Emine Pişiren

İnternet A - Sosyalleştiriyor Mu Bizi?

Bir yerde okumuştum:
İstanbul'daki bir bankaya 250 adet kaktüs alındığını ve sürekli bilgisayar başında olan banka memurları bu kaktüsler sayesinde çalışırken radyasyonun çevreye yayılması da önlenecekmiş.
Başka bir haber de Amerika'dan;
"Nasa çevresine neden sürekli kaktüs ekilmektedir? Nasa'nın çevreye yaydığı radyasyonun emilimini

Allah'ın Laneti Üzerlerine Olsun!..

"...15.000 Türk Askeri Esir edilmiş ve bir ERMENİ DOKTORU İngilizlerle birlikte Türk Esirlerinin gözlerini asitli suyla kör edip, asit havuzlarına atmışlar, havuzlardan sağ çıkmamışlar. Etleri kemiklerinden ayrılana kadar bu vahşeti izlemişler. Türkiye Bu savaş Suçuna Neden Hala Tepkisiz? Bir avuç ERMENİ TASARISINI Dünyaya kabul ettiriyor..."

Artık

Bir Uzakdoğu sözü aklıma düştü:
"...Eğer bir ülkenin adliye basamakları yosun tutmuşsa,
"...Eğer bir ülkenin hastane basamakları aşınmamışsa,
"...Eğer bir ülkenin okul basamakları aşınmışsa,
"...O ülkede huzur, barış ve refah var, demektir..."

Bana İnsanca Yaşamayı Öğrettiğin İçin Teşekkür Ederim Anne

Anne gerilir. Yüzlerce km mesafede gazete ilanıyla iş bulup giden 23 yaşındaki kızının sesinde heyecan vardı. Korkunun nabzı ağzında atmaya başlamıştı. Kalbi ağzından çıkacak gibi hızlanmıştı. İki ay önce de İki ay önce de biricik kızı ile bu şekilde konuştuğunda, buzda kayıp ayağını kırmış olduğu haberini almıştı. Daha

Hadi Yıkayalım Ruhumuzu!..

Bir mutluluk köşemiz olmalı ve bu köşemizde yalnız kendimiz olmalıyız. İçinde sevgi çiçekleri olan hayal kurduğumuz bahçemizi, baharın çiçekleri ile donatmalı, ruhu o çiçeklerin kokularıyla doldurmalıyız.

Acı İçindeydi...

Kadın, var gücüyle küçük kıza tekme savurur. Yere yuvarlanan çocuk, ayağa kalkarken yüzünde ikinci kez patlayan tokadın acısıyla, bir kez daha beyaz karların üstüne yuvarlanır.

Sükut İkrardan Gelirmiş...

O yıllarda da geçerliydi Askeri yerlere kılık kıyafetlerdeki disiplin anlayışı, ama sakallı olan alınmamış başı kapalı olanlar içeri alınmıştı. Bu konuyu biz ne basına yansıttık ne de alenen tartışma konusu yapmıştık. Neden? Çünkü ASKER biz Türklerin kayıtsız şartsız sadakatle yürekten sevdiğimiz, bağlandığımız Mustafa Kemallerin Ocağı idi...

Kel Başa Şimşir Tarak!..

Üstelik bu canlı o kadar küçükmüş ki milimetrik bir boyu varmış. Milyonlarcası bir araya gelip geceleri bir kayık veya herhangi bir balık sürüsü onlara çarptığı zaman fosforlu ışıkları salgı yoluyla denize yansırmış.

Biz Neden Anlayışsız Olalım Ki? - 2 -

“ Hayır, korkmuyorum. Evet, yaşım 72 ve ben siz Türkler gibi göğsüme “kefen parası” koyup “ya ölürsem” düşüncesi ile yarınları yaşamıyorum. Göğsüme “seyahat parası” koyarak, yaşlanınca dünyayı dolaşacağım, düşüncesi ile “ölüm yerine yaşama umudu”
biriktiriyorum. Ecel elbet bir gün nasıl olsa, nerde olursa beni bulacaktır. Günü

Biz Neden Anlayışsız Olalım Ki? - 1 -

Sınıfımızda Afrikalı bir zenci arkadaşımız vardı. Ona sormuştuk. Hiç insan eti yediniz mi, diye. Bize anneannesinin başparmağını yediğini söyledi. İğrenerek sorduk. Neden yediniz, tıp okuyor ve aydın bir insansın sen? Diye sorduğumuzda, bize ilginç bir yanıt vermişti. Bu kendi kültür fanuslarında atadan beri gelen inançlarıymış. Eğer ölen bir

"Eşek" Dersin Kızarlar, "Aslan" Dersin Kızmazlar...

Eşeklerin bir başka özellikleri vardır; hani Midas’ın uzun kulakları gibi… Bu uzun kulaklar sayesinde güçlü bir işitme duyularına sahiptirler.
Ayrıca çok oburlar, bir türlü doymak bilmezler neredeyse bir tugayın çöplüğünü yeseler bile onu sindirecek güçlü sindirim sistemleri vardır. Bunun yanı sıra develerden daha dirençlidir çölde. Su

Günah Keçisi Seçmeyelim

"...Kısaca özetlemeye çabaladığım yukarıdaki açıklamaklarla demek istediğim şey odur ki;
TSK ardında olması gereken siyasi iradeye sahip olduğu gün, kendisine verilen ve kendisinden
beklenen görevleri hiç gözünü kırpmadan yapacak bilgi, tecrübe ve güce sahiptir...."

Başa Dön