Kemal Yavuz Paracıkoğlu

Son Söz...

İş saatlerimin dışındaki vaktimin tamamını Nuri ile geçiriyordum. Kendisine bir elektronik solo gitar ile elli wattlık bir amfi almıştı. En büyük hayali bir orkestra kurmaktı. Kambersiz düğün olmayacağına göre, orkestrasında benim de bir yerim vardı elbette. Ben, orkestranın bas gitaristi olacaktım. Başlangıçta, bas gitarın ne menem bir şey

Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/7.

Gülbahar çaresizlik içinde etrafına bakındı. Gözüne kestirdiği bir kayayı yerinden oynatıp, kucaklayarak yerden kesti, dizleri hizasında yar kenarına getirip aşağı attı. Attığı kaya hedefine ulaşmadı, teröristin başı yanında öteki kayalara çarparak parçalandı.

Buluşma...

Esin ablamı az kalsın tanıyamayacaktım. Daha altı, yedi ay öncesine kadar sadece genç bir kız olan ablam, şimdi o havasından uzaklaşarak müthiş bir kadın olmuştu. Çoraplarından elbisesine, vücut hatlarından kuaför eli değmiş boyalı saçlarına kadar her şeyiyle dört dörtlük bir kadın

Dayak

Lavabo üstündeki aynada yüzümü gördüğümde, gördüğüm morarmış, kızarmış, patlamış, kanamış et parçaları sinirlerimi bozdu, başladım kikirdeyerek gülmeye. Musluğu açmış, avucumu suyla doldurarak suratıma çarpmıştım ki, bu darbeyle canım acıyınca daha çok gülmeye başladım.

Ah Safinaz Abla, Ah!

Sabah yememiş, içmemiş, beni aileme ihbar etmişti. Annem bir telaş içinde çıkıp geldiğinde henüz uyuyordum. Geldikten sonra öyle bir yaygaraya başlamıştı ki, sağır sultan dahi olsam uykuyu sürdüremezdim; ben de suçüstü olma telaşıyla yataktan fırlayarak uyandım.

Başa Dön