Meryem Rabia Taşbilek

Her Kahrolsun Bir Yaşasın, Her Yaşasın Bir Kahrolsun Sloganı Üretir!

Ortalık onca motorlu kuşla doluyken, yabani atlar düştü hatırıma...
"At hızsızlığının ölümle cezalandırıldığı kasabalarda; birbirinden nefret edenler kadar at hırsızı varken" "Motorlu kuş"u, "Ağaçkakalar"ı, "Yürek dede ile padişah"ı, "Yalnız Prensi, küçük Şehazede"yi ... okuyarak büyüyen ve "Bir şeftali-bin şeftali"yi, "Kara balığı" da okuyan yada okuyanla dost

Riski Göze Alma Riski/2

"Bir hapishanenin dört duvarı arasında yıllarını geçirmiş olan birisi, bu duvarların arasında görebileceği hiçbirşeyin bulunmadığını düşünerek yıllarını harcayabilir. Ve günün birinde o duvarların dışına bırakıldığında, o duvarlardan tahliye edildiğinde birdenbire kendisini mahvolmuş birisi olarak hissedebilir: o insan belki de gerçekten mahvolmuş birisidir; sırf kendisini öyle hissettiği için!"

Riski Göze Alamama Riski/1

Birçok şey hepimizin gözünün önünde olup bitiyor fakat görülmesi gerekeni ancak bazılarımız görüyor. Mesele birilerinin bakmasıyla görmemiz gerekene vakıf olması ile bitmiyor zira bundan böyle hepimiz yeri geldiğinde kullanabileceğimiz, istifade edebileceğimiz, hayatımızı, his ve düşünce yapımızı diğiştirebileceğimiz, renk katabileceğimiz bir kaynak kazanmış oluyoruz.

Dün Gece Güneşi İizledim Sabaha Dek

"Ey su gittin gideli herkes kuyunun taşlarını sayar da,
kimse kuyuya taş atma demez!"
YAPI DAVRANIŞI DOĞURUR!
Öğrenme hızımız değişim hızımızın önüne geçmezse doğru şekilde değişemeyiz. Ama yine de biz kullansak da kullanamsak da fıtratımızın denizler gibi olumsuzlukları, önyargıları dışarı atma kabiliyeti

Kılıbıklık yada Kalbi Ilıklık

İnsaoğlunun lebinden dökülen sözle, kaleminden süzülen kelamının; kalbe doğan tesiriyle sıcak bağını hesaba katarak O'nun eşine karşı davranışlarını anlatmalıyım sizelere. Onun yüzünü hiç görmemiş olsam da; görmüş olanlar kadar çok sevmeyi ve sevgisinin hakkını verebilmeyi temenni ediyorum.
O'nun yaşantısıyla verdiği canlı örnekliğe baktığımda eşler arası zarif

Birini Anlamak İçin Onun Ayakkabısıyla Yürümek

Parçalanmış bir bedenden geriye sağlam bir çift papuç kalması pek mümkün olmasa da; belki mayın toplayan masum çocukların lastik papuçlarından biri olabilir... Yada bir gelinin veya damadın daha nikah masasında başlatılan anlamsız üstün gelme didişmelerinin izi vardır üzerinde. Belki de gitmemesi gereken bir yere doğru ayakları sürüklenirken kendi

Otantik Eğitim Metodları

"Bilgece yap. Yani koruyarak. Yani için titreyerek. Yani yıkılmasın diye. Tutkuyla yap. Sana verilen yaşama gücünü kullan. Yılmadan, bilgece ve tutkuyla. Önce yap, sonra açıklarsın."(İ.Özel)

Çocuklarımız için Osmanlıca hâlâ "bu dil" ifadesindeki yabancılıktan payını almayı sürdürüyor. Namık Kemal'in yazıları çocuklarımız için ne yazık ki bu yüzden hâlâ bir yabancının yazıları gibi... Cevdet Paşa sanki bugün bize bizden biri gibi mi görünüyor? Elbette, artık o da bir yabancı... Peki ya Akif, Gökalp, Elmalılı, Babanzâde

Surda Bir Gedik Açmak

"Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes,
Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es!"
Necip Fazıl Kısakürek
Dünyanın sonu tezleri aslında her devrin insanları tarafından farklı üsluplarla yazılmış, söylenmiştir diye düşünüyorum. Hatta genellikle insanoğlunun ben bittim, biz bittik demeyi hazmedememesinden dolayı

Benim Sadık Yarim

Toprağın saçlarını okşayarak yazıyorum bu satırları...
"Sanki içimde bir kilim var. Kelimeler su gibi geziniyor kilimin üstünde. Anlattıkça kilim yıkanıyor, renkleri açılıyor." Kilimin renklerinin açılması yazarken daldığım bir rüya olsun istiyorum ve bu rüyadan uyandığımda bunu yeryüzünün sınırlarının, toprağın susuzluktan çatlamış nasırlı elleri gibi çatlamasına, kırılmasına

Hürriyet

Hür olduğum için senin istediklerini yapmaktan acizim, yıkamam, iftira edemem, yalan söyleyemem, zulmedemem. İşte bende ki bu muhteşem aczin ilâhi adı hürriyettir.

Başa Dön