..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey > Yûşa Irmak




12 Temmuz 2021
Teknik Yaklaşımı Kullanamayan Erkeklere İthafen…  
Yûşa Irmak
Taşrayı çok fazla bilmiyorum lakin İstanbul’da özellikle teknik konularda eğitim almış birçok arkadaş, eğitim alıp öğrendikleri bilgileri gerek normal hayatta gerekse aşk ilişkilerinde nasıl uygulayacağını bilmiyor.


:IIF:
Taşrayı çok fazla bilmiyorum lakin İstanbul’da özellikle teknik konularda eğitim almış birçok arkadaş, eğitim alıp öğrendikleri bilgileri gerek normal hayatta gerekse aşk ilişkilerinde nasıl uygulayacağını bilmiyor.

Öncelikle belirteyim ki bu makalede amacım kadın – erkek ilişkilerine şimdiye kadar bulunmamış yeni bir yaklaşım getirmek değil! Sadece mevzuyu biraz daha deşmeye çalışalım istiyorum. Çünkü, insan beyni acayip bir şey! Madem ki gönülden, yürekten ne erkek ne de kadınlar anlıyor o halde gelin beyinlerimize bakalım istiyorum.

Beyin, insanın en önemli organı diyemeyeceğim çünkü bence insanın tırnağı bile çok önemli ve gerekli bir organ! Zira Allah yaratmışsa boşa yaratmamıştır değil mi? Ancak beyin gerçekten acayip bir organ. Sabah giyinirken, yemek yaparken, otomobil kullanırken, cevap verirken, iş yaparken her zaman daha nasıl hızlı yapacağınızı siz daha düşünmeye başlamadan o tüm olup biteni otomatik olarak sıralamaya sokup hâl ediyor.
Bunu hiç fark ediyor musunuz?
Sizler de tüm bu olup bitenleri düşünmeye başladıysanız kafamın içindesiniz demektir!

Öncelikle, aklıma bir arkadaşımın söylediği şu; “Bu ülkede erkekler sevmeyi, kadınlar ise sevilmeyi bilmiyor!” sözünü biraz deşelim önermeye sorular sorarak katkı verip daha geniş düşünmeye çalışalım. Evet, kelamın bütününe bakıldığında ortaya hem sosyolojik bir gözlem hem bir deneyim hem de kişinin psikolojik tespitlerinin olduğunu görüyoruz. Hani Nevzat Tarhan’ın; “Aşk bir sonuç ise, başlangıçta yaşanan nedir?” sorusuna benzer bir soru buda!

Efendim çevrenize bir bakınız; gerçekten ama gerçekten hakiki manada karşılığını beklemeden, yürekten seven kaç insan var? Ve bütün bunları yaşarken iliklerine varıncaya kadar onu ve aşkını hisseden, değerini anlayan ve onun için ilişkisine gerekli özeni gösteren kaç kişiyi tanıyorsunuz?

Neden ilişkiler de sevginin, yalınlığın ve dürüstlüğün peşinde koşmak varken onu daha karışık bir hale getirip yaşamaya çalışılıyor? Nedir bütün bunlar? Niye böyle oluyor ve erkek milleti neden her yerde uyguladığı ve başarılı olduğunu düşündüğü formülleri kendi şahsi ilişkisinde uygulayamıyor?

Erkekler günümüzde sevmediği halde bir kadının gözlerinin içine bakarak onu ne kadar çok sevdiğini söyler, kadın da buna inanmadığı halde erkeğe aynı sevgi sözcükleriyle karşılık verip nasıl mutlu olabiliyor? Bütün bunlar kara kaplı deftere yeni beyaz bir sayfa açmak için mi? Ya o deftere artık bir şey yazamayacak durumda iseniz ne olacak peki? Elinizde kalan son sahte ilişkiyi gerçek sanıp oyun oynamaya; utanmadan, sıkılmadan devam mı edeceksiniz? Denize düşenin yılana sarılması gibi son ilişkiniz en güzel olmasa da bir başka umudunuz kalmadığı için en son ilişkiniz mi olacak bu? Bütün bu durumlara düşmeler sizi daha kötü, güvensiz ve inançsız hale getirmeyecek mi? Farkına varmadan yaşadığınız bütün bu yalanlardan tiksinmeyecek misiniz? Bu iğrenç durumun peşinden bir mal gibi koşturup zaman harcarken ruhunuzu kirletmeyecek misiniz? Hatta belki de o kişiyi bulduğunuzu düşündüğünüzde yüreğinize yerleşmiş olan ve atamadığınız sahte şemalar bu durumları görmenizi engellemeyecek mi?

Kıymetli hemcinslerim,

Şu şehvet torbası ilişkilerden bıkmadınız mı? Artık ayaküstü yaptığınız her sohbette kadınlar birer cinsel obje olarak görmemeniz gerektiğini anlatıp durmaktan da usandım. Aşkı; yüreğin yanmasını, geceleri uykusuzluğu, yemeden içmeden geçip gökyüzünü seyretmeyi, su içtiğiniz tasta yarin yüzünü görmeyi ve onu düşünmeyi hafif şeyler mi sanıyorsunuz? Aşkın, insanı kemale erdirdiğine ve kişiye birçok anlamda olgunluk kattığını ne zaman fark edeceksiniz? Yalancı, itici, belaltı veya şehvet kokan muhabbetlerden uzak durun ve altın iken pul olmayın. Çünkü bu işlere hiç bulaşmadan yalnız kalıp temiz bir ruh ve ümitle gerçek sevgiliyi beklemek de güzel…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum ve birey kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Bu "X’tir Git" Diyesi de Gelir
Milletlerin Ruhunu Taklit Öldürür
Neyimizi Kaybettik
Her İşte Bir Hayır Vardır
No Comment
Penis Bilgeliği
Memelerin Sürprizi
Ağır ve Hafif Erkekler! Biraz da Adalet
Sempati ve Antipati
Affeder Misiniz?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ben Olsam Ne Yaparım
Chp, Gerçekten ‘demokrat’ Mıdır?
Chp’nin Psikopatolojisi
Kilidi Açmak
Sinema Kültürel Meselemiz Haline Ne Zaman Gelecek?
Yarın Bekleyebilir Şiir Kitabı Üzerine
Türk Sinemasının Ezberini Bozan Yönetmen
Seviye
Sorumluluğa Davet
Bir Çatışma Zemini Olarak Kültür

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Hicran Nağmesi [Şiir]
Geldim [Şiir]
Sakin Bir Acı [Şiir]
Sözün Çiçeği [Şiir]
Sevgiliye Hasretle [Şiir]
Geceye Kâside [Şiir]
Benimle Ölür Müsün? [Şiir]
Gözbebeği Turşusu [Şiir]
Beste-i Nigar [Şiir]
Bilemezsiniz [Şiir]


Yûşa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aşığı! Yayıncı, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.