Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattır. -Anatole France |
|
||||||||||
|
“Çalma kapımı çalarlar kapını..” deyiminin arapça karşılığı.. Yunanistan ekonomik iflasını verdi.. Portekiz,İspanya,İtalya gibi ülkeler sırada bekliyorlar.. Ortak Pazar,tek senato,tek ordu,tek para vs..diyerek ABD’nin “Avrupa modeli” olma hayaliyle yola çıkan AB’nin 1959’da Roma’da başlayan rüyası Atina-Olimpos dağının eteklerinde sona erdi.. Olimpos’un çocukları derin bir rüyadan kırık hayallerle uyandılar.. Orta Çağ’da sürdürdükleri dini-ekonomik kaynaklı “Yüz yıl savaşları”nın şimdi ufaktan ayak sesleri duyulmaya başlandı.. her zaman “derinlikli dış politika-emperyal siyaset”in bayraktarı İngiltere’nin yan çizerek teğet geçtiği,ABD ile birlikte güttüğü “emperyal dünya politikası”nı AB çıkarlarına tercih ettiği bir oluşumun sadece Almanya Merkez Bankası’nın ekonomik güç ve desteği ile ayakta kalması uzak bir olasılıktı.. Almanya üretecek,Alman Merkez Bankası pazarlayacak ama âtıl ekonomik yapılar İspanya,İtalyaiPortekiz,Yunanistan,Bulgaristan,Romanya gibi ülkeler bundan nemalanarak ayakta duracak.. Almanya ve Alman halkı haklı olarak isyanda.. Biz çalışıyoruz, Biz üretiyoruz ama onların ataletinin cezasını da biz ödüyoruz,diyorlar.. Fransa kendi kapısının çalınmasından korkuyor.. Baltık ülkeleri(Norveç dışarıda kaldı) sahip oldukları ekonomik refahı kaybetmekten ve aynı ekonomik sarmalın kendilerine bulaşmasından korkuyorlar ve AB için yeniden refaranduma gitmek istiyorlar.. Avrupa ve Dünya finans merkesi İsviçre’nin kendi ayrıcalığını koruma reaksiyonu.. AB’yi tehdit eden ve gün geçtikçe ivme kazanan “ırkçılık” ve ırkçı partilerin ayak sesleri,iktidara yürüyüşleri.. Yeni Hitler yeni Mussoliniler’in Avrupa politikasını esir almaları.. Asırlarca süren “Yüz yıl Savaşları”nın yeniden hortlama korku ve endişesi.. AB için tehdit olarak hep politik-ekonomik gelişmeler ve veriler ele alınıyor,öne sürülüyor..Ama geçenlerde Papa Francis’in “eşcinseller” için tanınan evlenme izinlerinden sonra söylemiş olduğu; “Bu sapma ileride tüm Avrupa ve Dünya insanlığını yok oluşa sürükleyecek bir toplumsal virüstür!” sözleri AB için örtülü tehlikenin ilk sinyalleriydi.. Ekonomik ve siyasal sorunlar AB’ni tehdit eden “Dış Yüz” .. AB’nin bugünlere gelmesine yol açan ama çok geç fark ettikleri ise “İç Çürüme” oldu.. Nüfus artışının durması,yaşlı nüfus artarken genç nüfusun azalması,evlilik kurumunun sona ermesi ve insanların evlenme ve çocuk sahibi olmayı; kısaca “aile kurumu”nu lüks ve gereksiz görmesi.. Asıl korkutan gelişme ise özellikle 1960’lardan sonra başlayan Türkiyeli göçmenlerin Avrupa’nın beklentilerinin aksine “asimile” olmayıp sadece “entegrasyon” düzeyinde kalmaları ve kendi İslami Kimlikleri’ni atalarının Viyana önlerinde bıraktıkları yerden Avrupa’nın göbeğinde devam ettirmeleri.. Dernekleşme,cami ve mescit açılımları,toplantılar ve organizasyonlar derken daha önce Avrupa’ya gelmiş ama “asimilasyon” politikası sayesinde kimliklerini kaybetmiş diğer farklı etnik kökendeki müslümanlara da örnek olmaları.. Avrupa’nın önce Viyana Kuşatması sonra ise Balkan Savaşları ile topraklarından kovduklarını düşündükleri Müslümanları yıllar geçtikçe kucaklarında bulmaları.. Artan Müslüman nüfus, Çoğalan camiler ve mescitler, Kapanan kiliseler, Azalan beyaz Avrupalı nüfus, Çöken inanç sistemleri, Her gün boy gösteren cinsel sapmalar.. Bunu fark eden beyaz Avrupalıların atalarından kalma “genetikleri”nin ortaya çıkması ve hortlayan “ırkçlık”.. Yeni Hitler ve Mussolini tehlikeleri.. Yeni iç savaşlar ya da etnik çatışmalar.. Orta çağ karanlık Avrupası’na dönüş sinyalleri.. Bugün AB’nin çatırdaması ve dağılma eşiğine gelmesinin, ekonomik ve siyasal sorunların artmasının perde arkasında yıllardır teşvik ettikleri sözde Bireysel ve toplumsal sapmaların acı meyvelerini vermesi.. kapılarını çalmaya başlaması.. Charlie Hebdo olayının perde arkasında yükselen Avrupa İslamı’na karşı yürütülen “gizli savaş”ın açık emareleri vardı,gören gözler için tabii.. Ne dedik? Men dakka dukka.. Çalma kapımı çalarlar kapını.. Şimdi kapılarını çok şiddetli çalıyorlar.. Çalanlar ise KENDİ ADAMLARI.. Vesselam..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © lütfi akarçay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |