Düþünce dilden, dil düþünceden doðar. -Platon |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Bu yazýnýn büyük bir bölümü, darbe giriþimin ertesindeki Pazar günü yazýldý. Öyküye dayalý yazýlarýmý bir hafta kadar bekletir, olgunlaþtýktan sonra sitelere asardým. Bu yazýmý da, “Yanýlgýya düþebilirim,” olasýlýðýný da göz önünde tutarak bir hafta sonraya erteledim. 1960 altmýþ ve 1980 askeri darbelerini, Talat Aydemir’in iki kez darbe teþebbüsünü, 1971 ve 1997 askeri muhtýralarýnýn nedenlerini ve sonuçlarýný az-çok bilen birisiyim. Gördüðüm ve yayýn organlarýndan takip edebildiðim kadarýyla, yöresel ufak tefek olaylar dýþýnda geçmiþteki darbe ve muhtýralarýn hiçbirinde askerlerle halk karþý karþýya getirilmedi. Asker -polis çatýþmasý yaþanmadý. Kurumlar bombalanmadý. Askerler linç edilmek istenmedi. Darbeler ve muhtýralar asla tasvip edilmeseler de bazen, siyasi bunalýmlardan bir çýkýþ olarak görüldüðü için toplumun büyük çoðunluðu tarafýndan makul karþýlanabiliyor. Gözü kapalý olmasa da, Cumhurbaþkaný da dahil, AKP iktidarýna muhalif birisiyim. Böyleyken bile 15 Temmuz darbesine fiilen karþý çýkamasam da “Allah belanýzý versin!” diyerek beddua edip, küfürler savurdum. Þekli ne olursa olsun, bir eylemde öncelikle bir neden ararým. TSK’nin (Ýlk baþta böyle haber verildi) darbe giriþimini, “Bayram deðil seyran deðil. Eniþtem beni niye öptü,” özlü sözüne baðladým. Ortada, siyasi bir bunalým yok. Dýþ ve iç barýþa yönelik geliþmeler olumlu seyrediyor. Çok fazla kurban verilse de teröre karþý dirençli bir mücadele yürütülüyor. Zorluklara raðmen ekonomi çarký iþliyor. Millet, bayram tatili için yurdun dört bir yanýna gidebiliyor. Böyle bir ortamda askeri darbeyi, kýsmen de olsa makul bir nedene baðlayamadým. Boðaz köprülerindeki birer þeridin jandarmalarca kesilmesi tuhaftý. Seminer için Ankara’da bulunan bir yakýným, Genelkurmay Baþkanlýðý’ndan silah seslerinin geldiðini söyledi telefonda. Televizyonda alt yazýlý olarak verilen habere göre, Ankara’daki Polis Özel Harekat Daire Baþkanlýðý bombalanmýþ. Ýlk belirlemelere göre on yedi polis ölmüþ. Televizyondaki canlý yayýnda, Boðaz köprülerinden birisine tankýn girdiði ve gelen polis aracýna askerlerce ateþ edildiðini gördüm. Yakýnýmýn yine telefonla, uçaklarýn Ankara’da alçaktan uçtuðunu ve bazý yerlere bomba attýðýný bildirmesiyle darbe stratejisini çözmeye yöneldim. Zaman geçtikçe, olaylar farklý yönlere kaydýkça, geleceðe yönelik bazý iþaretleri görmeye baþladým. Bu darbe giriþimi, salt olarak mevcut iktidarý ve cumhurbaþkanýný devirmeye yönelik deðildi. Öyle olsaydý, bildirilerinde çok farklý ithamlar bulunurdu. 1960 darbesinde yapýldýðý gibi, türlü baskýlarla bir kuvvet komutanýný sözde darbe yöneticisi yaparlardý. Daha baþlangýçta polisle çatýþmaya girmez, meclis binasý ve baþka yerleri bombalamazlardý. Bu darbe giriþimi, devleti tamamen ele geçirme teþebbüsüydü. Bunu gerçekleþtirmek için öncelikle cumhurbaþkanýyla hükümeti devirmek gerekiyordu. Darbecilerin devleti tümden ele geçirme stratejisini þöyle kavradým. Askerle polisin çatýþtýrýlmasý. Ateþ açma, uçaklarý alçaktan uçurma ve bazý kurumlarý bombalamakla halkýn korkutulmasý. Ve, en büyük engelin bir þekilde saf dýþý býrakýlmasý. Cumhurbaþkanýnýn yurtdýþýna kaçmasý darbeciler için özlemle beklenen bir sonuçtu. Yabancý bir ülkeye kaçýþý, baþta hükümet ve partisinin mensuplarý olmak üzere halkta soðuk duþ etkisi yapardý. Polisin ve darbe karþýtý askerlerin direnci kýrýlýrdý. Darbeciler, cumhurbaþkanýn kaçmayacaðýný anladýklarýnda ortadan kaldýrmaya yöneldiler. Darbe giriþiminde TSK vurgulansa da bu kurumdan ayýklanacaðý dile getirilen bir cemaatin unsurlarýnca yapýldýðý belli oluyordu. Okuttuklarý bildirinin göz boyama olduðu akýl sorgulamasý yapabilecek her kiþi tarafýndan anlaþýlacak içerikteydi. Darbecilerin, “Yurtta Sulh Konseyi” adlý Sarý Çizmeli Mehmet aða olarak belirtilmesi, darbecilere güvensizliðin temel belgesiydi. “Saman altýndan su yürütmek” Feto örgütünün genlerine öyle bir iþlemiþ ki, darbecilerden biri bile tv. ekranlarýna çýkmadý. Bildirilerini bile kadýn bir spikere okuttular. Bunlar da darbecilere güvensizliðin birer kanýtýydý… Polisin direnci, pek çok askeri birliðin darbeye katýlmayýþý ve bazý siyasi parti baþkanlarýnýn kýnayýþlarý ve en etkilisi olarak sayýn cumhurbaþkanýnýn halký sokaða dökmesiyle darbenin kývýlcýmý etkisizleþti. Halkýn kararlý tepkisi, polisin ve darbeye katýlmayan silahlý kuvvetlerin etkin müdahaleleri sonucu darbeciler etkisizleþtirildi. Darbecilere ne kadar öfke kusulsa azdýr. Benim öfkem þöyle. “Ey darbe giriþimine katýlan generaller, albaylar, yarbaylar ve diðerleri! Yýllar önce dinlediðim bir konuþmasýndan, aklýndan zoru olduðunu anladýðým bir adam için öldürdüðünüz ve yaraladýðýnýz yüzlerce insana yazýk ettiniz!.. Savaþ koþullarýnda bile düþmana yapýlmayacak vahþeti, kendi halkýnýza yaptýnýz!..Ekmek yediðiniz tekneyi pislediniz!.. Kul, köle olduðunuz bir meczup için, Türk askerini, çýplak ve nefretlik halde yerlerde süründürdünüz!.. Ýtibarýný sarsmakla kalmayýp, asker arkadaþlýðýný, dayanýþmasýný ve güven duygusunu yok ettiniz!.. Tatbikata diye götürdüðünüz er ve erbaþlarla askeri lise öðrencilerini hain emellerinize alet ettiniz!..Yazýk ettiniz Türk Silahlý Kuvvetlerine…Ülkeye ve millete…Sizler var ya sizler…Gizliliði genlerinize kadar bulaþtýrmýþ en büyük vatan haisiniz! Buna raðmen, garip gureba olmanýzdan yararlanan gizli emelli kiþilerce “besleme” yapýldýðýnýz için sizlere de acýyorum… Ne idüðü belirsiz bir adam için kendinize de yazýk ettiniz…” Darbe giriþimi engellenmeseydi eðer , sokak ve caddelerde asker-polis savaþlarý yaþanacaktý. Kimi yerlerde de polis polisle, asker askerle vuruþacaktý. Bu iç savaþa, demokrasiyi ve cumhuriyetin deðerlerini savunanlar katýlacaðý için birkaç gün içinde çok fazla can ve mal kaybý olacaktý. Askerlerin öldürülmesine kayýtsýz kalamayacak darbe karþýtý askeri unsurlar da darbecilerin yanýnda yer alacaklardý. Sonuçta, iç savaþý darbeciler kazansa da kaos ortamý sürecekti. Din iman algýsý yaratýlarak belirsizlik ortamýndan çýkýþýn yolu olarak , 1979 yýlýnda Ýran’da olduðu gibi “dini þah” memlekete buyur edilecekti. Ýran’da, sürgünden dönen Humeyni’yi bir milyon kiþi karþýlamýþtý. Ýstekli ya da sýkýyönetim komutalarýn baskýsýyla sürgünden dönen Halife efendiyi iki milyon kiþi karþýlayabilirdi. Hatta, “Himmet ya Hazreti Mehdi!” diyerek ona rüku edenler bile olurdu. Türkiye’de akýl dýþý öyle þeyler oluyor ki… Mehdi efendi, ayaðýnýn tozuyla devlete “Þah” derdi. Eksiklikleri olsa da demokrasiyle yönetilen Türkiye Cumhuriyeti “Mat” olurdu…Devletin adý deðiþtiði gibi, yüzyýl kadar önce Mustafa Kemal Paþa’nýn, elinin tersiyle ittiði ABD mandasý kabul edilirdi… Ne yapýlýrsa yapýlsýn Türkiye, Suriye’den beter olurdu… Darbecilerin yanýlgýsý þu oldu. Türkiye, 1979 yýlýnýn Ýran’ý deðildi. Demokrasi ve cumhuriyet sevdalýlarý vardý. Beðenilsin, beðenilmesin bir cumhurbaþkaný Erdoðan faktörü vardý… Bu darbe giriþimi kimilerine sýradan bir hikaye gelebilir. Polisten, darbeye karþý çýkan askerlerden ve halktan 240 ölü ve 1450 yaralý. Darbecilerden ne kadar ölü ve yaralý olduðu þimdilik meçhul. Bu gerçekleri, aklý ve mantýðý yerinde olan bir kimse inkar edemez… Hiçbir baþarý, insan hayatýyla kýyaslanamaz. Olabilecekleri az çok tahmin edenler için, zor söylense de ülke ve millet ucuz kurtuldu… Veysel Baþer
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Veysel Baþer, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |