..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilge kiþi her þeye þaþan kiþidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




27 Nisan 2021
Faiz 22  
Bayram Kaya
Þunu da belirteyim bu süreç para bulunana kadar altýnýn gümüþün takas deðeri yapýlmasýyla köleci takas bir nebze aþýlmýþtýr. Kolektif takas yerine kâr, kazanç gözeten birinin, satýcýlý alýþ veriþi gerçekleþtirememe zorluðu ortaya çýkmýþtý. Bu arýza kolektif olanýn arýzasý deðil, sömürücü, kâr yapýcý, alýp satmakla ticari kazanç elde edememe düzencinin arýzasýydý.


:DFI:
Geçmiþte olaný yaþýyorduk. Ayný yeðinlikle; ayný daðýlýmla olmasa da çevre etkisi olarak iklim, geçmiþle de vardý; þimdi de var. Çevre gibi farklýlaþmalar evrim sel olsalar, belli bir temel biyolojik geçmiþle, kýsmi bir sosyolojiyle vardýk.

Yine sosyal evrim sel geliþme içinde olunsa da, farklý bir biyo sosyal yaþam formu içinde de olunsa da; geçmiþteki sosyoloji ve doðal çevre aktarýmlarýný geçmiþiyle kýsmen yaþýyorduk. Soya çekimle de kýsmen geçmiþi yaþýyorduk.

Hem de geçmiþ zaman içindeki doðal çevrenin, oksijensiz ortamýnda, oksijenli ortama geçmesi gibi doða farklýlaþmalarýný bire bir yaþamasak ta geçmiþ dek bu formlarýn kalýtsal etkilerine tepki olan doðal çevre imgeleriyleydik. Yine bire bir olmayan biyo-sosyolojik geçmiþimiz olan biyo-sosyal çevredeki geçmiþle vardýk. Bire bir yaþamamakla týkaçlaydýk.

Yani imgeleriyle yaþamadýkça veya geri baðlanýmla olmadýkça geçmiþ, bilinmezdi. Kolektif hafýza, kolektif bilgi, yazýlý sözlü aktarým, arkeoloji vs. imajdan geçmiþi bilme kaynaklarýydý. Topluluk ve toplumlar gibi El de bunu iyi biliyordu.

El, El takdiri denen söylemleriyle kolektif geçmiþe dek tarihi hafýzaný izlerini sildi. Kendi sözünü kolektif tarihli hafýza yerine koydu. Böylece kolektif tarih görünümle, kiþi benci bir El, ete kemiðe büründü.

Ve El herkese vaat eden herkesin El 'i olan bu kolektif görünümü ile masumdu. Bununla beraber (mamafih) herkese göre olan El, zenginliði ve varlýðý herkese göre takdir etmiyordu! El herkesin El 'iyim derken cömertti. El varlýðý daðýtýr iken eli sýký ve herkesin El 'i deðildi.

Zenginliði herkese göre takdir etmeyen El, bu yönüyle hem herkesin El 'i deðildi. Hem de herkesin olmayan El, bu tutumu nedenle faize kayacak olan potansiyel suçluluðumuza da kaynaklýk edecekti.

El takdiri El ' e göre öncel belirlenimdi. Potansiyel suçluluðumuz da öncel oluþu içeren El hayal gücümüzü yansýtan, üssü durumlarýn açýlýmlý olan imajdan hakiki oluþlar nedenle fiiliydiler.

Kolektif sistemler; somut olan, üreten, kendisine özgü üssel açýlýmlarýyla vardý. El takdirini belirten üssü söylemli söz ve kavramlar da üreten kolektif süreci; kimi kiþilere mal mülk yapan iradenin, paylaþtýran takdir gücü yapmýþtý.

El; somut, üreten kolektif gücün üs sel açýlýmý, üzerine oturdu. El kolektif oluþun üssel açýlýmlarýný kendi sözleri gibi kendi iradesi gibi söylüyordu. Pekiyi de kýrýlan bir bardak, El iradesiyle neden kýrýlmaz olamýyordu? Diye sorarsanýz yanýtý þuydu. Bu olgu El 'in âdeti El olmasýydý.

Aslýnda El 'e mademki sen irade gücü sahibisin öyleyse; "Güneþ'i doðu yerine, batýda doðdursana" diye soruluyordu. O da cevaben "Güneþ bir gün doðuda, bir gün batýda doðdursaydým siz þaþkýnlýða düþerdiniz diyordu. Devamla "bilseniz bu sizin hayrýnýza" diyordu.

Bu tam bir yalandý. Hem de kuyruklu yalandý. Günümüzdeki düzen, düzensizliðin düzeniydi. Düzensizlik içinde doðan bir düzendi. Düzensizlik içinde çarpýþma yok olma elimine olup kaynaþma yapan sürecin seçme ayýklama yapýsý sonrasýnda milyonlarca milyarlarca yýl sonra böylesi düzen olarak beliren giriþimlerdi.

Dedik ya El geçmiþi bilmiyor. El bugün olup biteni baþlangýca götürüp söylemekle kendiliðinden tarihsel olanla bilgi olanla yalancý oluyordu. El tarihi, hep yalanlar tarihi, yalaný güzel ahlak diye söylemenin tarihiydi.

El çok faydacý davranýyordu. Ganimet elde edip kendisinin El olma gücünü, çevresine doðru baþka monarþin eller üzerine boyun eðdiren egemenlik kýlarken kendisine sorulan soruyu El adamý Ýbrahim 'in aðzýnda þöyle sorduruyordu.

"Bak benin sahibim olan El, nefsim elinde olan El, Güneþ'i doðuda doðdurup batýda akþam etmektedir. Eðer siz doðru sözlü iseniz, sizin rabbiniz de (itaat ettiðiniz El 'iniz de) Güneþ'i batýdan doðdurup akþamý doðudan ortaya çýkarsýn" diye tam bir hileci kurnazlýðý ile laf cambazlýðý yapýyordu.

Dogmatik kafalý inanýrlar soruya hayýr; nereden biliyorsun; "Güneþi doðudan doðduran Rab, benim rabbimdir. Çünkü benim rabbim de Güneþ'i doðudan doðdurduðunu söylüyordu. Eðer sen doðru sözlü isen, senin rabbin Güneþ'i batýda doðdursun da görelim" diye sordurtmazdý.

Sordurtsa da cevabý olmazdý. Uzun bir düzensiz süreçler sonrasý seçme ayýklamalarla Güneþ'in doðuda doðma gerçekliði El 'in varlýðý ile eþleþen bir etkisi, sizi büyülüyordu. Ki Güneþ'in batýda doðduðu sistemler de vardý. Hangi El gerçekti.

Borç alýp borç veren El mi gerçekti? Karþýlýksýz vermek El 'e mahsustur diyen El mi gerçekti. Faiz kendisinden alýnýnca faiz haram diyen El mi gerçekti? Enflasyona göre faizle borç almayý söyleyen El mi gerçekti? Faiz, enflasyon yalandý. Faiz ve enflasyon kolektif emek gücüne kurulmuþ köleci, kapitalist düzenin türlü hile yollarýndan sadece bir kaçýydýlar.

Bu tür söylemle El kendisini mülk sahibi yapýyordu. El mülk sahibi olmanýn irade ve yönetim gücü olarak davranýyordu. Yani El, mülk sahibi olmanýn üssel açýlýmlý irade gücü belirsizleriyle davranacaktý.

El, mülke sahip kiþi tutumlu üssel açýlýma tabii belirsizle davranacaktý. Bu belirsizler üreten hayat içindeki karþýlýk edimlere denk gelecekti. Günlük hayattaki sosyolojiye karþýlýk eþleþmelerle belirecekti.

Böylece El, kendi köleci El mana gücünün üssel belirsizleri içinde olan borç verme, faiz alma, faiz verme, sadaka verme, komisyon alma gibi her bir köleci olasýlýklarýna üreten bir karþýlýk eylem ve mana anlayýþýyla açýlým verecekti. Yine kocaya itaat gibi El tarzý köleci mana anlayýþlý belirsizler de sosyolojik yaþam içinde bir karþýlýkla belirecektiler.

El belirsizleri içindeki üssel belirimle pratik yaþama denk düþen açýlýmlar; mutlak saltanatý, ganimet yapmayý, sadaka vermeyi, zalimliði, zalimlik karþýsýnda iyiliðe yönelmeyi, oligarþiyi ve oligarþin imparatorluklarý vs. ortaya koyacaktý.

El tarzý üssel belirsizler, yoksula zekât vermek gibi somut içinde köleci bir mana karþýlýðý olan eylemiyle belirecekti. Bu belirmeler içindeki El mana anlayýþlarý "kâr yapan(!) kazanç saðlayan(!)" hilece olan, üreteni aldatan put olmanýn üs selisi içinde sömürü çarkýna dönüþüverecekti.

Ayrý ayrý üreten gruplar tüzelin ligi olan ittifaklar, kendi üreten iliþkilerin deðiþtirme deðeri takasýyla ittifak içinde yer alýyorlardý. Takas ittifaka ait uzay zamanýn açýk uçlu polar bað boþluðu içinde eyleme sokulacaktý (modüle olacaktý).

Kolektif takaslar buðdaya karþýlýk kundura gibi salt bir ürün karþýlýðýyla emekler deðiþmesini gözetir. Köleci takaslar sahte bir anlam söylemi içinde alýþ veriþe dönüþür. Kâr, kazanç ticaret, kiþi yararý sömürü ve sömürülmeyi gözetir.

Kâr, kazanç, ticaret; kolektif takasýn paralelinde belirir. Kolektif takas olmazsa kâr, ticaret vs. beliremez. Alýþ veriþ kolektif takasýn üstüne kâr, kazanç, ticaret diyen anlamla bindiriþ edilir. Artýk kâr için ticaret vardýr.

Kâr için yapýlan ticaretin içinde geçmiþin alakalý alakasýz inþaca olan takaslarýný bulmanýz, görmeniz hani nerdeyse olanaksýzdýr. Kâr hilesi emekler deðiþmesi olan takas gerçekliðinin üzerini örter.

Böylece kolektif takas; köleci takas ile kazanç yapmanýn takasýna ve algý yanýlsamasýna dönüþür. Kâr, kazanç, ticaret söylemi üreten emekler üzerinde aldatan kutsal put iþleyiþiyle devreye sokulur. Bizler de süreci bu tür kutsal put kavramalý sözcüklerin anlam algýlarla süreci düþünüp yargýlayacaktýk.

Artýk kâra, kazanca, ticarete karþýlýk gelen köleci açýlýmlarýn üssel belirsizleriyle olacaktýk. Enflasyona göre faiz alýp vermek caizdir demek bu tür köleci açýlýmlarýn, zamana ve zemine göre üssel belirsizleri olanlardandý.

Yine bu gibi köleci üssel durumlu söylem açýlýmlarýna denk düþen üs seli anlatýmlarý benimsetip, meþru eden sözlerden birisi de þuydu; “ekmeðini taþtan çýkarýr” söylemiydi. Kolektif baþlangýca göre bu sözün hiçbir anlamý ve anlaþýlýrlýðý yoktu. Kiþi, ekmeðini kolektif güçle, kolektif iþlerge üzerinde çýkarýyordu. El kavramý, putun ve putçuluðun kendisiydi.

Bu sistem ezelden beri El 'in takdir etmesi olarak anlaþýlan, hileli zar gibi hileli sistemdi. Zarýn hilesi zarýn cýva ve manyetik tozlu boya ile yapýlmasýydý. Köleci sistemin hilesi de El mana anlayýþlý takdire boyun eðmekti.

Köleci sistem içinde "ekmeðini taþtan çýkarma" söyleminin çok anlamý vardý. Bu söz sadece bu sistem içinde anlaþýlýrdý. Ekmeðini taþtan çýkarýr; ekmek aslanýn aðzýnda sözü hem El 'i engellerine karþý sizin daha çok çalýþarak El engelini dolaþmakla engeli aþmanýzý meþru ediyordu.

Hem de El 'in size rýzký kýsýk vermemiþ olma anlayýþýný, daha çok çalýþýp daha çok sömürülmekle ekmeði aslanýn aðzýnda almanýzla meþru ediyordu.

Diðer yandan bu sözler El takdirine karþý meydan okuyan bir dirençle ekmeðinizi taþtan çýkarmayý ifade ediyordu. Bizler þimdiki sistemi bu tür söylem sel telkinlere göre anlýyor, düþünüyor, benimsiyor ve baþka türlüsünü düþünemiyorduk.

Oysa kolektif sistemler kiþiyi ekmeðini taþtan çýkartmanýn sömürüsüyle olup biten süreçler deðildiler. Kolektif sistemler en az enerji harcamasý ile doðada en çok iþ saðlamasý yapan iþlerge kolektif tahrik gücü içinde; bir enerji türünü baþka enerji türüne dönüþecek enerjiyi saðlamanýn süreçleriydi.

Baþlangýcýn kolektif inþasý içinde kiþiyi sisteme ve kendisine yabancýlaþtýran böylesi abes söylemler yoktu. Yine bu tür El mahreçli düþüncelerin üssel durum açýlýmý içinde El 'i meþru yapacak çýkarýmlarýndan birisi de þuydu. “Sen aða ben aða, inekleri kim saða!” demenin söylemiydi. Sistem inek sahibi bir efendiyle, efendinin ineðini saðan köleyi öngörür.

Bu söz de kiþiyi topluma ve kendisine yabancýlaþtýrmakla, enerjiyi "efendi köle iradesi buyruklara göre" dönüþtürmekle; köleciliði ve El takdirini açýk açýk þuur altý yapan söylemdi. Bu söylem sistem öznelerini enfekte eden, uyuþturan bir söylemdi.

El takdiri, kolektif paylaþtýrmayý "þirk saydý". Kolektif ortaklýða karþý El 'in kiþisi sahipliðinin ortaklarý yoktu. Bu nedenle köleci mananýn varyant söylemleri içindeki üssel açýlýmlarýndan doðan kötülük ve bozulmalara karþý El, kendi doðrultmasýný kendisine göre yontmakla yapýyor olacaktý.

Köleci sistemin kendisi, kolektif sisteme bozucu etkiydi. "Bozucu etkiyi, bozucu etkiye göre doðrultmak" için sistemi dengeye götürecek “köleci adaletin” doðrultmasý köleci sisteme hukuk olacaktý!

Kâr, kazanç, ticaret, ekmeðini taþtan çýkarma, sadak verme gibi köleci üssel açýlýmlý söylem ve çýkarýmlarla aldatan putlarýn kutsallýðý (dokunulmazlýðý) kavramý içine giriyorduk.

Bu tür söylem ve anlamlarýn davranýþlarýyla sistemdeki aldatan putun çarklarýna diþli oluyorduk. Çark ve çarkýn diþlileri geçmiþ ile þimdi arasýndaki görünmezliði saðlayan perdelemeyle sütre duruyordular.

Köleci, sömürgeci; kâr, kazanç, ticaret, alýþ veriþ gibi satýcý-alýcý mantýðý içinde siz; yað satýp, kumaþ alacaksýnýz. Sizin kumaþ alabilmeniz için pazarda kumaþ satýp ta yað alacak biriyle karþýlaþmanýz gerekecekti. Pazara geldiniz diyelim. Karþýnýzda kumaþ satan ama kundura satýn alacak olan bir satýcý var! Ne olacak þimdi?

Kumaþ satan kiþi, kundurayý alacak almasýna da; bu kes de kundura satan kumaþ deðil de yumurta alacaksa durum ne olurdu? Kolektif sistemlerin böyle bir sorunu yoktu.

Kolektif ittifak içinde tüm kunduracýlar; kumaþçýlarýn, yaðcýlarýn, yumurtacýlarýn doðal ve zorunlu olaraktan hem hazýr tüketicisiydiler. Hem de ittifak içindeki tüm kunduracýlar; kumaþçýlarýn, yaðcýlarýn, yumurtacýlarýn zorunlu kundura üreticisiydiler.

Kolektif süreçte öyle kumaþ arayan kunduracýnýn, yað arayan yumurta satýcýsý türünden paradokslarla ali cengiz oyunlarý isteksizlikleri yoktu. Ýttifak içine gelen buðday üreten bir grup; polar bað ile kunduracýya, kumaþçýya, yaðcýya zorunlu baðlanýmýn açýk uç aktifliði içindeydiler.

Yumurta ihtiyacýnýn olduðu bir ticari takas ortamýnda; kundura satanýn kumaþçýya, kumaþ satanýn da yaðcýya takas eðilimi olmasý içinde yumurta ihtiyaçlýsýnýn yumurta almasý olasý olur mu? Hele koyun derisi arayan yumurta satýcýsýnýn da kumaþçý, kunduracý ve yaðcý gibi bu satýcýlardan hiç biriyle takas eðilimi hiç olmaz.

Ancak kumaþ satacak olan kiþi, yað alacak kiþi olursa ve yað satan kiþi de kumaþý alacak kiþi olursa ancak takas gerçekleþir. Kolektif süreç içindeki ittifaklar; alýþ veriþ, kar, kazanç, ticaret gibi sömürü enstrünmanlarýyla parçalý oluþum içinde deðildiler. Görüldüðü gibi kâr, ticaret, kazanç gözeten satýcýlý alýþ veriþ, aðýr aksak bir sömürü düzeni olarak yürümektedir.

Þunu da belirteyim köleci süreç para bulunana kadar; altýnýn, gümüþün takas deðeri yapýlmasýyla köleci takasýn zorluðunu bir nebze aþmýþlardý. Altýnýn, gümüþün deðiþtirme deðeri olmasýndan önce de saymakla eþleþtirme, çizgi ile eþleþtirme, taþ ile eþleþtirme gibi sembollerle ticari iliþkiler sürdürülmeye çalýþýlmýþtý.

Kolektif takas yerine kâr, kazanç gözeten birinin, satýcýlý alýþ veriþi gerçekleþtirememe zorluðu ortaya çýkmýþtý. Zorunlu ve iþlerge ile iþleyim olan deðiþtirme deðerini ortadan kaldýrýp bunu alýp satmaya çevirmekten doðan engeller kolektif sürecin arýzasý deðildi. Sömürücü, kâr yapýcý, alýp satmakla ticari kazanç elde edememe düzencinin arýzasýydý.

Okurun takas, pazar, alýp satma, kâr, ticaret, kazanç gibi kavramlarý birbirine baðlayýp iþin içinde çýkamaz olmasý nedenle kiþi; zaten pazar, ticaret için vardýr, diyecektir. Pazar veya takas kâr için veya alýþ veriþ yapmak için var, dediðini imgeler gibiyim! Bu mantýk þimdiki süreçle geçmiþe bakmaktýr. Baþlangýçta da kâr mantýðý vardý demektir.

Oysa gruplar arasý üretim hareketine baðlý olan üretim entegrasyonu içinde ürünler takas yapamamanýn deðil, aksine ürünler takas yapmanýn üreteni ve ürünlerin farklý kullaným ile farklý tüketim deðerlerine dek deðiþtirme deðerini gerçekleþtirmekle vardýlar.

Yani bir grubun dokumasýna karþýlýk; diðer grubun buðdayý; bir baþka grubun da kundurasý vardý. Dokumacýlar, dokuduklarý kumaþý buðday üretenlere, kundura üretenlere göre üretiyordular.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ölçü 2
Ölçü 4
Kendisini Kopyalama 1
Ölçü 1
Hemcinslerin Tarihi 4
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Totemi Dil 24/ý
Hemcinslerin Tarihi 12

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Asuman [Þiir]
Ayrýlýk Nedir? [Þiir]
Bülbülü Öldürmek [Þiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Þiir]
Bildin mi? [Þiir]
Yol Yolcudan Habersiz [Þiir]
Bildin mi? III [Þiir]
Köle 3 [Þiir]
Köle 2 [Þiir]
Kendime Sayarým [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eðitimci. 1950 Mucur / Kýrþehir doðumlu.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.