Azap Yolu - Son
“Kız senin hocanın nefesi esastan da keskinmiş vallahi! Oğlum, terk retti o afişteyi!”
İki kadın sevinçle sarmaş dolaş olarak kutladılar nefesi keskin hoca sayesinde bu felaketin defedilmesini.
“Kız senin hocanın nefesi esastan da keskinmiş vallahi! Oğlum, terk retti o afişteyi!”
İki kadın sevinçle sarmaş dolaş olarak kutladılar nefesi keskin hoca sayesinde bu felaketin defedilmesini.
Anne ol Ecitah, / severek doğur Ecitah, / oğlumun çocuklarını
ağaçlar yok edilerek / ormanlar yok ediliyor, / ormanlar yok
KISIR DÖNGÜ\_1 / çok param vardı / çok güçlüydüm
![]() / On Dokuz Mayıs Bin Dokuz yüz on dokuzdan /
gözlerin kurdu gönlüme bir tuzak / gözlerin de suçlu gönlüm de suçlu
özlerinden gönlüme ümit yazdı bakışlar / ümitler izansızı lütuf eder bağışlar
Açtım, arayan sesi tanıdım. Sebil’di. Annem arayanın o olduğunu anlar anlamaz çıkıp gitti
heykelleri çırılçıplak yapmalıyım / geri kalmış anadolu şehirlerinin / mutaassıp
polis coplarıyla kapalı / siyah beyaz sokaklarda / kırmızı beyaz
her gece aynı masalı anlatacaksın, / yüzüme bakmadan inandıracaksın /
Lise bittiği yıl kazandığım Hukuk fakültesi öğrenciliğine, annemin, evlere temizliğe giderek kazandığı üç beş kuruşla başladım. Anneme, artık yük olmak istemediğimden, üniversite kampüsü civarında, üniversiteden öğrencilerin mekan edindikleri bir kafeteryada part-time olarak çalışabileceğim bir iş bulmuştum.
kulakların ağzına gittiğinde / kulak verirler lafını dinlerler / ağzın
Eskişehir, kirli şehir / porsuk, suyu boklu nehir / kırmızı
tanrı: / ‘ben aşka / inanmıyorum, /
Halep’ten yana / nefessiz çığlıkların arasında / bir çok çocuk
Zamanı yitirmiş bir yaşlı kadının / Yaşlı gözlerinde unutulmuş hayat /
Evet! Azap Yolu filmi bu şekilde başlıyordu. Aşinası olduğum bir şeydi bu; hayatımda birebir yaşamıştım.
Sabır dolu bir çuval sırtında, / Öyle başlıyorsun yolculuğa… /
Benim rengim akvaryum mavisi, / herkes tanır beni dostluklarımdan; /
Okur yazar, okuduğunu anlar, yazdığı okunur, emekli büro memurluğundan devşirerek,
kendi kendine oldu yazar...
1953 Eskişehir doğumlu. A. Ö. F. mezunu. Şeker Fab.A.Ş.den emekli memur. Yaşamını halen Ayvalık Sarımsaklıda sürdürüyor.
Balıkesir
Türkçeye aşık, yazım kurallarında hassas. Öykü ve şiir yazar... Kötü yazarları acımasızca tenkit eder...
Hiç kimseden etkilenmemiştir, kendine özgü bir yazı dili kullanır...
yok...