Bilim þaþkýnlýkla baþlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
hýzlý büyüme seansýna maruz kalmýþ hormonlularýndan kaçýnmaya çalýþýyoruz. Niye ? Çünkü biliyoruzki onu pre-matüre olarak sofralarýmýza sunan karýþýmlar vücudumuza sirayet ettiðinde yýllar içinde bizde tamiri mümkün olmayan arýzalara yol açacaklar,kazandýklarýmýzý kaybettiklerimizi geri almak uðruna harcayacaðýz. Peki midemize girenleri düþündüðümüz, organik olmasýna dikkat ettiðimiz kadar Rabbimizin bize en büyük lütfu ve hediyesi olan çocuklarýmýzýn geliþimi,doðallýðýný korumalarý ve kaybetmemeleri için ne kadar uðraþ veriyoruz ve/ya özen gösteriyoruz, hiç sorguladýnýz mý ? Mesela çocuðunuz bir çiçek, bir gül gördüðünde ona ilgi gösterip koþuyor mu ? Kendisini baðrýna basýp sarýlan, öpüp koklayan halasý ve teyzesine ayný karþýlýðý verebiliyor mu ? Cola ve cipsi gördüðünde saldýran çocuðunuz sac üzerinde piþen mayalý hamurdan yapýlmýþ gözlemenin kokusunu içine çekip onu iþtahla avuçlarýnýn içine alabiliyor mu? Baþka bir þehire gittiðinizde o þehrin avmleri ve maðaza vitrinlerine deðil de antik/tarihi eserlerine, camiler ve külliyelerine ilgi gösteriyor mu ? Ve en önemlisi ; Bir kedi ve köpeðin eziyetine, ölümüne üzüldüðü, ilgi gösterdiði kadar ülkesi ve dünyadakii insanlarýn çektiði yoksunluða , ölümlerine üzülüyor, empati yapabiliyor mu ? Atraksiyon merkezi duygusal zeka mý yoksa sadece dijital rasyonellik mi ? Peki bütün bunlarý neden yazdým, nereden aklýma geldi ? Kýzým 12. Sýnýfa geçti. Hani þu üni sýnavýný geçmek için ‘test aracý’ kývamýna sokulan öðrenci grubu yani. Saat 16’da okuldan çýkýyor, özel matematik dersi aldýðý hocanýn etüt merkezine koþturuyoruz. Telefonlar teslim ediliyor,önce seans çalýþmalarý sonra kur baþlýyor yani Þirince’deki matematik kampý gibi demek istiyor(d)um ama dün gördüklerimden sonra adýný deðiþtirdim ; ‘matematik esir kampý’. Sekreter haným seans için 10 – 12 öðrenciyi seans odasýna aldý, üzerlerinden kapýyý da kilitledi. -Neden yapýyorsunuz bunu, dedim.. -Hocam, dýþarý çýkýyorlar, çalýþmalarý aksatýyorlar, dedi. Tamamý neredeyse özel okuldan çýkýp gelen, tam kurtulduk, rahat bir nefes alacaðýz derken kendilerini sayýlar ve rakamlarýn esaretine teslim ediyorlar, föylerle zamana karþý yarýþýyorlar. Hocamýz da sitemkar ; -Aðabey, kur ve seanslar bitince nasýl kaçýyorlar,bir görsen, kalayým da biraz tekrar yapayým, çalýþayým diyen yok, diyor bana. Tam bir kara mizah… Ve sabah 8.15’te evden çýkan çocuðum saat 20.30’da eve gelebiliyor. Sonrasý malum ; yakýn dostu ve sýrdaþý telefonuyla haþýr-neþir, avlu seansýna çýkmýþ mahkum edasýyla özgürlüðün tadýný çýkarýyor. Ne dalýnda kýzarmýþ kirazdan Ne tarlada uzanmýþ yatan karpuzdan Ne pervazdaki güvercinlerden Ne anasýnýn peþinde koþturan buzaðýdan Ne Neþet Ertaþ’ýn çalan Gönül Daðý’ndan Ne annesinin iþten arta kalan zamanda hazýrladýðý kabak dolmasýndan.. Hiçbirinden haberi yok, Hiçbirini de merak etmiyor, Daha kötüsü boðucu sýcak ve neme kýzgýn topraða bile umarsýz. Bir elinde colasý,cipsi Bir elinde spotfy yüklü telefonu Umurunda mý dünya. Utanýyorum ‘ders çalýþ’ demeye zira bir baba olarak bir anda maziye gidiyorum sonra oradan dönüyor empati yapýyorum, med-cezir/git-gelden sonra kýzýma duyuramadýðým hatta korku ve endiþeyle karýþýk duyurmak istemediðim bir isyan çýðlýðý içimde : -kendi paralarýmýzla kendi çocuklarýmýzý devasa bir ‘test anaforu’na terk ediyýruz !.. Sonrasýnda karþýmýzda kelebek gördüðü zaman gözlerinde sevinç pýrýltýsýyla onu kovalayan deðil korkuyla kaçan bir profil gözlemliyoruz. Ýçinden geçtiðimiz global kaosun derinlerimizde açtýðý depresyonun tezahürleri, dýþa-vurumlarýný yaþýyoruz ebeveynler olarak, o korku ve endiþe aslýnda çocuklarýmýz konusunda bizi daha çok yanlýþa, tedavisi mümkün olmayan çaðdaþ hastalýklara sevk ediyor. Çocuðumuzuun matematik, fen bilgisi,Türkçe veya Fizik-kimya-biyoloji dersleri için duyduðumuz endiþe ve kaygýyý moral / ahlaki dünyasý için ne kadar duyuyoruz ? Ellerinden tutup bir çiçeðe dokunup sevmeyi Bir kuzunun bir buzaðýnýn baþýný okþamayý Çýplak ayakla topraða basmayý Bir hasta yakýnýný ziyaret etmeyi Kabristana götürüp dua etmeyi Bir fabrikada çalýþan insanýn alýn terini silmeyi Baþak veya Ayçiçek tarlalarý içinde yürümeyi Gösterip öðrettik mi ? Harry Potter’ý takip ettikleri, tanýdýklarý kadar Mevlana’yý Yunus’u Nasrettin Hoca’yý Karacaoðlan ve Veysel’i Tanýttýk mý, okutup dinlettik mi ? Peki ya senin benim kýsacasý bizim kuþaðýn en büyük hasleti olan ‘Hasret / Özlem’ duygusunu tattýrdýk mý ? Hülasa yaþadýðýmýz dünyada sadece yediðimiz, içtiðimiz Sebze ve meyveler hormonlu deðil ‘Doðallýk’ problemi yalnýzca besinlerimizde yok ; Bizden bir parça olan, genetik kodlarýmýzý taþýyan göz nurumuz çocuklarýmýzda, Yeni neslimizde de var hatta çok daha fazla var. Onlara o kadar çok görünür-görünmez emülgatör / katký maddesi yüklüyoruz ki, Nasýl bu maddeler sebzelerin ve meyvelerin genetiðini-doðallýðýný bozuyor, Rengini,tadý ve kokusunu deðiþtiriyor, anomali bir yapýya büründürüyorsa, Çocuklarýmýzda / yeni nesillerimizde de davranýþ bozukluklarý, sosyopat kimlikler, hastalýklý organizmalar olarak tezahür ediyor. Peki çok mu zor Anadolu’nun genetik kodlarýna dönmek ? Yeniden o eþsiz doðallýðý yakalamak ? Ýbni Haldun : “Ýnsan, alýþkanlýklarýnýn çocuðudur..” der. Yapýlmasý gereken “konformist” yaþam tarzýmýz ile dijital baðýmlýlýðýmýzdan fedakarlýk yaparak ‘toplumsal anksiyete’ haline dönüþtürdüðümüz kaygý ve endiþelerden sýyrýlmak. Bir çiçeðe dokunmak ile geometrik bir problemi çözmek arasýndaki dengeyi kurduðumuzda Neþet Ertaþ’ýn ‘Gönül Daðý’ný dinlemenin hazzýný yaþamaya baþlayacaksýnýz, Vesselam…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © lütfi akarçay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |