"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

Gönül Kapısı

Kapı deyip geçmemek gerek. Her kapı açılmaz, her kapıdan da girilmez.

yazı resimYZ

Kapı, sıradan bir kelime değil üstelik çelik, altın kaplama, ahşap doğrama olmuş hiç biri de umrumda değil. İlgimi çeken sadece kapının önünde ve arkasındaki nefesler. Kapının zili, tutma kolu, üstündeki isimlik, önündeki paspas hayatın hikaye kısmı beni etkileyen "anlatsam roman olur" kısmı yani dokunuşlar.

Kapının önünde uzunca süre bekleyip, eli defalarca zile temas edip, basmaya cesaret edemeyenler,

Kapının anahtarını mutsuzsa, umutsuzca, çaresizce çevirenler,

Kapıya vardığında kalbi pır pır edenler,

Kapının ardında bomboş bir sessizlik olduğunu bilenler,

Çarparak çıktığı kapıya, başını çevirip tekrar iç geçirerek bakanlar...

Bir de gönül kapısı var herkesin rahatça açıp giremeyeceği; içeriden dışarısı, dışarıdan içerisi görünmeyen. Göz değil ruh merceği var içini hissedebileceğin o da duygusu olana, duygusuza her yer buzlu cam, her taraf beton.

En acısı da sevgisi kapılara sığmayan sevdiklerine bir daha kapı açamamak. Kapılar bir gün sonsuza kadar kapanır ama sen o kapıları ve ardındakileri asla unutamazsın.

KİTAP İZLERİ

Kaplanın Sırtında: İstibdat ve Hürriyet

Zülfü Livaneli

Kaplanın Gözünden İktidar: Livaneli’den II. Abdülhamid’e Cesur Bir Bakış Türk edebiyatının ve düşünce dünyasının usta kalemi Zülfü Livaneli, son romanı "Kaplanın Sırtında: İstibdat ve Hürriyet"
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön