Kendinden daha uyanýk insanlarý iþe aldýðýn zaman, senin onlardan daha uyanýk olduðunu kanýtlamýþ oluyorsun. -R. H. Grant |
|
||||||||||
|
Ayþe, büronun temizliðini ayda bir yaptýrýrdý. Genellikle cumartesi gününü seçerdi. Günlerden cuma ve temizliðe daha on gün varken temizlikçi kadýn Esma’yý çaðýrdý. Esma kadýn, kýrkýna ayak basmýþ, on yýldan bu yana duldu. Yüz ve vücut güzelliði yönünden fena sayýlmazdý. Konuþkandý. Takýlmayý severdi. On sekiz ve on dört yaþlarýnda iki kýzý vardý. Ayþe, temizlikten çok, dul bir kadýnýn yaþamýndaki sýkýntýlarý, evlilikle ilgili düþünce ve çekincelerini öðrenmek için onu çaðýrmýþtý. Ayþe, karýsýndan boþanmýþ çocuksuz dul amcasýyla, kocasýný trafik kazasýnda yitirerek dul kalan ve on iki yaþýnda bir kýzý olan hocasý arasýnda çöpçatanlýk yapýyordu. Kadýn, liseden hocasýydý. Ýlk görüþmeleri sýrasýnda yedi yýldan beri dul olduðunu öðrendiði hocasý, bu zamana dek epey evlenme teklifi aldýðý halde evlenmediðini, kendini kýzýna adadýðý için evlenmek istemediðini söylemiþti. Ýkinci kez görüþtüklerinde, “Amcanla evlenmeyi düþüneceðim,” diyerek biraz umut vermiþti. Ayþe, çocuklu dul bir kadýnýn ikinci kez evlenmesinde duyacaðý kaygýlarý öðrenerek hocasýný daha iyi anlamak için Esma kadýndan yararlanmak istemiþti. Öðle yemeðinin hemen ardýndan, “Sen niye evlenmiyorsun?” diye sorarak onu açmak istedi. “Karþýma, adam gibi adam çýkmýyor,” diye yakýnarak söze baþladý Esma. “Bir de, yetiþkin iki kýzýn varsa elin ayaðýn baðlanýyor. Alacaðým adamýn yarýn kýzlarýma göz koymayacaðýný nereden bileyim?..Büyük kýz biraz saftýr. Çok çabuk kanar. Evlenmek istediðinde bunlarý da düþünüyorsun.” Ayþe, hocasýna hak verirken Esma’ya da, “Haklýsýn,” dedi. “Yakýn bir zamanda bana talip olan bir adamýn iyi birisi olduðunu, evinin yarýsýný benim üstüme geçirteceðini söylediler,” diye devam etti Esma. “Öðrendim ki, içkicinin tekiymiþ. Yýllarca içkici kahrý çektim. Bir baþka içkiciyi eþiðimden içeriye sokmam.” Ayþe: “Kocan, esrar eroin mi kullanýrdý?” “Hayýr. Þarapçýydý. Büyük kýz doðana kadar iki þiþe þarap içerdi. Ses etmezdim. Keyiflenir,” eliyle iþaret ederek, “Ýyi de iþ tutardý,” deyip Ayþe’yi güldürdü. “Büyük kýz doðduktan sonra iki þiþe yetmez oldu. Velhasýl, zýkkým içki önce erkekliðini öldürdü sonra da kendini... Hergele; otuz yaþýmda, iki kýzla birlikte sersefil býrakýp gitti beni...” Hüzünlendi. “Bazen dayakla okþasa da adamýmý severdim...” Ayþe’nin uzattýðý peçeteyle yaþaran gözlerini sildi. “Adamým da beni severdi...Büyük kýz doðana kadar bana çok iyi davranýrdý...Kraliçem derdi...Bir yerde, oðlum olacak diye büyük konuþmuþ. Kýz olunca, arkadaþlarý dalga geçmiþ. Ýþte o zaman kendini iyice içkiye verdi. Ýkinci çocuk da kýz oldu. Erken doðduðu için fazla yaþamadý. Üçüncüye hazýrlanýrken kocama on gün içki içirmedim. Dölü baskýn çýksýn diye onu besiye alýp kendimi zayýf tuttum. Onca emeðin ardýndan o da kýz olunca hepten içkici oldu kocam. Kabahati bende buluyordu. Bir oðlan doðuramýyorsun deyip dikiyordu þiþeyi. Ses edince atýyordu dayaðý. Ýriyarýydý. Karþý koyamazdým. Erkek çocuk doðuramadýðýn gibi erkekliðimi de öldürdün diyordu. Ýçkiden olduðunu kabul etmiyordu.” Özlem duyarcasýna inledi. “Önceleri dölyataðýmý bile öpen mereti...sünnet çocuðunun uyuþturulmuþ çüküne dönmüþtü...” Ayþe, kesik kesik güldü. “Dul bir kadýn olarak ne gibi zorluklarla karþýlaþýyorsun?” “Her yönden kötü,” dedi Esma. “Yalnýz kalýnca erkeðin kýymeti daha iyi anlaþýlýyor. Kocam yaþýyorken kimi zaman, ölse de kurtulsam derdim. Dul ve iki kýz çocuðuyla kalmak, ondan çektiklerimden daha berbatmýþ meðer. Kendi baþýma da yaþarým güveninin, kocayý yitirdikten sonra iþe yaramadýðýný anlýyorsun...Dul kadýna, orospuluk yapar gözüyle bakýlýyor. Erkekler, aþýrý ilgi göstererek elde etmeye heveslenirken kadýnlar da, kocamýzý ayartýr diye dýþlýyorlar.” Ayþe, böyle bir olguyu garipsedi. “Dul kadýný, en yakýnlarý bile baþlarýna dert görüyor,” diyerek konuþmasýný sürdürdü Esma. “Ýki sene önce teyzemin büyük kýzý, kýsýr olduðu bahanesiyle kocasýnýn boþ ol demesiyle dul kaldý. Annesi, onu dýþarý çýkartmazdý. Evli ufak kýzý gerdaný açýk dolaþýrken, dul kýzýna kapalý elbiseler giydirirdi. Kadýncaðýz bir sene zor dayandý. Ýki çocuklu, kendinden on beþ yaþ büyük bir adama vardý. Kafasý dank ettiði için bu defa resmi nikah yaptýrdý.” Ayþe: “Peki...bir erkeði arzuladýðýn oluyor mu?” “Pek olmuyor be Ayþe’m...Yalnýzlýkla geçen yýllar, hele bir de yoksulsan, senden çok þeyleri alýp götürüyor. Bir zaman sonra duygularýn köreliyor.” “Ýkinci defa evlensen bu duygularýn açýða çýkabilir mi?” “Adamýna baðlý. Ýçimi ýsýtýrsa pekâlâ bende de bir þeyler uyanýr.” “Ýkinci kocayý sevmede zorlanýr mýsýn?” “Beni biraz rahat ettirsin, karýlýk hizmetimi iyi yaparým. Benin için bu yaþtan sonra tutunacak bir dalýmýn olmasý önemli…” “Sevmenin yaþý yoktur derler?” “Geç onlarý kýzým geç. Gençlikte sevgiye kurban olurken bir süre sonra sevginin karýn doyurmadýðýný anlýyorsun.” “Ya adam seni çok severse?” “Altýna alana kadar öyle görünür. Güzel karýlýk yaparsan seni bir süre el üstünde tutar. Sana yaklaþtýðýnda, kanamalýyým, keyfim yok gibi þeyler söyleyip arzusunu yerine getirmediðinde...” Alnýndaki terleri aldý. “Sevgisinin meretine baðlý olduðunu anlarsýn.” Ayþe, karnýný bastýrarak güldü. “Kadýn da demesin. Ýsteðine ortak olsun.” “Erkek milletinin caný istedi mi yer zaman tanýmaz,” dedi Esma. “Canýn istiyor mu diye sormaz. Hastalýðýný bile anlamaz. Hep he der de bir kerecik a ah dersen, senden kötüsü olmaz. Keyfi yerine gelsin diye katlanýrsýn. Bu defa da kendi kabahatini sana yükler. Uyanan mereti uyuttun diye.” Ayþe, yine güldü. Esma: “Kocamýn dýþýnda erkek bilmesem de, kadýnlardan duyduklarýmla erkekleri iyi tanýdým. Hele kadýn milletinin doktoru oldum. Kocamdýr sever de, döver de diyen yýðýnla kadýn gördüm. Altýna yatmaktan daha çok dayak atmasýndan keyif alýyorum diyen kadýna bile rastladým. Bir kadýn da, o iþe giriþmeden önce birbirimizin canýný baya acýtýrýz dedi. Kocamý o kadar çok seviyorum ki, hep benim kalsýn diye öldürüp yemek istiyorum diyen kadýn bilirim.” Ayþe, þaþtý kaldý. Esma: “Ýnsanoðlu anlaþýlmaz bir yaratýk Ayþe’m...Sevdiðinin gönlünü hoþ ettiði gibi, hakaret etmekten, dayak atmaktan hatta iþkence yapmaktan bile çekinmiyor. Yeri geldiðinde, iþkence yaptýðý kiþi uðruna ölümü göze alýyor. Ýþkence çeken de ayný. Hiç unutmam, kocamdan dayak yemiþtim. Acýlar içinde kývranýp aðlarken baðrýþma sesleri duydum. Pencereden baktýðýmda, kocamýn iki adamla kavga ettiðini gördüm. Omzuna yediði sopa darbesiyle kocam yere yýðýlýnca dayaktan daha çok canýmýn yandýðýný hissettim...Mutfaktan ekmek býçaðýný kaptýðým gibi fýrladým sokaða. Adamlar, deli gibi geliþimden korkup kaçtýlar. Kaçmasalardý kesinkes onlarý býçaklardým…” Gözleri doldu. “Beni çok fena döven kocam için...” Duygulanan Ayþe, kaðýt mendil uzattý. Esma: “Beni döven kocam da benim yoluma ölürdü...” Ayþe, bu defa su uzattý. Esma. “...Þimdilerde erkeði evde tutmak hepten zorlaþtý. Düve gibi karýlarla piliç gibi kýzlar, televizyonlarda boy gösteriyorlar. Sülün gibi yabancý karýlar her yerde cirit atýyor. Onlarý görüp de aðzýnýn suyu akmayan erkek az bulunur. Bundan sonra iyi bir evliliði akýllý kadýnlar yürütebilir ancak. Ya da, bana dokunmasýn da ne halt ederse etsin diyebilecek kadýnlar. Aslýný sorarsan Ayþe’m, kocalarýmýzý bizler dýþarýya salýyoruz. En baþta, evlendik diye kendimizi kapýp koyuveriyoruz. Hele çoluk çocuða kavuþunca, bedenimize hepten hor bakýyoruz. En önemlisi de, o iþten keyif almasýný bilmiyoruz. Adamýn keyfini yerine getirmekle kendimizi yükümlü görüyoruz. Evlilik, yatakta baþlayýp yatakta bitiyor. Yatakta güzel muhabbet olursa evlilik de iyi gidiyor. Evlendiðinde, süslenip kokulanarak yataða gir. Güler yüzlü ve oynaþ ol. Kocam beni sevip okþasýn demenin alemi yok. Kendi arzunu gidermeye bak. Seviþme ve cinsel iliþkide kuduruk bir karý ol. Öyle olduðunda adam zevkten dört köþe olur. Uzun lafýn kýsasý, yatakta kuduruk bir karý olacaksýn.” Ayþe’nin kalan gazozunu içti. “Erkek milleti öyle karýyý çok sever. Karý, bir de parlak tüylü kýsýr düve gibiyse eðer, sýrtýnda bir eþek yükü odun da olsa koþturarak eve gelir.” Ayþe’yi güldürdü. “Suratsýz, montafon ya da Anadolu’nun karasýðýrý gibi karýsý olan erkek de, iþini bahane edip geç kalýr.” Ayþe: “Montafonu þiþmanlýk olarak anladým da öbürü ne oluyor?” “Anadolu karasýðýrýnýn et ve süt verimi düþüktür. Senin anlayacaðýn, ne emmeye ne de gömmeye gelen karý demek istedim.” Ayþe, kýkýr kýkýr güldü. “Bu dediklerini evlendiðimde dikkate alacaðým. Bunca deneyim ve izlenimden sonra yeniden evlensen, kocana ve kendine ikinci bahar yaþatabilir misin?” “Ah Ayþe’m ah!...”diye inleyen Esma, derinden soluk verdi. “Bu iþler tek taraflý olmaz ki...Ýkinci kez evlenen kadýnlardan duyduðuma göre, dul bir kadýn için ilk gece, kýzken gerdeðe girmesinden daha zormuþ. Gönlünü hoþ edeydim diye iþve cilve yaptýðýnda adamýn kuþkuya kapýlýp, ‘Orospu neler biliyor. Besbelli kaþarlanmýþ’ diye fikir yürütmesinden çekinirmiþ. Adam fantezilerini uygulamaya kalktýðýnda kadýn, ‘hergele, bu iþlerin erbabý olmuþ’ dermiþ içinden.” Ayþe’nin gülüþüne katýldý. “Böyle olunca da istediðin gibi davranamazmýþsýn.” “Diyelim ki…” dedi Ayþe. “Hali vakti yerinde ve sana evlenme teklifi yapan birisine gönlün ýsýndý. Kýzlarýn, seni bir erkekle paylaþmak istemiyoruz derlerse ne yaparsýn?” Esma, derinden ah çekti. “Öyle diyecek evladým olsun asla evlenmem ve ölene kadar çalýþýr cabalar ona bakarým. Baðýrýp çaðýrdýðýmda benim kýzlar, kendine koca bulamadýðýn gibi bizi bir de kocadan yana öksüz býrakacaksýn diyorlar. Paralý bir babalýk bulsalar beni zorla koynuna sokarlar. Bana koca bulmayý býrak da kýzlara iþ ver.” “Onlarýn yapabileceði iþ yok bizde,” dedi Ayþe. “Sezon açýldýðýnda, turistik tesislerde iþ ayarlayabilirim. Ama, kýzlarýn sorumluluðunu üstlenmem.” “Çalýþsalar iyi olur da...Kýzlarýma güvenemiyorum. Karýnlarýnda birer sýpayla döndüklerinde bir de onlarla uðraþacaðýma, evde televizyon seyretsinler daha iyi.” “Seninle temizliðe niye gelmiyorlar?” “Genç kýzlar ya? Ayýp deðil miymiþ...Hem kel, hem fodullar,” diyen Esma kadýn ayaða kalktý. Boþ þiþeleri aldý. “Nasýl olsa, yerlerdeki kirlerin etrafýnda dolap beygiri gibi dönerek çalýþan analarý var...” Odadan çýktý. Ardýndan hüzünle bakan Ayþe, epey bilgi edinirken bin ah da duydu... Veysel Baþer
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Veysel Baþer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |