Abderalı Çocuk
(Eurydike) 4 Şubat 2011 |
Felsefe |
| |
Biliyorum,bir serzenişten daha buruk bir şey senin iç çekişin.Hayallerinden vazgeçip, bütün varlığını “gözle görülemeyecek kadar küçük ve mutlak” parçacıklara adamanın pişmanlığını mı çekiyordun, açıkçası emin olamıyorum. |
|
Yarım Yamalak
(Eurydike) 27 Ocak 2011 |
Bireysel |
| |
Bir şeyler fısıldıyorum, duymasınlar diye.
Duymuyorlar.
Rüzgar, çay bardağımın içine doluyor.
Savruluyor çaycının düşleri.
Savruluyor gemilere takılmış bakışlarım.
|
|
Sıkıntı, İki Başlı Kadının Kapısını Çaldı
(Eurydike) 18 Ocak 2011 |
Soyut |
| |
Göz kapaklarım yavaş yavaş beni kendi karanlığımla beraber bırakmaya başladığında, ilerden cızırtılı bir radyo sesi geliyordu. Radyodaki şarkıya eşlik etmeye çalışan mırıltılı bir ses, dışarıdaki aç kedilerin mırıldanmalarına, arabaların telaşlı homurtularına karışıyordu. |
|
Tanrı, Karga ve Kırmızı Mum
(Eurydike) 16 Ocak 2011 |
Dinsel |
| |
Mumun ışığı iç içe geçmiş üç halkadan oluşuyordu.En dışta sarı,içinde daha açık bir sarı ve onun içinde de mavi...Mavi huzme, ruh muydu yoksa huzur mu, yoksa Tanrım o sen misin? |
|
Mezar Taşları
(Luyu) 9 Ocak 2011 |
Deneysel |
| |
Kötü yaşadı:kurnazca,yakıp yıkarak ve aldırmayarak.Ama iyi öldü dediler.İyi ve masumca…Söylediklerine göre ölmeden önce bir çocuğunki gibiymiş hareketleri…Yağmurda zıpzıp zıplıyormuş..
Bilmiyorum, bunun tarifi nasıl olur.İnsan kendi canına kıyma noktasına geldiğinde benim de ümitlerim bitmiş oldu.İlk katil Kabil,ilk maktul de Habil’di…Peki ilk kim yaşadı hem katilliği hem de maktullüğü? |
|
|
|