalıklarını not ettim." - Mark Twain"

yazı resim

Kuşlar yuvasına bir bir çekilir,
Sevdalara dalar başı yalnızın.
Gözlerinden yaşlar akar, dizilir.
Bir oda dolusu düşü yalnızın.

Solar gülü yaprağıyla saksıda,
Direnir, sayıklar, ağlar uykuda.
Deniz sanıp yüzer bir kaşık suda,
Yine hayâlidir, duşu yalnızın.

Doluya doldurur, bir türlü almaz.
Boşlara akıtsa, yarısı dolmaz.
Bir kere yardıma geleni olmaz,
Allah’a kalmıştır, işi yalnızın.

Ay doğar da bulutlara çekilir,
Yıldızlardan bir “merhaba” beklenir.
Zararı, zarara katar eklenir,
Uçar kafeslerden kuşu yalnızın.

Umudu tükenir, biter yarından
Selamla, muhabbet görmez birinden.
Gün be gün zarara ekler kârından,
Altıya erişmez, beşi yalnızın.

Sitem etme yufka bağrım delinir.
Bir gün mutlak çaresi de bilinir.
Uzaklardan koşa koşa gelinir.
İlkbahara döner kışı yalnızın.

Türkmenoğlu çıkış yolu var elbet.
Bu günler de bulacaktır nihayet.
En iyi ilaçtır, her şeye sabret...
Yalnızlar olacak, eşi yalnızın.

Ahmet KARAASLAN
31/07/1995 – Kayseri

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön