Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doğmuş insanlar tarafından savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Aşık olduğun biri varsa ona sürekli uzak durmalısın, yakınına girmeye çalışırsan tehlikeli ve çok can sıkıcı şeyler olur, işi çok ağırdan al, esas tat buradadır, onunla buluşmayı iple çekmek her seferinde. Sen dur duraksız hep fazlasını beklersin, bu istekler zinciri asla bitmez. Yakınına girersen bir felaketler zincirine bulaşırsın, yakınlaşan ve bir çırpıda sevgili olanlar, evlenir, birbirini harcarlar. Uzak dur, yakınına girme, gerçek olup olmadığını değerlendirme imkanı bulursun. Sonsuz ilişkide kişilerin ruhsal alanları eşleşir, sevişir, ruhsal güçleri eşit, birbirini taşır düzeyde mi? Ruhsal ışıkları? Ruh güçleri? Peki yürek kapasiteleri, yürek güçleri birbirini dengeler mi? Fikir ve düşünceleri birbirini besliyor mu? Deli gibi aşık olduğunu düşünür genç adam ve genç kız. İki insanın mutlu olması için hiç gerekli olmayan tek şey vardır: Aşk. Sen delirmiş içgüdülerini tatmin etmek isterken… karşı tarafın merhamete, yardıma ihtiyacı vardır, her zaman ve bunu düşünmezsin, düşünemezsin, iki tarafın da iyiliğe ihtiyacı vardır, (yaşamın zorluğu, var olmanın cehennem ateşi) ruhsal bir şefkat, aydınlanma, sen bu kutsal törenleri yaşamadan, o translara girmeden, o çılgın ateşlerde çıplak ayak dans etmeden kızgın közlere… onu ele geçirmek, sahiplenmek istersin, kıskançlık ortaya çıkar, o çok güzel sandığın aşk bir canavarlığa dönüşür, her iki taraf savaş haline girer, kapışmadadır. “Bunu yapmalısın, beni seviyorsan yaparsın.” Diyerek karşı tarafı baskı altına, ipotek altına almaya başlarsın. Karım ol der, kocam ol der, sonra… çalış eve para getir, iki taraf da bok çukurundadır, taraflar birbirine yardımcı olmak yerine sürekli kapışır, bir çocukları oldu diyelim, kadın çocuğum der ona kapanır, sanki çocuğu onu yarattı, gizli düşmanlık iyice artar, çocuk oldu iş yürüyecek diye bakarlar; ama iş kopma noktasına doğru gider. Aşık olduğun kızı koruyup kollayacaksın her zaman; ama onun karanlık yüzüyle de karşılaştığında, “vay be, canavarın tekiymiş kaltak” demeye de hazır ol, kadınlar böyledir çünkü, eh, sende yürek varsa kızı idare edip yine seveceksin, pes etmeyeceksin. Kızı severek ezersin, erkekler hep bunu yapar, bu bir boka yaramaz ki, kızın kendini ifade etmesini yok edersin. Bir şey yapar, gücenirsin, sarılmaz, sen sarılmadı diye düşünürsün, yanağını öpmez, neden öpmez diye düşünürsün, yüksek bir iyilik açısıyla bakmazsın, hep kendini tatmin etme düşüncesiyle oyalanırsın; iyi de bu kızın bir yardıma, rehbere ihtiyacı var, sen o halinle kıza yardımcı olamazsın, kısa keseyim, bir adam aşık olduğu kadını kızı gibi de severse, bunu başarabilirse… adamın iyisi bunu yapar. Kızın iyisi de aşık olduğu adamı anası gibi sevmeli. Onu doğurmuş gibi. O adamı gerçekten doğurmuş gibi. Onu kendini aradan çıkarak sev, asla bitmez o zaman bu aşk, kız yürekliyse seni asla bırakmaz. Sevmek denen şeyi yaşayarak öğreniriz, öğreneceğiz. Birçok can sıkıcı ilişki yaşamadan sevgiyi, aşkı öğrenmek…zaman kaybını, boş yere akıtılan göz yaşlarını engeller. Aşık olduğun kişi varsa uzak dur, ne güzel bir şeydir, ne yüce bir eylemdir bu, ben bu eylemim sayesinde sırların sırlarına ulaştım, kül oldum, yandı bittim mahvoldum; ama sonunda güneşler aleminde buldum kendimi. Aşık olduğun kişi varsa uzak dur delice; ama canın çektiğinde onu hayal et dur, onunla hayalinde seviş dur. Ama sadece hayaller aleminde yap bunu, sadece hayal et. Ben bunu yaptım! Ben böyle öğrendim! Yakınına girdiğim kızların hiçbiri bana bir zerre öğretmedi, öğretemedi! Cinsel dürtüleri baskılama, hayal kurarken baskılama. Baskı çok şiddetle deprem biçiminde gelmelerine yol açar baskı yaparsan, ve gerçek hayatta cinsel dürtülerin üstünde öyle egemen ol ki; ruhun, kalbin önden gitsin, bunlar kurtuluşuna yol açar: cinsel dürtülerin değil! Yolunu açacak olan kalbindeki kutsal ışık ve ruhundaki alevdir. Cinsel dürtülerin üstünde hakimiyet kurarsan madden üstüne hakimiyet kurmuş olursun. Böylece şeytan ve şeytani insanlar seni cinsellik yoluyla kandıramaz, ele geçiremez. Cinselliğin bağımlısı olmazsın. Ergen çocuklara bunlar öğretilmeli, aşılanmalı. İsa Kantarcı
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İsa Kantarcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |