Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoþtur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Fakat kurtulan milletler içinde en acýklý kurtuluþ zavallý Yahudilere nasip olmuþtur. Bu ýrk dünyaya 30-40 asýrdan beri Türkiye hariç dünyanýn her coðrafyasýnda zulüm ve nihayetsiz bir i’tisaf altýnda kalarak yaþamýþlardýr… Kabahatleri ise tamamýyla tarihi… Yani Hristiyanlarca Hz. Mesih’in(Ýsa) katili sanýlýyorlardý. Türklere göre de Ýsa peygamberin göðe çýkmasýna sebep olanlar Yahudilerdi… Hristiyan alemi 30 asýr boyunca Yahudilerle uðraþtý. Dünyanýn her tarafýna Yahudileri çil yavrusu gibi daðýttý. Son engizisyondan kurtulanlar ise Türkiye’ye iltica ettiler, hâlâ kanlarýný içmiþ Ýspanyollarýn lisanýný, kendi öz ana dilleri gibi yadigâr olarak muhafaza ederler. Hatta doðan her çocuk ana dili gibi Ýspanyolcayý konuþmak zorundadýr. Yanýnda baþka dillerde öðrenir, öðretilirler… Rusya’da düne kadar “Pagrom” (Rusya’da Yahudi aleyhtarlýðý) devam etti. Avrupa’nýn her þehrinde “Yahudi aleyhtarlýðý” aldý baþýný gitti. Özellikle Almanya’nýn yaptýklarýný anlatmaya gerek yok sanýyorum. Ancak bu faþistliðin içinde bir tek Türkiye yoktu. Halbuki, tuhaf deðil mi? Bütün dünya Yahudilerinin ideali olan “Siyonizm” ise tamamen Osmanlý ve Türkiye’yi ortadan kaldýrmayý amaçlýyordu… *** Türkiye’nin Yahudileri ana dili olarak Türkçeyi asla kabul etmediler. Kötü bir Ýspanyolcayý kendilerine lisan edindiler. Aramýzda ayrý bir cemaat halinde rahat rahat yaþadýlar. Asýrlar içinde bir defa burunlarý kanamadý. Özellikle Ýstanbul gibi þehirlerde ticaretlerle dünya zenginleri arasýnda gösterilen aileler bile varlýklarýný sürdürmeye devam ettiler… Fakat Avrupa’da diðer milletlerde Türkiye’deki gibi hiçbir zaman yaþamýyorlardý. Yani ya “Ýntibak-adapte” yahut “Temsil-asimile” düsturuyla bulunduklarý her millete uymaya onlar gibi yaþamaya mecburdular. Fransa’da, Ýngiltere’de, Almanya’da hatta Avusturya’da, Macaristan’da, Ýtalya’da bütün Yahudiler bulunduklarý memleketin milliyetine birebir uyum gösterdiler. Yani o memleketin lisanýný, örf, adet, gelenek, göreneklerini tamamýyla benimseyerek yaþamaya çalýþtýlar. Asýl vatandaþlardan yalnýzca mezhepçe bir farklarý vardý. Buna mukabil yine de Türkiye hariç her milletin hukuku önünde gerçek hak ve hukuktan mahrum býrakýldýlar. Bu memleketlerde Yahudilerden bir kýsmý daha ileri giderek dinini de deðiþtirip Hristiyan oldu. Fakat yine hakaretten, müsavatsýzlýktan, madunluktan kurtulamadýlar. Dinlerini deðiþtiren Yahudi aileleri asýrlardan sonra bile “Renegat” yani “dönme” diye diðer vatandaþlardan farklý muameleye maruz kalýyorlardý. Yahudiler din deðiþtirmekle saldýrýlardan kurtulamayacaklarýný anlayýnca geçmiþlerine, tarihlerine, mebdelerine dönmeye karar verdiler… Orada ilahi bir ümit nurunun parladýðýný gördüler. Bu “Siyonizm” idi. Hemen iþe dillerini canlandýrmakla baþladýlar. Daha düne kadar unutulmuþ, ölmüþ Latince kökenli bir lisan olan Ýbraniceyi konuþmaya ve diriltmeye çalýþtýlar ve baþarýlý da oldular… Avrupa’nýn Hristiyanlýk dinine tabi olmuþ, yabancý dinler, adetler, gelenek ve görenekleri içinde yetiþmiþ büyük Yahudi fikir adamlarý bu ideal uðruna canla baþla çalýþmaya baþladýlar. Özellikle Max Nordau gibi üstün zekalý Yahudi ilim adamlarý iþlerini güçlerini býrakarak Siyonizm için canla baþla çalýþmaya koþtular. Siyonizm böylece hýzlý bir þekilde büyüdü. Bütün medeni memleketlerin zeki bilim insanlarýný Ýsrail’in kurulmasý için çalýþmaya ikna ettiler. Ýþte bugün Cihan Harbi’nin galibi Ýngiltere ve dostu ABD, Kudüs’ü, Siyon’u Yahudilere verdi! Yarýn orada binlerce yýl esir yaþayan zeki, dinine, milletine sadýk bir Yahudi’nin kendi mukadderatýna hâkim olduðunu göreceðiz ve görüyoruz da! Binlerce yýl esaret azabý içinde kývranan Yahudi milletinin dünyaya yeniden böyle hür olarak doðuþu kiþilerin ruhunda “mefkure” denen bu mukaddes ateþten yüreklerinde taþýyor olmasýndan kaynaklanmaktadýr. Batýl ama iþte adamlar buna inanýyorlar! Bu uðurda da gece gündüz demeden üretiyorlar, çalýþýyorlar… *** Evet, biz de artýk esir olan diðer Türk kardeþlerimiz için ümitsiz olmayalým diyorum… Her esaretin sonu bir gün kurtuluþtur! Her gecenin sonu mutlaka bir sabahla biter! Fakat bu gece bazen binlerce yýl sürebilir. Sürsün ne kýymeti var ki? Milletlerin hayatýnda asýrlar ancak birer “Saniye” kýymetinde deðil mi? Hürriyetini deðil, ancak “Þuur”unu kaybeden milletler yok olur! Benliðini unutmayan, tarihini tahkir etmeyen bir millet, esir olsa da yaþýyor demektir. Nihayet bir gün özgürlüðüne kavuþacaktýr. Ýþte Yahudiler bize canlý bir misal… Allah inananlara Yahudi’ye verdiði feraseti versin demekten kendimi alamýyorum…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |